Helen-Kıbrıs Yayı’ndaki Sarsıntılar
Görür, Santorini Adası’nın kuzeydoğusunda 4 büyüklüğünde çok sayıda deprem meydana geldiğini belirterek, bu hareketliliğin Helen-Kıbrıs Yayı’ndaki dalma-batma sürecinden kaynaklandığını ifade etti.
Açıklamalarında, Afrika Levhası’nın Anadolu Levhası’nın altına dalarak tüketildiğini vurgulayan Görür, bu sürecin Ege bölgesinde sürekli bir gerilim yarattığını ve depremlere sebep olabileceğini söyledi.
Deprem Riski ve Bilimsel Öngörüler
Depremlerin nerede ve nasıl etkili olacağının bilimsel olarak öngörülebileceğini dile getiren Görür, tarih ve saat verilemese de riskli bölgelerin belirlenebildiğini vurguladı. "Bizim işimiz bu. Ülkemize sahip çıkalım, insanlarımızı koruyalım. Artık bu bilinci kazanmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Diyarbakır İçin Büyük Tehlike: Bitlis-Zagros Fay Hattı
Görür, Diyarbakır için en büyük tehlikenin Bitlis-Zagros Fay Hattı olduğunu belirtti. "Bu fay ters bir faydır ve deprem ürettiğinde Diyarbakır’a daha yakın bir konumda olduğu için büyük bir risk taşır." diyerek bölgedeki olası bir hareketliliğin ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.
"Ne zaman harekete geçer bilmiyoruz, ancak kesinlikle bir gün aktif hale gelecek. Eğer Diyarbakır’ı deprem dirençli hale getirmezsek, bu fay harekete geçtiğinde büyük zarar verecek." şeklinde konuştu.
6 Şubat Depremlerinin Büyüklüğü
6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş depremlerine de değinen Görür, bu depremlerin 5 milyon ton dinamite eşdeğer enerji açığa çıkardığını belirtti.
"5 milyon ton dinamitin aynı anda patladığını düşünün. Yüzlerce atom bombasına eşdeğer bir enerji ortaya çıkıyor. Büyük depremler, inanılmaz büyüklükte enerji üreten doğa olaylarıdır." ifadelerini kullandı.