Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin, tutuklu sanıklar annesi Yüksel, ağabeyi Enes ve amcası Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar’ın yargılandığı davanın ilk duruşmasında söz alan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, davaya katılma talebinin kabulüne karar verilmesini talep etti. Diyarbakır Barosu Başkanı Abdülkadir Güleç ise hazırlık soruşturmasında eksiklikler olduğunu belirterek, “Olayın başından itibaren Narin'in kaybolma ihtimali üzerinde duruldu. Sanıklara bu yolla imkan sağlandı. Dereye saklandığı için bütün deliller karanlıkta. Bu anlamda, daraltılmış baz çalışması önemli” dedi.
Mahkemede ifade veren Nevzat Bahtiyar sıva işiyle uğraştığını, ayda 60 bin TL kazandığını, son verdiği beyanının doğru olduğunu söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, son beyanını okudu. Olay gününü anlatan Bahtiyar, “Yaya olarak Arif Güran’ın evine doğru gittim. Orada Salim Güran ile buluştum. Başka kimse yoktu. Salim Güran yukarıdaydı, ben ağaçları suluyordum” dedi.
Mahkeme başkanının ‘Neden çelişkili konuştun?’ sorusu üzerine de Bahtiyar, “O zaman korkmuştum. O yüzden öyle ifade vermiştim. Salim Güran beni çağırdığında evden herhangi bir bağrışma sesi duymadım. Eve girdim. Bir odaya gittik. Narin yatıyordu. Salim, ‘Narin’in annesiyle ilişkimizi gördüğü için öldürdüm dedi’ diye konuştu.
‘NARİN’İ ARABAYA KOYDUĞUMDA YÜKSEL GÜRAN AĞLIYORDU’
Mahkeme başkanı, güvenlik kamerası saati ve baz kayıtlarını belirterek, "Peki hangi ara ilişkiye girdiler" diye sordu. Bahtiyar, "Salim bana ‘Narin’i götür bir yere at’ dedi. ‘Parça parça halinde suya at kimse görmesin’ dedi. Beni tehdit ettikten sonra yapmak zorunda kaldım. ‘Oğlun Muhammed’in kafasına sıkarım, sonra senin kafana sıkarım’ dedi. Battaniyeyi Salim getirdi. Evden dışarı çıktı, battaniyeyi getirdi. Narin yerde yatıyordu. Battaniyeye sardıktan sonra benim evin ahırına getirdim. O sırada kimseyi görmedim. Sonra kırmızı arabama götürdüm. Narin’i arabaya koyduğumda yukarıya baktım, Yüksel ağlıyordu. Narin'i battaniyeye sardıktan sonra ben aşağı indim. Salim arabasıyla aşağı doğru geldi. Ben ilk olarak ahıra gittim. Orada torbaya koydum. Narin’in üzerinde siyah tişört vardı. Çantasını hatırlamıyorum. Battaniyeyi, Salim Güran geldi, benden aldı. Eşim ve annem evdeydi, dışarıda değildi. Çuvalı arabanın arka tarafında, paspas kısmına koydum. Ben köyden çıktıktan sonra Salim de arkamdan geldi. Ben cesedi arabama torbayla koyduktan sonra battaniyeyi benden aldı. Cesedi arabamın arka paspas kısmına koydum. Salim bana ‘Cesedi göle götür, parça parça haline getir’ dedi. Ben de oraya götürdüm, cesedi parçalamadım. Oraya bıraktım. Cesedi oraya bıraktığımı kimseye söylemedim. Battaniyede ıslaklık olduğunu hatırlamıyorum” dedi.
AĞLAYARAK BEDDUA EDEN BABA ARİF GÜRAN, DIŞARIYA ÇIKARILDI
Bahtiyar’ın mahkemedeki ifade işlemleri devam ederken gözyaşlarını tutamayan Narin Güran’ın babası Arif Güran, beddua etmeye başladı. Bunun üzerine mahkeme başkanı, Güran’ın sakinleşmesi için salondan çıkmasını istedi. Arif Güran, dışarıya çıkarıldı.
