Güran ailesi adına yayımlanan yazılı açıklamada “Narin Güran’ın baba evinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği” şeklindeki haberlerin gerçek dışı olduğunun Cumhuriyet Başsavcılığı ile ailenin avukatları arasında gerçekleşen görüşmede yetkililer tarafından ifade edildiği belirtildi.
Ailenin şeref ve saygınlığına saldırı şeklinde nitelendirilen haberler ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Açıklamada, HTS ve DNA örnekleri ile ilgili son günlerde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığı da vurgulandı.
Güran Ailesinden yapılan açıklamanın tamamı;
“06.10.2024 tarihinde bazı yayın organlarında ve sosyal medya ortamında ‘‘Narin Güran’ın baba evinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği’’ şeklinde asılsız haberlerin yer alması üzerine kamuoyunu bilgilendirme gereği doğmuştur.”
“Ailemizin onuruna yönelik acımasız saldırılar devam etmektedir”
“21.08.2024 tarihinde öldürülen Narin kızımızın katil veya katillerinin bulunarak en yüksek ceza ile cezalandırılması ve adaletin tecellisi öncelikli amacımızdır. Narin kızımızı menfur bir hadise sonucu kaybetmenin derin üzüntüsü ve yası içerisindeyken sosyal medya ve basın aracılığıyla hiçbir temele dayanmayan, tamamen gerçek dışı yayınların yapıldığı, başta kadınlarımız olmak üzere ailemizin onuruna yönelik acımasız saldırılar devam etmektedir.”
“Tüm halı ve nevresimlerin yıkandığı şeklinde asılsız haberler yapıldı”
“Ailemizin yaşadığı derin ve tarif edilmez acı görmezden gelinerek bazı sosyal medya fenomenlerinin takipçi ve izlenme sayısını arttırma, bir gazetecinin ise bu acı olay üzerinden popüler olma hevesi ile insafsızca gerçek dışı haberler üretmeye ve yaymaya devam ettiği tespit edilmiş olup bu kişiler hakkında gerekli suç duyurularında bulunulmuştur. Bu bağlamda; Narin kızımızın kaybolması ve öldürülmesi olayı ile ilgili aile fertlerinden alınan bir kısım ifadelerin ve yapılan röportajların gerçek bağlamından koparılarak kamuoyu yanlış yönlendirilmiştir. Narin kızımızın öldürülmesi üzerine diğer aile bireylerimize yönelik benzer saldırıların olmaması ve önleyici olması açısından; Narin kızımızın kaybolmasından sonra aile bireylerimizden bir kısmı evlerine 02.09.2024 tarihinde önlem amaçlı güvenlik kamerası taktırdığı bilinmesine rağmen, kamuoyunda yanlış algı oluşturma kastıyla kamera kayıtlarının geçmişe dönük silindiği şeklinde asılsız haberlerin yapıldığı, keza sabah çamaşırları yıkamak için Hediye Güran’a çamaşır teslim edildiğini belirten anne Yüksel Güran’ın ifadesi çarpıtılarak tüm halı ve nevresimlerin yıkandığı şeklinde asılsız haberler yapıldığı, Enes Güran’ın yanındaki iki kişinin sigara içtiğini söyleyen annesinin RTÜK kuralları gereği bu ifadesinin sansürlenmesi sonucunda, ifadesi yine çarpıtılarak Enes’in uyuşturucu bağımlısı olduğu yönünde asılsız haberler yapıldığı’’ şeklinde ilgisiz ve maksatlı yayınlar yapıldığı tespit edilmiştir.”
“Çevre köylere ait kamera kayıtlarının incelenmesi…”
“Narin kızımızın olay günü en son görüldüğü yeri gören çevre köylere ait kamera kayıtlarının incelenmesi ve buna ilişkin raporların tamamlanması halinde cinayetin şüpheye yer verilmeyecek şekilde görüntüleri ile birlikte tespit edileceği veya olayın aydınlatılacağına ilişkin inancımız tamdır. Bu aşamada soruşturma makamlarının çalışmalarının sonucunu beklemek, hukuka olan güven ve inancımızı kaybetmememiz gerektiğini düşünüyoruz.”
