Uzm. Dr. Canpolat, "10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, her yıl bu günün farklı temalarla farkındalık yaratma amacına hizmet ettiğini ifade etti. Bu yılın temasının "İş Yerinde Ruh Sağlığını Öncelik Haline Getirmek" olduğunu vurgulayan Canpolat, iş yerlerindeki ruh sağlığının önemine dikkat çekti.
Canpolat, güvenli ve sağlıklı bir iş ortamının çalışanların ruh sağlığını desteklerken, olumsuz çalışma koşulları, damgalanma ve ayrımcılığın üretkenliği düşürebileceğine işaret etti.
"Çalışanlar Zamanlarının Büyük Kısmını İş Yerlerinde Geçiriyor"
Çalışanların uyanık oldukları zamanın büyük bölümünü iş yerlerinde geçirdiğini belirten Canpolat, "Bu yüzden, iş yerlerinde alınacak ruh sağlığını koruyucu önlemler bireylerin yaşam kalitesini büyük oranda artırabilir." dedi.
"Ruh Sağlığı Sorunları Üretkenlik Kaybına Yol Açıyor"
Dünya genelinde depresyon ve anksiyete gibi ruh sağlığı sorunlarının iş yerlerindeki verimliliği olumsuz etkilediğini belirten Canpolat, "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre bu sorunlar, dünya çapında yıllık 1 trilyon dolarlık bir üretkenlik kaybına neden oluyor. Özellikle Covid-19 pandemisi, iş yerinde ruh sağlığına verilen desteğin önemini daha da artırdı. Araştırmalar, iş yerinde ruh sağlığını önceleyen uygulamaların çalışan motivasyonunu artırdığını ve işletmelere olumlu katkılar sağladığını gösteriyor." diye konuştu.
"İşsizlik Gençler Arasında Sağlık Sorunlarına Yol Açıyor"
Açıklamasının devamında Canpolat, istihdamın ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkisine dikkat çekerek, işsizliğin özellikle gençler arasında uzun vadeli fiziksel ve ruhsal sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. Uzun çalışma saatleri ve gece vardiyalarının ise çalışanlarda tükenmişlik ve strese neden olabileceğini ifade eden Canpolat, "İş yerinde ruh sağlığını korumaya yönelik yasalar ve politikalar hayati önem taşımaktadır. Bu tür destekler hem bireylerin hem de iş yerlerinin ve toplumun genel refahına katkıda bulunacaktır." dedi.