Askeri açıdan zayıf olan Beşar Esad’a yardım gitmemesinin Esad’ın daha fazla direnemeyerek Şam’ı terk etmesine yol açtığını söyleyen Çağlar, çatışmaların şiddetlenmeden Beşar Esad iktidarının devrilmesinin ise bundan sonraki diplomatik ve siyasi süreci başlatabileceğini dile getirdi.
Altınbaş Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Orta Doğu Uzmanı Dr. Mehmet Turan Çağlar, sahadaki mevcut durumun kısa vadede daha büyük çaplı bir pazarlık sürecine evrilebileceğini öngörerek “Muhalif gruplar, Halep’teki pozisyonlarını güçlendirerek pazarlık masasında avantajlı bir konuma gelmeye çalışıyor. Ancak bu, Suriye ve müttefiklerinin sert bir karşı saldırısına da neden olabilir” dedi.
Dr. Mehmet Turan Çağlar, "Suriye'deki çatışma dinamikleri kısa vadede yerel düzeyde yeni istikrarsızlıklar doğurabilirken, bölgesel ve küresel dengelerde uzun vadeli etkiler yaratma potansiyeline de sahip" diye konuştu.
Dr. Çağlar, "Muhaliflerin hızlı ilerleyişi, yalnızca karşı saldırı stratejisi değil aynı zamanda Suriye yönetiminin askeri zafiyetlerini de gözler önüne serdi. Halep’in şehir merkezi gibi kritik noktaların kaybedilmesi, Esad yönetimi açısından büyük bir psikolojik darbe olabilir. Ancak Suriye ve Rusya’nın, geçmişte olduğu gibi hava saldırılarına ağırlık vererek muhalifleri geri püskürtme çabalarını yoğunlaştırması bekleniyor. 2015’te Halep’te uygulanan stratejiye benzer şekilde hava saldırılarının ağırlık kazanması muhtemel" ifadelerini kullandı.
Bu gelişmelerin zamanlamasını da değinen Çağlar, "İran ve İsrail arasında artan gerilimler, Suriye’deki olayları etkiledi. İran’ın Golan Tepeleri’ne doğru hareketlenmesi ve bölgedeki dikkatini artırması, Suriye’nin kuzeyde daha savunmasız bir pozisyona gelmesine yol açtı. İdlib’deki durumu fiili bir çözümle kapatmaya çalışan Esad yönetimi, kuzeyde dezavantajlı bir konuma düştü” dedi.
BÖLGESEL VE KÜRESEL AKTÖRLERİN TUTUMU
ABD ve İsrail gibi küresel aktörlerin sahadaki gelişmeleri yakından izlediğini belirten Çağlar, "Bu ülkelerin pozisyonları vekalet savaşı dinamiklerine dayanır. ABD'nin YPG’ye verdiği destek sürecek. İsrail ise İran ve Hizbullah’ın dikkatinin kuzeye kaymasından fayda sağlayacak" diye konuştu.
Dr. Çağlar, “Halep’teki şiddetli çatışmalarda bir İran generalinin öldüğü haberleri, Tahran’ın Suriye’ye yönelik stratejisini daha dikkatli bir şekilde yeniden değerlendirmesine yol açtı. İran’ın Suriye’yi kaybetmek veya gözden çıkarmak gibi bir lüksü yok. Bu nedenle, bölgedeki etkinliğini artırma ve Suriye yönetimine daha fazla yardım sağlama ihtiyacı hissediyor” dedi.
HALEP’TE İRAN’IN VARLIĞI VE YARDIM STRATEJİSİ
Dr. Çağlar, "Önümüzdeki günlerde İran, Suriye’ye yönelik yardımı artıracak. Bu olası yardımlar, askeri destekten insani yardımlara kadar geniş bir kapsamda olabilir. Suriye'deki istikrarsızlığın, sadece İran için değil, bölgedeki tüm aktörler için uzun vadeli sonuçlar doğurabilir” ifadelerini kullandı.