CENAZESİ SEYYİT ŞEHMUS DEFNETMİŞ 

İlkha muhabiri Mehmet Fatih Akgül-konuşan Seyyid Abdurrahim Yıldız, babası Seyyid Şeyhmus Yıldız'ın Şeyh Abdurrahim'i defnedenler arasında olduğunu belirterek yıllardır kendisine anlatılan hadiseleri aktardı.

Şeyh Abdurrahim'in şehadet yılında doğduğu için kendisine Abdurrahim isminin babası tarafından verildiğini ifade eden 81 yaşındaki Seyyid Abdurrahim Yıldız, Babasının Şeyh Abdurrahim defin olayı şöyle anlatır. 

Şeyh Abdurrahim'in hayatını kaybetmesi ardından babasının 14 gün sonra bir arkadaşıyla gizlice tarlaya gidip şeyhi gömdüğünü belirten Yıldız, kavurucu sıcağa rağmen şeyhin cesedinin hiç kokmadığını ve bozulmadığını ifade etti.

"Biz o zamanlar Şeyh Abdurrahim olayının yaşandığı mekâna yakın bir köyde yaşıyorduk"

Şeyh Abdurrahim'in olayının, babasının yaşadığı köyün yakınlarında gerçekleştiğini aktaran Yıldız "Biz aslen Becirman seyitlerindeniz. Şeyh Said'in kardeşi Şeyh Abdurrahim'in olayı yaşandığı sırada evimiz Batman'dan Bismil'e giderken Batman yakınlarında bulunan Mirkulya adlı köydeydi. Bahsettiğim köy şu an yıkıktır. O köyde kimse yaşamıyor. Ben o köyde olayın yaşandığı yıllarda doğdum. Bundan ötürü babam bana Şeyh Abdurrahim'in anısına Abdurrahim ismini taktı. Bahsettiğim olay 1937 yılında yaşandı." dedi.

I M G 2454

"Babam şeyhin cesedini gömmek için ölümü göze alıp gizlice gitti"

Babasının, güneşin altında tarlada 14 gün boyunca bekleyen Şeyh Abdurrahim'in mübarek cesedini gizlice gömmeye gittiğini vurgulayan Yıldız, "Olayın üzerinden 14 gün geçmesine rağmen, İnsanlar askerlerden korktukları için o bölgeye yanaşamamışlar. Köyün ileri gelenlerinden olan Hacı Muhammed Ali Şeveş gizlice babama gelip şunları söylüyor; 'Siz Seyyidsiniz. Şeyh Abdurrahim de Seyyid. Yani amcazadesiniz. 14 gündür şeyhin mübarek cesedi dışarda, tarlada. Onun o şekilde bırakılması uygun değil. Yanına birilerini alıp git, gizlice onu defnet.' Bunun üzerine babam her türlü tehlikeyi göze alıp yanına aldığı bir köylüyle olay yerine gidiyor. Kendisiyle birlikte şeyhi defnedecek malzeme de götürüyor. Tabi bütün bunları kimseye görünmemeye çalışarak gizlice yapıyorlar." ifadelerini kullandı.

"14 gün kavurucu sıcakta kalmasına rağmen cesedi bozulmamıştı"

Şeyh Abdurrahim'in cesedinin kavurucu sıcağa, yakıcı güneşe rağmen hiç bozulmadığını, kokmadığını söyleyen Seyyid Abdurrahim konuşmasına şöyle devam etti:

"Babam Şeyh Abdurrahim'in cesedini bulduğu zaman büyük bir şok yaşıyor ve büyük bir heyecana kapılıyor. Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen babamın anlattıkları hâlâ kulaklarımda yankılanıyor. Babam bu olayı bize ve birçok kimseye defalarca büyük bir heyecanla aktarıyordu. Babam Şeyh Abdurrahim'in mübarek cesedini bulduğu anki duygularını ve gördüklerini bize şöyle anlatıyordu; 'Olaydan 14 gün sonra şeyhin mübarek cesedini gömmeğe gittiğimiz zaman bizi hayrete düşüren bir şeyle karşılaştık. O kavurucu sıcakta, yaz güneşinin altında, aradan 14 gün geçmesine rağmen şeyhin cesedinde en ufak bir bozulma, kokma yoktu. Elbiselerini açtığımız zaman sanki o an ölmüş gibi teni sıcak, vücudu canlıydı. Şeyh Abdurrahim'in vücudunda bir kartalın açtığı ufak bir delik vardı sadece. Şeyh Abdurrahim'in vücudunda başka herhangi bir darbe, yara, kurşun izi yoktu, dumandan boğulmuştu. Yarayı açan kartal da birkaç metre ötede ölü yatıyordu.' Bir düşünün, normalde kavurucu yazın sıcağında ölü bir insanın cesedi iki saat içinde kokmaya başlar. Ama Şeyh Abdurrahim'in  cesedi o yakıcı güneşin altında 14 gün kalmasına rağmen ne kokmuş ne de bozulmuş. Babamın yanında eski bir çuvalın dışında kefen olarak kullanacağı hiçbir şeyi yokmuş. Babam mezarı kazdıktan sonra Şeyh Abdurrahim'i üzerindeki elbiseyle beraber gömmüş. Tabi babam tüm bunları büyük bir korkuyla yapmış. Yaptıkları, askerler tarafından duyulduğu takdirde öldürülebileceği endişesine rağmen Şeyh Abdurrahim'i defnetmiş."

Babasının, Şeyh Abdurrahim'e ait bir bastonun olduğunu ve bu bastonla bir çok kerameti gösterdiğini aktardığını belirten Yıldız, "O dönemde şimdiki gibi herhangi bir türbe yoktu. Çok daha sonra birileri Şeyh Abdurrahim'in mezarı üzerinde türbe ve mescit inşa etti. Batman-Bismil Karayolu üstünde bulunan Şeyh Abdurrahim'in türbesini ben de çok defa gidip ziyaret ettim." dedi.

Devamı yazı dizisi 10’da 

Kaynak: Haber Merkezi