İfadesine devam eden Bahtiyar, “Salim ile bu olaydan sonra görüşmedim. Narin’i arabaya koyduğum zaman başımı kaldırdım. Yüksel tepeye gelmişti, beni izliyordu” dedi.
Mahkeme Başkanı, Nevzat Bahtiyar’a “Narin’i nasıl öldürmüş olabilir?” diye sordu. Bunun üzerine Bahtiyar, “Boğarak. Narin'in boğularak öldürüldüğünü düşünüyorum. Vücudunda herhangi bir kan görmedim. Cesedi vicdanım el vermediği için parçalamadım. Cesedin üstüne sadece, su alıp götürmesin diye 1 taş bırakmıştım. Kendi inisiyatifimle o taşı bıraktım. Yüksel veya Enes ile de bu olaydan sonra konuşmadım. Dereye götürdüğümü Salim ile Yüksel biliyordu” dedi.
‘GÜRAN AİLESİYLE BİR HUSUMETİM YOK’
Bu sırada Arif Güran, tekrar mahkeme salonuna geldi. Mahkeme Başkanı, Bahtiyar’a “Cesedi bıraktıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyorsun. İlk defa hayatında bir ceset gördün, daha sonra hiçbir şey olmamış gibi evine peynir almaya mı gittin, öyle mi?” diye sordu.
Bahtiyar, “Evet” dedi.
Mahkeme Başkanı, “Neden itirafta bulundun” diye sordu, Bahtiyar bu soruya cevap veremedi. İfadesine devam eden Nevzat Bahtiyar, “Güran ailesiyle bir husumetim yok” dedi.
Savcı baz bilgilerini sorarak, “Salim Güran’ın seni silahla korkuttuğunu söyledin. Baz bilgilerine göre 4’ünüz de aynı yerdesiniz. Silahla nasıl tehdit etti? Salim seni silahla o 8 dakikada mi tehdit etti?” sorusu üzerine Bahtiyar, “Yanındaki silahla yaptı. Salim silahını yanında taşıyor. Silahı çıkardı. ‘Bunu yok etmezsen senin oğlunun kafasına sıkarım, sonra da senin kafana sıkarım dedi" diyen Bahtiyar, mahkeme başkanının “Salim Güran’ın olay günü elbisesi ne renkti?” sorusuna da “Hatırlamıyorum” diye cevap verdi.
Savcının, “Salim Güran’ın 17.46'da senden gelen 41 saniyelik görüşmeniz var, ne konuştunuz?” sorusuna da “Ben Salim’i aramadım” diyerek konuşmayı inkar etti. “Dereye Narin’i kucağında götürdüğünü söyledin. 25 kilo bir kız. Tek başına mıydın? İpi nerede buldun?” sorusu üzerine de “Çantanın ipini kullandım, tek başımaydım” yanıtını verdi.
SORULARIN ÇOĞUNA ‘HATIRLAMIYORUM’ YANITINI VERDİ
Önceki dönem baro başkanı Nahit Eren, Bahtiyar’a “Salim Güran’ı ne zamandan beri tanıyorsun” diye sordu.
Bahtiyar, “Çocukluktan beri birlikteyiz. 30 yıl var. Vaktimiz oldukça ben onu o beni arar kahveye giderdik. Köyde görüşürdük” dedi.
Bahtiyar, Eren’in sorduğu soruların çoğuna ‘Hatırlamıyorum’ yanıtını verdi. Eren’in, ‘Olay günü 15.08 geçe Salim Güran’ın aradığını söyledin, o cümleleri hatırlıyor musun?’ sorusuna, “Hayır, hatırlamıyorum. Ona ‘Suyumuz yok’ demiştim” dedi. Belediyede su arızasının olmadığına dair tutanağın olduğunu söylemesi üzerine de “Bilgim yok” dedi.
Eren’in “Sen gittiğin zaman debisi nasıldı derenin?” sorusuna, “Orası su altında değildi. Ayaklarım su içine girdi” dedi.
