İTTİHADUL ULEMA Fetva Kurulu, "Kurban kesmekle yükümlü olanlar" hakkında bilgilendirme yaptı.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Kurban kesmekle yükümlü olmanın şartları; kişinin Müslüman olması, hür olması, buluğ çağına ulaşması, akıllı olması, mukim olması (seferi olmaması) ve maddi imkanının olmasıdır. Bu altı şartın kendisinde bulunduğu kimseye kurban kesmenin sünnet veya vacip olması konusunda mezhep imamları arasında ittifak vardır. İhtilaf mukim olma ve buluğ çağına erme şartlarıyla ilgilidir. Hanefilere göre seferde olan kimseye kurban vacip değildir. Diğer imamlar, hüküm konusunda seferilik ile mukimliği ayırmazlar. Buluğ çağına ermeyenlere kurbanın vacip veya sünnet olduğu görüşü Ebu Hanife, İmam Yusuf ve İmam Malik'e aittir. Şafiî ve Hanbeliler ise çocuğun kurban kesmesini sünnet olarak görmez (Zuhâyli, el-Fıkhu'l-İslamî ve Edilletuhu II, 604).

Sadece bir nafakayla geçinen aile üyeleri, ne kadar kalabalık olursa olsun, içlerinden birinin kurban kesmesi diğerlerinin üzerinden bu hükmü kaldırır. Bu tür ailelerin kurban kesmesi sünnet-i kifayedir. Ancak kadının maddi imkanı varsa ayrıca kendisi de bu ibadeti yerine getirebilir. Bu durumda kestiği kurbanın sevabını alır. (Zeydân, el-Câmî' Fî'l-Fikhi'l-İslâmî II, 450).

Kestiği sırada maddi olarak sıkıntıya girmeyecek kimsenin kurban ibadetini yerine getirmesi daha faziletlidir. Her ne kadar bazı fakihler, kurban kesmekle sorumlu olmanın ölçüsünü malın nisaba ulaşması şeklinde belirlemiş olsa da, kesildiği takdirde kişinin külfet altına girmemesinin ölçü alınması daha isabetli bir görüştür. Zira güç yetirmeyi nisapla sınırlandırdığımız takdirde böyle önemli bir ibadetin ihyası oldukça azalacaktır."

Editör: Basri Akaydın