Merkez Bağlar ilçesindeki kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolan ve 8 Eylül’de mahalleye 2 kilometre uzaklıkta bulunan Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor.
SORUŞTURMANIN ADLİYE AŞAMASI 22,5 SAAT SÜRDÜ
Narin Güran cinayeti ile ilgili yürütülen soruşturmada gözaltına alınan 22 kişinin adliyedeki sorgulama ve yargılama işlemleri 22,5 saat sürdü. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 22 şüpheli, dün sabah saat 07.00'de adliyeye sevk edildi. Savcılıktaki ifade işlemleri akşam saat 19.00'da sona erdi. 3’ü adli kontrol şartı konularak 13 kişi serbest kaldı, 9 şüpheli ise tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi.
Annenin mahkemedeki işlemleri 2 saat sürdü
Şüpheli 9 kişinin mahkemedeki yargılamaları ise saat 23.30'da başladı. Annenin mahkemedeki işlemleri 2 saat, ağabeyi Enes'in işlemleri ise 1 saat sürdü. Sabah saat 05.30'da sona eren mahkeme sonucunda Narin Güran’ın anne ve ağabeyinin de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı, 15 yaşından küçük 1 kişi ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
Böylece daha önce amca Salim Güran ile Narin'in cansız bedenini sakladığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar’la birlikte olayla ilgili tutuklu sayısı 10’a yükseldi.
TUTUKLULARDAN 8’İ NARİN’İN AKRABASI
Bu arada soruşturma kapsamında tutuklanan 10 kişiden talihsiz çocuğun cansız bedenini saklayan komşuları Nevzat Bahtiyar ile işçilerden Mehmet Selim Atasoy’un dışında kalan 8 kişinin, Narin’in birinci ve ikinci dereceden akrabaları olduğu da belirlendi.
Anne ve ağabeyin tutuklanma nedenleri belli oldu
Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği, anne ve oğlunun tutuklamalarına ‘şüphelilerin aşamalarda verdikleri beyanlardaki çelişkileri’ gerekçe gösterdi. Şüphelilere yönelik adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı gerekçe gösterilen kararda, şu ifadeler yer aldı:
“Şüpheliler Enes Güran ve Yüksel Güran’ın üzerine ‘Çocuğu kasten öldürmek’ atılı suçuna yönelik kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren dosyadaki mevcut delil durumu, şüphelilerin aşamalarda verdikleri beyanlardaki çelişkiler, şüphelilerin Narin’in kaybolduğu güne dair olay anlatımlarının birbirini doğrulamadığı hususu, adli tıp raporunun henüz dönmediği, birçok şüpheli ve tanığın çelişkili beyanlarda bulunması hususu dikkate alındığında, delillerin karartma ihtimalinin var olması, HTS kayıtlar ve tüm dosya kapsamı göz önünde bulundurulduğunda suç isnadına yönelik somut delile dayalı kuvvetli şüphe oluşturması nedeniyle ve yargılama sonucunda suçlu bulunması halinde alacağı ceza miktarı göz önünde bulundurarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. Maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, 1982 anayasasının 19. Maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK’nın 100/I maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesi gösterir somut delillerin mevcut olduğu, müsnet suç için kanunda ön görülen cezanın alt ve üst sınırı, verilmesi beklenen cezaya göre tutuklama tedbirlerinin ölçülü olması bu nedenle adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından şüphelilerin CMK’nın 100. Maddesi gereğince ayrı ayrı tutuklanmalarına karar verildi.”