Araştırmacı yazar Salih Cemal “Şeyh Said hem dini hem de milli bir şahsiyettir. Onun dini ve milli kimliğini ayrıştırmak çok zor. Şeyh Said şüphesiz dini kimliği olan bir insan” dedi.

Araştırmacı yazar Salih Cemal,“İngiliz ve Fransız Arşiv Belgeleriyle Şeyh Said Hareketi” isimli kitabıyla; 

Türkiye kamuoyunda Şeyh Said'in İngiltere adına çalıştığı iddia ediliyor. İsyanın arkasında İngilizlerin olduğu öne sürülüyor. Ancak tarihi belgeler bu iddiaları tamamen yalanlıyor İngiltere ve Fransa’nın arşiv belgelerine göre ne İngilizlerin ne de Fransızların Şeyh Said isyanı ile bir ilgisi bulunmuyor.

Şimdide; Yazar Yavuz Şahin’nin yazısında alınan alıntı yazıda; 

İNKILAPLAR SONRASI

En temel insan haklarından olan dinini öğretme, yaşama ve yaşama hürriyeti elinden alınıp, bu hürriyeti yaşamak istediği için hain ve ajan ilan edilip idam edilir mi?

Laiklik, Emperyalist Avrupa’dan ithal edilen bir düşüncedir. Ancak ne gariptir ki, bu düşünceyi cebren bu devletin sistemi yapanlar ve İslam’ı bu topraklardan kazımaya yeltenenler Emperyalist ve İngiliz ajanı olmuyor, ancak tarihi Batılı küffar ile Allah yolunda cihatla geçmiş, birbirinden şanlı zaferlerle ve fetihlerle geçmiş Müslüman Tebaası Emperyalist ve İngiliz ajanı oluyor! Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!

Ancak diğer yandan Laik ve Kemalist bir Türkiye’nin oluşumunda yapılan bütün inkılapların baştan aşağı Batılı Emperyalist devletlerden derleme olduğu ortadadır. Hilafetin kaldırılması, şeriatın kaldırılması, İslami giyimin yasaklanıp Batılı Emperyalistlerle aynı şekilde giyinmeye bu milletin zorlanması, Medeni Kanununun İsviçre’den ithal edilmesi, çeşitli nice kanunların nice eli kanlı Emperyalist devletlerden ithal edilmesi, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile din eğitiminin tamamen yasaklanıp eğitimin tamamen devlet tekelinde Laik Kemalist ideoloji ekseninde dizayn edilmesi, Eli kanlı Emperyalistlerden olan Fransa’dan ithal edilen Laikliksisteminin getirilerek din ve devlet işlerinin bıçak gibi kesilip birbirinden tamamen ayrılması, Arapça ezanın dahi yasaklanması… gibi saymakla bitmeyecek sayısız icraata karşı çıkmanın adı Emperyalist ajanlığı oluyor!

22E3138F 263C 40A2 9070 2776674F2C97

Şeyh Said Neden İngiliz Ajanı Olamaz?

Diğer bir önemli nokta ise, o dönemde İngilizlerin asla istemediği tek şey hilafettir. Dolayısıyla İngilizler, Türkiye’de henüz tam anlamıyla Laik Kemalist devrimleri gerçekleşmemiş iken, bu devrimleri tehlikeye sokabilecek bir kıvılcımı ateşleyecek kadar acemiler mi?

Şeyh Said İsyanı gayri ihtiyari olarak plansız bir şekilde gerçekleşmiştir ve kısa sürede bölgede geniş kitleleri etkilemiştir. Oysa İngilizler bu işin içinde olsalardı evvelden ciddi bir hazırlık yapılması sağlanırdı ve isyanlar birkaç gün içinde bastırılamazdı. Türkiye ciddi bir güç kaybına uğrardı ve Sevr Anlaşması tekrar gündeme gelirdi.

İngilizler ise böyle tehlikeli bir plan asla kurmazlardı. Çünkü bu plan beklemedikleri sonuçlara, yani Hilafetin ve Osmanlı’nın henüz yeni sonlanmışken tekrar küllerinden doğmasına sebep olabilirdi. Böyle bir ihtimali dahi düşünmek istemediklerini söylemeye gerek yok!

Ancak halk tarafından plansız ve gayri ihtiyari olarak başlayan bu isyan hareketi kısa sürede bastırılmıştır. Bu isyanın bastırılmasından sonra ise Laik Kemalist Rejim daha sert bir şekilde kalıcı olarak tesis edilmiştir. 

Sanırım sadece bu kadarcık bilgi ve sorgulama ile, Şeyh Sait İngiliz Ajanı mı? Sorusuna cevap vermek yeterli olmuştur. Asıl soru ise, Gerçek İngiliz Ajanları Kimler? Olmalıdır! Elbet tarih buna şahittir ve gün gelecek tüm gerçekleri en gür sesle haykıracak!

Kaynak: Haber Merkezi