Günümüzde birçok insan stres, kaygı, öfke ve depresyon gibi duygusal durumlar nedeniyle yeme bozukluklarıyla karşı karşıya kalabiliyor. Bu durumlardan biri olan iştahsızlık, yaşanan psikolojik zorlukların beden üzerindeki yansıması olarak görülebilir.

İştah, arzu ile doğrudan ilişkilidir. İştahsızlık ise yemek yeme isteğinin kaybı olarak tanımlanabilir. Ancak bu sadece bir sonuçtur. Asıl soru, kişinin bu duruma neden geldiğidir. Öztürk, yemek yemeye arzu duymayan bireylerin, yaşamla ilgili genel arzularını da sorgulaması gerektiğini belirtti. Yemek yemek, yaşamdan alınan bir doyumun ifadesidir. Eğer kişi, romantik ilişkilerinden, aile hayatından, arkadaşlıklarından ya da işinden tatmin olamıyorsa, bu tatminsizlik yeme alışkanlıklarına da yansıyabilir.

Yaşamla ilgili arzu kaybı, kişinin kendine olan değerini azaltabilir ve bu da beslenme gibi temel yaşam aktivitelerine olan ilgisini kaybetmesine yol açabilir. Yetersiz beslenme sonucunda kilo kaybı, yorgunluk ve öfke gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bu kişiler, zamanla aynada ruh hallerine yansıyan bir fiziksel görünümle karşılaşırlar ve kendilerini güçsüz, yorgun ve zayıf hissedebilirler. Ayrıca, kendilerine karşı oldukça eleştirel olabilir ve pozitif mesajlara inançsız bir tutum sergileyebilirler.

Yoğun stres ve günlük hayatın temposu nedeniyle yemek yemeyi unutan ya da stres yüzünden iştahı kapanan kişiler, sıklıkla hızlı bir doygunluk hissi yaşarlar. Anksiyete ya da kaygı içinde olan bireyler, anda kalmakta zorlanır ve bu nedenle bedensel ihtiyaçlarına kulak veremezler. Öztürk, özellikle mükemmeliyetçi bireylerin, hedeflerine odaklandıklarında başka hiçbir şeye dikkat etmediklerini ve bu nedenle yaşamsal ihtiyaçlarını göz ardı edebildiklerini ifade etti.

Bazı kişiler ise çevrelerindeki sorumlulukları fazla yüklenir ve bu, üzerlerinde büyük bir stres yaratır. Kendi ihtiyaçlarını karşılamak yerine çevredekileri tatmin etmeye çalışan bu bireyler, stresle başa çıkmak için sigara ve alkol gibi maddelere yönelebilir. Ancak bu maddeler, iştah kaybına neden olabilir. Aynı zamanda stres ve kaygı, mide bulantısı, gastrit ve reflü gibi sindirim sorunlarına yol açarak yemek yeme isteğini de azaltabilir.

Son olarak Öztürk, iştahsızlığın travma, ayrılık, yas, yoğun kaygı gibi psikolojik nedenlerle ortaya çıkabileceğini belirtti ve "Önemli olan yaşanan olumsuzluklar değil, bu olumsuzluklara yüklenen anlamları keşfetmektir." diyerek, bu tür sorunların mutlaka ruh sağlığı uzmanları tarafından değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Kaynak: İLKHA