Narlıdere ilçesinde yaşayan Z.K., annesi F.Ü.’nün 2013 yılında vefatının ardından mirasa dair bir mal varlığının olup olmadığını öğrenmek için Narlıdere Tapu Müdürlüğüne başvurdu. Ancak kadının nüfus kayıtlarında annesiyle ilgili herhangi bir bilgi olmadığı, bu sebeple mirasçı olarak görünmediği belirlendi.
Z.K.'nin annesinden kalan taşınmazın 2016 yılında iki kardeşi arasında paylaşıldığı ve üçüncü kişilere devredildiği ortaya çıktı. Bu durum karşısında yasal olarak tapu iptalinin mümkün olmadığını öğrenen Z.K., Çözüm için CİMER'e başvurdu. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, başvuru sonrası geçen yıl yaptığı kayıt düzeltme işlemiyle Z.K.'nin anne bağını resmi olarak sağladı.
Miras Hakkı İçin Tazminat Davası Açıldı
Yaşadığı hak kaybı nedeniyle avukatı Güney Çağatay Öz aracılığıyla Hazine aleyhine tazminat davası açan Z.K., İzmir 22. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada, mirastan mahrum bırakılması nedeniyle maddi tazminat talep etti. Davada, Hazine vekili diğer mirasçıların kötü niyetli davrandığını belirterek, devletin bu konuda sorumlu tutulamayacağını savundu.
Ancak mahkeme, Türk Medeni Kanunu'nun 38. maddesinde belirtilen "kişisel durum sicilinin tutulmasından doğan zararların devlet tarafından tazmin edilmesi" gerekliliği doğrultusunda, miras hakkını yitiren Z.K.'ye, mirasın değeri olan 1 milyon 569 bin liranın yasal faiziyle ödenmesine karar verdi.
"Adil Bir Karar Olduğunu Düşünüyoruz"
Davanın ardından açıklama yapan Avukat Öz, müvekkilinin nüfus kayıtlarında annesi yokmuş gibi kaydedildiğini bilmediğini belirterek, "Bu durum, müvekkilimiz için büyük bir şaşkınlık ve haksızlıktı. Verilen tazminat kararı mağduriyetin giderilmesi açısından anlamlı oldu. Mahkemenin adil bir karar verdiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.