Panik bozukluk, ani ve yoğun korku ya da rahatsızlık nöbetleri ile karakterize edilen bir kaygı bozukluğudur. Genellikle bireyin yaşamındaki zorluklar, kaçınmaya çalıştığı durumlar, gerilimler ve belirsizlikler karşısında yaşadığı derin varoluşsal kaygının bir yansıması olarak ortaya çıkar. Birey, bazen kendini idealize ettiği bir rol içinde yaşamaya çalışırken, beklenmedik bir anda ve en rahat olduğunu düşündüğü bir zamanda panik atakla karşı karşıya kalabilir. Bu noktada beden tepkiler vermeye başlar, zihin karışır ve nefes almak zorlaşır.
Panik bozukluk, mükemmeliyetçi bireylerde daha sık görülür. Kusursuz olma isteği, dışarıdan her şey yolunda görünse de içsel bir stres ve kaygı yaratır. Bu bireyler sürekli bir şeyleri tamamlamaya çalışırken kendi ihtiyaçlarını göz ardı ederler. Zamanla, bu baskı ve beklentiler kaygı olarak geri döner ve panik ataklar yaşanabilir. Panik bozukluğu tetikleyen faktörler arasında duygusal, psikolojik veya fiziksel travmalar da yer alır.
Panik ataklar sırasında bireylerde nefes darlığı, kalp çarpıntısı, sıkışıklık hissi ve korku gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu durum, bazen beklenmedik bir anda yaşanırken, bazen de öncesinde artan stres ya da kaygı ile tetiklenebilir.
Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi, panik atak anında yapılması gerekenleri şöyle açıklıyor: "İlk olarak kişi kendini sakin ve güvenli bir yere almalı, bedenini yavaşlatmalıdır. Hızlı nefes almak, nefessizlik hissi yaratır, bu yüzden derin ve yavaş nefes almak bedeni rahatlatacaktır. Gerçeklikle bağlantıda kalarak çevreyi ve etrafındaki sesleri fark etmek de sakinleşmeye yardımcı olur. Kişi kendine neyin zorladığını ve bu durumun hangi ihtiyaçtan kaynaklandığını sorarak farkındalığını artırabilir. Ayrıca, durumun geçici olduğunu hatırlatmak ve ‘Gerçekten tehlike altında mıyım?’ sorusunu kendine sormak, kaygının gerçek mi yoksa abartılmış mı olduğunu değerlendirmesine yardımcı olur."
Panik bozuklukla başa çıkmak için bireyin kendi ihtiyaçlarını fark etmesi ve anlamlı bir yaşamı hedeflemesi gerektiğini vurgulayan Kanizi, kişinin zorlayıcı durumların farkına vararak bunlarla başa çıkabileceğini ifade ediyor.