İller, Türkiye'nin en büyük idari birimleridir ve mahalle ve köyleri içinde barındırır. İllerdeki yönetim ve yürütme görevleri, İçişleri Bakanı tarafından önerilen valiler tarafından yerine getirilir; bu atamalar Bakanlar Kurulu onayından sonra Cumhurbaşkanı tarafından yapılır.

Türkiye'nin idari yapısı, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından değişikliklere uğradı. 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi olarak kurulmasının ardından, bazı iller ilçeye dönüştürüldü veya birleştirildi. İşte bazı önemli idari değişiklikler:

  • 1925 yılında, Ardahan, Beyoğlu, Çatalca, Dersim, Ergani, Gelibolu, Genç, Kozan, Oltu, Muş, Siverek ve Üsküdar illeri ilçeye dönüştürüldü.
  • 1927'de Doğubayazıt ilçeye dönüştürüldü ve Ağrı'ya bağlandı.
  • 1929'da Muş yeniden il oldu, Bitlis ise ilçe haline geldi.
  • 1932'de Aksaray, Cebelibereket, Hakkâri ve Şebinkarahisar ilçe haline geldi, Mersin ile Silifke birleştirilerek yeni bir il olan İçel oluşturuldu, aynı şekilde Artvin ile Rize birleştirilerek Çoruh adında yeni bir il kuruldu.
  • 1936'da Rize, Tunceli ve Hakkâri yeniden il haline geldi, aynı yıl Dersim'in adı Tunceli olarak değiştirildi.
  • 1939'da Hatay Devleti Türkiye'ye bağlandı ve il haline geldi.
  • 1953'te, Uşak il, Kırşehir ise ilçe oldu.
  • 1954'te Adıyaman, Nevşehir ve Sakarya il statüsü kazandı.
  • 1956'da Çoruh ilinin adı Artvin olarak değiştirildi, 1957'de Kırşehir yeniden il statüsü kazandı.
  • 1989'da Aksaray, Bayburt, Karaman ve Kırıkkale; 1990'da Batman ve Şırnak; 1991'de Bartın; 1992'de Ardahan ve Iğdır; 1995'te Yalova, Karabük ve Kilis; 1996'da Osmaniye, ve 1999'da Düzce il haline geldi.

Türkiye'nin nüfusu 2019 yılı itibarıyla 83 milyon kişiye ulaştı. Bu nüfusun büyük bir kısmı il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır. İstanbul, ülkenin en kalabalık ili iken, Bayburt ise en düşük nüfusa sahip il olarak öne çıkar. Konya, en büyük yüzölçümüne sahip iken Yalova ise en küçük yüzölçümüne sahip il olarak bilinir. Türkiye'de büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkez ilçelerinin adı, il adıyla aynıdır.

Kaynak: Erol Baran