Yeryüzüne yaklaşık 1000, 1100 derece sıcaklıkla çıkan bazik volkanizmanın içindeki gazların basınç azalması nedeniyle lavlardan ayrıldığını ve lavların alt kısmında birbirini tutup tünel şeklinde bir yapı oluşturduğunu anlatan uzmanlar, "Lav dilleri bunun üzerinde akar. Buraya baktığımız zaman bu şekilde yapıların oluştuğunu görebiliyoruz. Tünel ne kadar geniş bir yapıda ise o kadar geniş bir şekilde çökmeler olabiliyor. Burada çökmeleri de görebiliyoruz." ifadelerini kullandı.

Çok karakteristik bir kalkan yanardağ

Karacadağ'daki lavların direkt dünya kabuğu altındaki astenosfer adı verilen tabakadan geldiğine dikkati çekerek bu özelliğiyle diğer dağlardan farklılık gösterdiği kaydedildi.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin ortasında yer alan Karacadağ, Diyarbakır havzası ile Şanlıurfa Platosu'nu kuzey-güney doğrultusunda ayıran bir sönmüş yanardağdır.

En yüksek noktası 1952 m olan bu doğal oluşum, akışkan lavların oluşturduğu kalkan yanardağ yapısına sahiptir ve 120 km çapında, 8000 km²'lik bir alanı kapsar. Dağın %2 gibi düşük bir yamaç eğimine sahip olması dikkat çekerken, genel olarak bazaltik lavlardan meydana gelmiştir.

Karacadağ ve Çevresinin Doğal Özellikleri

Karacadağ'ın oluşumunda Arap levhasının Anadolu Levhasına olan baskısının temel bir etken olduğu bilinmektedir.

Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin illerine yayılan bu coğrafi oluşum, tarıma uygun topraklara sahip Diyarbakır bölgesine olan yüzüyle dikkat çekerken, diğer alanları genellikle tarım için elverişsizdir. Dağ, özellikle hayvan otlatma alanı olarak kullanılmaktadır.

Karacadağ çevresinde step iklimi hakimdir; yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yağışlıdır. Akdeniz yağış rejiminin etkili olduğu bölgede, en fazla yağış kış aylarında düşer. Yüksek kesimlerde ormanlar günümüzde kuytu alanlarda kalmış olsa da, meşe, çitlembik, alıç, menengiç, ahlat ve dişbudak gibi ağaç türleri gözlemlenir.

1400 m yüksekliğinin üzerinde ise genellikle geven ve pişik geveni gibi bitkiler görülür. Dağın üzerinde yer alan dereler, ışınsal doğrultuda yazları kuruyan akarsular olarak bölgeyi süsler.

Kaynak: Yavuz Aydın