İspanyol merkezli Telefónica ile birlikte Vodafone ve Orange’ın da imzasını taşıyan açık mektupta, son dönemde artış gösteren “hibrit tehditlere” karşı Avrupa’nın sınır ötesi iletişim sistemlerinin daha sıkı denetlenmesi gerektiği belirtildi. Şirketler, denizaltı kablolarına yönelik saldırıların yalnızca Avrupa kıtasını değil, küresel ölçekte finans sistemleri ve enerji altyapıları dahil birçok kritik alanı etkileyebileceğine dikkat çekti.
Mektupta yer verilen ifadeler şöyle:
“Deniz tabanındaki kablolara yönelik muhtemel sabotajlar, Avrupa’nın dijital sistemlerinin yanı sıra, uluslararası finans işlemleri, küresel internet erişimi ve iletişim ağlarında ciddi aksamalara yol açabilir.”
2024 yılında yaşanan bir olayda, Çin’e ait Yi Peng 3 isimli geminin Baltık Denizi'nde yaklaşık 100 millik bir alanda fiber optik kabloları demiriyle sürükleyerek zarar verdiği belirtildi. Bu olay, Litvanya ile İsveç ve Finlandiya ile Almanya arasındaki bağlantıları olumsuz etkiledi. İsveç yetkilileri, ocak ayında Letonya’ya ulaşan bir iletişim hattının kasten kesildiğini duyurdu.
Her ne kadar açık mektupta doğrudan bir ülke suçlanmasa da, yaşanan olayların arkasında Rusya'nın olduğuna dair şüpheler artıyor. İngiltere Savunma Bakanı John Healey’nin “Putin, ne yaptığını biliyoruz. Bunun cevapsız kalmayacağını bilmelisin,” sözleri ise dikkat çekti.
Bu gelişmelerin ardından NATO, denizaltı altyapının korunmasına yönelik “Baltic Sentry” isimli yeni bir askeri operasyon başlattı. Operasyon kapsamında insansız deniz araçları, savaş gemileri ve devriye uçaklarıyla izleme ve güvenlik faaliyetleri yürütülüyor. Ayrıca, sivil sektör iş birliğiyle oluşturulan Kritik Denizaltı Altyapı Ağı aracılığıyla yeni koruma stratejileri geliştiriliyor.