“Aileye yönelik saldırılar, telafisi mümkün olmayan mağduriyet oluşturdu”
“Ailemiz dahil toplum vicdanının tatmini ve adaletin tecellisi için ''Narin kızımızın kim veya kimler tarafından öldürüldüğü, neden öldürüldüğü'' sorularının şüpheye yer bırakılmayacak şekilde somut delillerle açıklığa kavuşturulması ve olayın fail ve/veya faillerin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiği kuşkusuzdur. Narin kızımızın katledilmesi nedeniyle ailemizin yaşadığı acıya ortak olan, Narin’i tıpkı kendi kızları gibi benimseyip, acısını yüreğinde yaşayan ve soruşturmayı takip eden iyi niyetle olayın aydınlatılması için fikir beyan eden, herkese şükranlarımızı sunarız. İnfiale neden olan, bu insanlık dışı cinayetin aydınlatılması beklentisi ile toplumun her ferdi; öfkesini hukuki ve ahlaki sınırlar dahilinde dile getirme , kendi vicdanını tatmin etme, düşüncelerini ifade etme ve cinayetin neden işlenmiş olabileceğine ilişkin olası senaryolar hakkında fikir ileri sürme hakkını haiz olmakla birlikte yazılı ve görsel medyada bu maksadı aşan, soruşturmanın selametine ve gizliliğine gölge düşüren, yargı otoritesini ve bağımsızlığını zayıflatmaya dönük, lekelenmeme hakkını hiçe sayan, somut delile dayanmayan ön yargılarla birilerini peşinen suçlu ilan etme ve hakaret içerikli ölçüsüz ifadelerin sürekli kullanıldığını, sosyal medya ve basın aracılığıyla soruşturma dosyasının yönlendirilmeye çalışıldığı, delilsiz soyut senaryoların üretildiği gözlemlenmiştir. Bu kapsamda ailemizin kadınlarının iffetine yönelik kabul edilemez ithamlarda bulunulmuştur. Çocuğunu kaybeden bir ailenin acısına ilaveten acımasız bir şekilde kirli bilgilerle yazılı görsel basın ve sosyal medya aracılığıyla kişilerin şeref ve haysiyetine yönelik yapılan saldırılar telafisi mümkün olmayan mağduriyet oluşturmuş, haksız üretilen senaryoların toplum nezdinde gerçekmiş gibi algılanmasına neden olunmuştur.
''Masumiyet Karinesi'' gereğince suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Bağımsız yargının kuracağı kesin hükme kadar kişilerin; lekelenmeme hakkına saygı duyulması, ön yargılarla suçlu ilan edilmemesi, şeref ve haysiyetine yönelik saldırılardan kaçınılması gerekmektedir.”
“Masumiyet karinesinin hiçe sayıldı”
Ceza soruşturma dosyasındaki işlemler gizli olmasına karşın soruşturma konusu suçun işlenme nedenine ilişkin ortaya atılan muhtemel senaryoların gerçekmiş gibi sosyal medya ve basın yoluyla kamuoyuna aktarılarak kamuoyunda yanlış algıların oluşmasına sebebiyet verildiğini, masumiyet karinesinin hiçe sayıldığını, işlenen bu vahim suçun asıl mağduru ve suçtan doğrudan zarar göreni, en derin acıyı yaşayan kişinin de yine Narin'in ailesi olduğu gerçeğinin görmezden gelindiğini üzülerek gözlemlemekteyiz.”
“Suç duyurusunda bulunuldu”
“Bu nedenle kamuoyunu tamamen yanlış yönlendirme ve gerçek dışı algı oluşturma maksatlı Narin GÜRAN cinayeti ile ilgili ailemizin şeref ve saygınlığına saldırı mahiyetinde asılsız haber ve paylaşım yapan, soruşturmanın gizliliğini ihlal eden ve adil yargılamayı etkilemeyi hedefleyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.
Hukuka olan güvenimiz ve inancımız çerçevesinde maddi gerçeğin tüm boyutlarıyla aydınlatılmasını, sorumlu/sorumluların cezalandırılmasını, masumların aklanmasını, toplum vicdanının tatmin edilmesini bekliyoruz.”
O haberler gerçek dışı!
“06.10.2024 tarihli ‘‘Narin Güran’ın baba evinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği’’ şeklindeki haberlerin gerçek dışı olduğu, Cumhuriyet Başsavcılığı ile avukatlarımız arasında gerçekleşen görüşmede yetkililer tarafından ifade edilmiştir. Dezenformasyonun önlenmesi için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına avukatlarımız aracılığıyla yaptığımız başvuruda kamuoyunun yetkili makamlar tarafından bilgilendirilmesi hususunda ki talebimize olumlu yanıt verilmesi beklentimiz ile doğrudan yetkili makamlar tarafından yapılmamış dayanaksız haber ve paylaşımlara itibar edilmemesini, kamuoyuna saygıyla duyurulur.”