Mardin Müzeleri Koruma Derneği Başkanı İbrahim Yüksel, tarihi medrese hakkında açıklamalarda bulundu. Yüksel, "1211 yılında Artuk Arslan döneminde inşa edilen bu tarihi medrese, Harzem köyünün tarihsel önemini yansıtıyor. Başlangıçta Doğu Roma İmparatorluğu'nun gözetleme ve karakol noktası olan bu köy, Artuklular döneminde daha merkezi bir konuma evrildi. Bugün de önemini koruyan bu köy, adeta özel etkinliklerin, şölenlerin ve düğünlerin vazgeçilmez mekanlarından biri haline gelmiştir" şeklinde konuştu.
Yüksel aynı zamanda, medresenin şehirden uzak bir bölgede yer almasının, onun korunmasına olumlu etki sağladığını belirtti. "Harzem Medresesi, ismini tarihte de duyuran bir yapıdır. Abdulgani Fahri Bulduk beyefendinin 1920 tarihli eserinde geçen 'Bu medrese çok sayıda fazıl ve alimi yetiştirmiştir' sözleri, onun değerini bir kez daha ortaya koyuyor. Ahmet Artuk Arslan'ın kıymetli miraslarından biri olan bu medrese, Kızıltepe'de, Artuk Arslan döneminin Şehidiye Külliyesi ile birlikte inşa edilen üç büyük külliye tarzındaki yapılardan biridir. Bu medrese, aynı zamanda Hatuniye Medresesi ile birlikte bu dönemin önemli eserlerinden biri olarak öne çıkıyor. Harzem Medresesi'nin bugün ayakta olmasının bir nedeni de köyde bulunması ve şehirden uzak olmasıdır. Bu durum, tarihi eserlerimize duyarlılık, koruma bilinci ve emanet anlayışıyla yaklaşan halkımızın bir eseri nasıl sahiplendiğini göstermesi açısından da önemlidir. Şehirdeki yapılar korunamazken, köydeki bu tarihi eserler, halkımızın özverisi sayesinde günümüze ulaşmıştır. Harzem Medresesi de bu özverili çalışmaların bir ürünü olarak bugün hala orijinal yapısıyla ayakta duruyor" dedi.
812 yıldır ilk günkü gibi dimdik ayakta duran Harzem Medresesi, hala ziyaretçilerini bekliyor.