Türkiye’de “Sümerolog” olarak tanıtılan ancak gerçekte ise Sümerler ve diğer antik uygarlıkların İslam ve insanlık dışı davranışlarını Müslümanlıkla bağdaştırmak için uğraşan, başörtülü kadınları “tapınak fahişeleri”ne benzetecek kadar İslam düşmanlığında önde olan Çığ 110 yaşında öldü. Çığ, bu fikirleri ile Kemalistler tarafından takdirle karşılanmış, Kemalistlerin “idolü” mertebesine yükselmişti.
İnsanlık dışı bir muamele olan “zihin kontrol deneyleri”ni yapan HZİ Vakfının kurucusu olan kardeşi Turan İtil ile birlikte 12 Eylül sonrası Mamak, Metris, Diyarbakır, Erzurum gibi cezaevlerinde siyasi mahkûmlar üzerinde yıllarca zorla farmakolojik deneyler yaptığı söylense de ne kendisi ne de kardeşi ile alakalı herhangi bir soruşturma açılmadı.
Bilimsel çalışmalar adına İslam’a ve kutsallarına hakaret etmekten geri durmayan bu azgın kemalistin ölümünden sonra Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un paylaşımı tepki topladı. Bakan Ersoy, bu Milletin Müslümanlığı ve kültürüne savaş açmış, tek vasfı "İslam düşmanlığı" olan birini, bu milletin ilmi ve kültürüyle bağdaşmayacak şekilde taltif etmesi, ömrünü İslam ve değerlerine hakaret etmekle geçirmiş birine “Allah’tan rahmet” dilemesi tepkilere neden oldu.
Müslümanların kutsallarına yönelik yaptığı hakaretler ve başörtülü kadılar hakkında söylediği iğrenç sözler ile ilgili tek bir özür bile dilemeyen, herhangi bir pişmanlık yaşamayan bu azgın kemaliste bu şekilde iltifat edilmesi ve taltif edilmesi hakaret ettiği başörtülü kadınları üzdüğü gibi onun gibi azgın İslam düşmanı kemalistleri daha da azgınlaştırmaktadır.