Normalde Akdeniz Bölgesi'nde yetiştirilen Anamur muzu, bu kez Cizre’de başarıyla üretildi. Yural, Hatay’dan temin ettiği muz fidesini bahçesine dikerek sadece sulama yapmasının yeterli olduğunu ifade etti. Geçen yıl ise her bir muz ağacından yaklaşık 15 kilo ürün elde ettiğini belirtti.
Yural, "Bir arkadaşımın önerisiyle Hatay’dan getirdiğim muz fidesini bahçeme diktim. Bir yıl sonra ağaçlar yaklaşık 15 kilo ürün verdi. Bu başarıyı çevreme yaymak amacıyla ağaçlardan çıkan yavru fideleri de komşularımla paylaştım. Cizre’de muz ve benzeri meyvelerin yetiştirilebileceğini gösterdim," diye konuştu.
Doğal ve İlaçsız Tarım
Yural, Dicle Nehri’nin sağladığı bereketli topraklarda her tür bitkinin yetişebileceğine olan inancını dile getirdi. 300 yıllık bir Cizreli ailesinin ferdi olarak, şehirleşme nedeniyle kaybolmaya başlayan bağ ve bahçelerin önemine dikkat çekti.
"Çocuklarım için doğal, ilaçsız ve sağlıklı sebze ve meyve yetiştirmek amacıyla bahçeme birçok farklı ağaç diktim. İncir, nar ve avokado ağaçları gibi çeşitli bitkiler ekledim. Geçen yıl Hatay’dan aldığım Anamur muzunu diktim ve şu an meyve verdi. Amacım ticaret yapmak değil, Cizre’de muz yetişip yetişemeyeceğini görmekti. Muz ağacına sadece su verdim ve hiçbir kimyasal ilaç kullanmadım," dedi.
Yural, Cizre'nin Dicle Nehri'nin kıyısında bulunmasının büyük bir avantaj olduğuna vurgu yaparak, bu bölgedeki tarım potansiyelinin daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. "İlkokulda öğretmenimin tahtaya yazdığı 'Dicle akar, Cizre bakar' sözü beni çok etkiledi. Dicle Nehri’nin sunduğu bu büyük nimetin değerlendirilmesi halinde bölgemizde önemli bir tarım faaliyeti gerçekleşeceğine inanıyorum," dedi.