Sonbahar ve kış aylarında yaşanan mevsimsel geçişler, gribal enfeksiyon, nezle ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların artmasına neden oluyor. Bu dönemde antibiyotik kullanımının sadece belirtileri hafiflettiğini vurgulayan Olgun, bitkisel takviyelerin dozunda kullanılmasının yan etki oluşturmadığını ifade etti.
"Antibiyotikler semptomları hafifletir, genel tedavi sağlamaz"
Olgun, soğuk algınlığı ve gripten korkulmaması gerektiğini belirterek, bu hastalıkların aslında vücudun bir detoks süreci olduğunu söyledi. "Soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlar, vücudun kendini temizleme yöntemidir. Antibiyotikler ise genel tedavi için değil, semptomları hafifletmek için kullanılır" diye konuştu.
En çok tercih edilen bitkiler
Olgun, soğuk algınlığı ve grip tedavisinde sıkça tercih edilen bitkilerden de bahsederek, "Hatmi çiçeği, kekik yaprağı, zencefil, zerdeçal gibi gıda takviyeleri bu dönemde en çok tüketilen bitkilerdir. Ihlamur ve papatya çayı, gribal enfeksiyonlarda sıkça kullanılır ve dozunda tüketildiğinde herhangi bir zararı yoktur" dedi.
"Tatlı ve hazır gıdalardan kaçının"
Hazır gıdalar ve tatlı tüketiminden kaçınılması gerektiğini hatırlatan Olgun, bağışıklık sistemini güçlendirmek için kuru üzüm, kayısı ve hurma gibi doğal gıdaların tüketilmesini önerdi. Ayrıca, kekiğin soğuk algınlığı ve öksürük gibi hastalıklar için faydalı olduğunu ancak uzun süreli kullanımının demir eksikliğine yol açabileceğini vurguladı. "Kekiği 10 gün boyunca kullanmak faydalıdır, ancak bu süreyi aşmamak gerekir" dedi.
Doğal takviyelerle hastalıklara karşı korunma
Soğuk algınlığı sonrasında antibiyotik yerine doğal besinlerin tercih edilmesi gerektiğini belirten Olgun, rezene, anason, ıhlamur ve papatya gibi bitkilerin öksürük ve gaz şişkinliklerine karşı etkili olduğunu dile getirdi. "Özellikle sabahları aç karnına bir çay kaşığı toz zencefili bal veya sütle karıştırarak tüketmek oldukça faydalıdır" şeklinde tavsiyelerde bulundu.