Stres Hormonları ve Dehidrasyonun Etkisi
Dr. Şener, vücudun güne hazırlanmak için sabah saatlerinde stres hormonları salgıladığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Sabah saatlerinde, kortizol gibi stres hormonlarının salgılanması artar. Aynı zamanda vücut, uyandıktan sonra genellikle susuz kalmış olur. Bazı bireylerde bu iki durumun birleşimi kalp krizi riskini tetikleyebilir.”
Sabah Kalp Krizleri Daha Zararlı Olabilir
Sabah saatlerinde gerçekleşen kalp krizlerinin, günün diğer saatlerindeki krizlere göre kalbe daha fazla zarar verebileceğini söyleyen araştırmacılar, bu durumun temel nedenlerini şu şekilde sıralıyor:
- Sirkadiyen Ritim: Vücut, kan basıncı ve hormon salınımı gibi birçok işlevi 24 saatlik bir döngüyle düzenler. Sabah 6 ile 10 saatleri arasında kan basıncında ve stres hormonları kortizol ile adrenalinde belirgin bir artış görülür. Bu durum kalbin strese girmesine neden olabilir.
- Kortizol Seviyelerindeki Yükselme: Sabah saatlerinde doğal olarak artan kortizol seviyesi, kan basıncını ve kalp atış hızını artırarak kardiyovasküler olay riskini yükseltebilir.
- Trombosit Kümelenmesi: Sabahları kandaki trombositler daha kolay bir araya gelerek pıhtı oluşturabilir. Bu pıhtılar, kalp kasına giden kan akışını engelleyerek kalp krizine yol açabilir.
- Kan Akışında Azalma: Bazı araştırmalar, sabah saatlerinde kalp kasına giden kan akışının azaldığını göstermiştir. Bu durum sempatik sinir sistemi aktivitesindeki artış ve kanın yoğunluğundaki değişikliklerle ilişkilendirilebilir.
- Uyku Apnesi: Uyku apnesi, sabah erken saatlerde daha belirgin hale gelebilir. Bu durum da kalp krizi riskini artıran bir faktördür.
Kalp Krizlerinin Zamanlamasına Dikkat
Dr. Şener, “Sabah saatlerinde kalp krizi riski daha yüksek olsa da kalp krizi günün her saatinde gerçekleşebilir. Bu nedenle sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, riskleri azaltmak için önemlidir” dedi.
Stres yönetimi, düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve kaliteli uyku gibi önlemler, kalp sağlığını korumak için büyük önem taşıyor.