Güldal, TMO'nun buğdayda tüm gruplarda alım fiyatlarını ilan ettiğini hatırlatarak, "Ekmeklik buğdayda ton başına, 1. grup 9 bin 750 lira, 2. grup 9 bin 250 lira, 3. grup 8 bin 750 lira ve düşük vasıflı ise 8 bin liradır. Makarnalık buğdayda ise 1. grup 10 bin 500 lira, 2. grup 10 bin lira, 3. grup 9 bin 500 lira ve düşük vasıflısı ise 8 bin 750 liradır. Görüldüğü üzere kaliteli buğday üretimi teşvik edilmektedir. Buğdayda ton başına 1750 lira olan destekten Çiftçi Kayıt Sistemi‘ne kayıtlı ve satışını belgelendiren bütün çiftçiler faydalanabilecek." değerlendirmesini yaptı.
“Açıklanan buğday alım fiyatı, desteklerle birlikte maliyetin oldukça üzerindedir”
Hububat alım fiyatlarının verim ve maliyet unsurları dikkate alınarak hazırlandığına işaret eden Güldal, şunları kaydetti:
"2024 yılı hububat alım fiyatları, Bakanlığımız, akademisyenler ve ilgili sivil toplum kuruluşları tarafından ülkemiz ortalama verimleri ve maliyet unsurlarının tamamı dikkate alınarak belirlenmiştir. Açıklanan buğday alım fiyatı, desteklerle birlikte maliyetin oldukça üzerindedir. Maliyet unsurlarını en yüksek değerlerden, verimi ise en düşük miktardan hesaplayarak ortaya konulup çeşitli mecralarda servis edilen maliyet hesaplamaları gerçekle bağdaşmamaktadır. Ayrıca bu maliyet hesaplarında Bakanlığımızca üreticilerimizin maliyetlerini düşürmek amacıyla verilen başta mazot, gübre ve tohum destekleri olmak üzere tarımsal desteklerin hiç dikkate alınmadığı görülmektedir. Alım fiyatı, gerçek maliyetler, üretimin sürdürülebilirliği, iç ve dış piyasa fiyatları ile tüketici fiyatları dikkate alınarak belirlenmektedir."
"Ülkemiz çiftçisine verilen fiyat, dünya piyasalarından daha yüksektir"
Destek ve fark ödemeleriyle ekmeklik buğday alım fiyatının yaklaşık 359 dolara denk geldiğini belirten Güldal, "Fiyatlarımızın açıklandığı tarihte dünya fiyatları, navlun dahil ton başına 270 dolar seviyesindedir. Dolayısıyla ülkemiz çiftçisine verilen fiyat, dünya piyasalarından ton başına 89 dolar daha yüksektir." ifadelerini kullandı.
"TMO, 600’ün üzerindeki alım noktasında faaliyet gösterecektir"
Güldal, TMO‘nun, alımla ilgili her türlü hazırlığını yaptığını belirterek, şunları kaydetti:
"TMO, Türkiye genelindeki işyerleri ve protokol imzaladığı lisanslı depolar olmak üzere 600’ün üzerindeki alım noktasında faaliyet gösterecektir. TMO’nun ürün alımlarında kullanmış olduğu randevu sistemi tamamen yenilenmiştir. Randevular TMO web sitesinden alınabildiği gibi, yeni uygulamayla e-Devlet üzerinden de alınabilme imkanı getirilmiştir. İlerleyen tarihlere doğru randevu takvimi açılmış ve tüm üreticilerimize randevu alma imkanı sağlanmıştır. Ayrıca randevu iptallerinin olması durumunda ileri tarihli randevuları sıralı bir şekilde öne çekiyoruz."
"Kısa süre sonra ithalat tedbirinin olumlu etkilerini göreceğiz"
Güldal, ithalatın durdurulması tedbirinin tamamen hasat döneminde üreticilere katkı sağlamak amacıyla alındığını belirterek, şunları kaydetti:
"Kısa süre sonra iç piyasada bu tedbirin olumlu etkilerini de hep birlikte göreceğiz. Alınan dış ticaret tedbirleri, alındıkları tarihten itibaren mevcuttaki ticaret anlaşmalarını olumsuz etkilememek üzere belirli bir yürürlük tarihinden itibaren uygulamaya konulmaktadır. Nitekim Türk hububat sektörüne mevcut sözleşmelerdeki yükümlülüklerini yerine getirebilmesi ve ülkemizin uluslararası ticari itibarının zarar görmemesi adına kararın yürürlüğe girmesi için bayram tatili de dikkate alınarak makul bir süre tanınmıştır. Ülkemizde hasat dönemi tamamen sona erdikten sonra 15 Ekim tarihine kadar ithalat yasağı devam edecek olup, o tarihteki piyasa gelişmelerine göre tekrar değerlendirmesi yapılacaktır."