“38 dakika orada kalmışsın. O sürede ne yaptın? Elbiselerini, pantolonunu, ayakkabını çıkardın mı” sorusuna da “Hayır, hiç suya girmedim. Cesedi bırakırken suyun içindeydim suyun yüksekliği 40-50 santimetre yüksekti. Çalıları koymadım. 1 taş koydum. Su o kadar yüksek değildi. Ayakkabı ve pantolonla suya girdim sonra girmedim” ifadelerini kullandı.
'SENİ ALLAH’A HAVALE EDİYORUM'
Bu sırada ağlamaya devam eden Arif Güran, Nevzat Bahtiyar’a ‘Allah belanı versin, seni Allah’a havale ediyorum” dedi.
Daha sonra Eren’in “Otopsi işlemine başlamadan önce torbanın içinde kanca çıktı. Senin böyle bir kancan var mı?’ diye sordu. Bahtiyar, “Hayır hatırlamıyorum. İçinde bir şey varsa bilemem” yanıtını verdi.
Baro avukatlarından Aydın Özdemir, “Narin’i siz mi boğdunuz” diye sordu.
Bahtiyar, “Salim boğdu, kendisi bana Narin'i boğduğunu söyledi” dedi
“Kardeşini kim tehdit etti?” sorusuna, “Bilmiyorum. Salim'in amcası Ali Rıza Güran, Hacı Hasan'a söylemiş, ‘Nevzat’a bir miktar para ve arazi verelim, onun evini köye getirelim’ demiş. Kimse benimle kekeme diye dalga geçmedi” ifadelerini kullandı.
Baba Arif Güran, bu sırada tekrar Bahtiyar’a, “Seni Allah’a havale ediyorum, kızımın saçının teline kurban ol sen” dedi.
NEVZAT BAHTİYAR: 'BU PARA İÇİN KİNİM OLMADI'
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar'ın yargılandığı davanın ilk duruşması sürüyor. Duruşmada Diyarbakır Barosu'ndan baba Arif Güran'ın vekili Avukat Berat Kocakaya'nın 'Arif Güran ile ticaretin var mı? 'sorusuna Nevzat Bahtiyar, "Hayır, bir arabada yaşanmıştı. Arabayı aldım, 1-2 ay kaldı, ona geri vereyim dedim. Orada Arif'le birlikte arabayı sattık. Orada arabanın parçalanmış olduğunu bilmiyorduk. Onu alan adam da kaza geçirdikten sonra arabanın sıkıntısı olduğunu söyledi. Adam bize 80 bin TL ceza kesti. 50 bin TL'yi ben verdim. Bu para için kinim olmadı" dedi.
'AYAĞI PARÇALAMADIM'
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına davaya katılan vekil bir avukatın da “Salim Güran ile Yüksel Güran'ın ilişkisi olduğunu biliyor muydun?” sorusuna, Nevzat Bahtiyar, "Hayır, o gün öğrendim. İpi bağlarken bir ayağı dışarda kalmıştı. Ayağı parçalamadım" yanıtını verdi.
'NARİN'İ SEVERDİM, KENDİ ÇOCUĞUM GİBİ'
Yüksel Güran'ın müdafi avukatı Yılmaz Demiroğlu, "Türkiye'nin sabrı tükendi, doğruyu söyle artık. Sizin evinizden çıktığında Salim'e gitmek istersen önce kimin evi gelir?" dedi. Bunun üzerine Nevzat Bahtiyar, "Arif'in evi geliyor. Narin'i severdim, kendi çocuğum gibi. Fırsatım olsaydı, cesedi oradan çıkaracaktım" cevabını verdi.
'CESEDİ ÇIKARIP, YOL ÜZERİNDE BIRAKACAKTIM'
Mahkeme Başkanının “Neden cesedi oradan alacağını dedin” diye sorması üzerine Nevzat Bahtiyar, "Vicdanım el vermediği için cesedi çıkarıp, yol üzerinde bırakacaktım. Tesadüfen bulunmuş diye yapacaktım ama fırsatım olmadı. Kaçma ihtiyacı hissetmedim" diye konuştu. Avukat Onur Akdağ'ın 'Kardeşinin eşiyle ilişkin var mı' sorusuna da Bahtiyar "Yok" yanıtını verdi.