Hollanda'da bir dönem Özgürlük Partisi (PVV) milletvekilliği yapan Joram Van Klaveren, yaptığı açıklamada, "Üç yıldan fazla süren karşılaştırmalı Hıristiyanlık ve İslam çalışmasının ardından şu sonuca vardım: İslam, hakikat nedir sorusunun en mantıklı, eksizsiz ve güçlü cevabıdır." ifadelerini kullandı.
Klaveren, "Müslümanların kitaplarını okurken Muhammed'i ilk kez bir baba, bir arkadaş, bir öğretmen ve bir devlet adamı olarak gördüm. Daha önce bildiğim tek şey onun bir 'savaş ağası' olduğuydu. O, Hristiyan karşıtı olarak biliniyordu ve dünyadaki 'en korkunç insan' olarak tanınıyordu. Ancak yazarken ve okurken bu yeni kişiliği keşfettim. Kulağa biraz çılgınca gelebilir, ama karakterine ve öğretilerine neredeyse aşık oldum." diye konuştu.
Kitabını yazarken Hristiyanlıkla ilgili şüphelerinin tekrar ortaya çıktığını belirten Klaveren, "Hristiyanlık hakkında bildiğimi düşündüğüm şeyleri yeniden gözden geçirmem gerektiğini anladım. Hristiyanlıktaki yaratıcı olgusu ile İslam'daki yaratıcı olgusu arasında bir karşılaştırma yaptım ve sonunda Müslümanların inancını (tevhit) Hristiyanların inancından (teslis) daha mantıklı buldum." şeklinde konuştu.
Bir süre sonra İslam'ın "yalan" olmadığını anladığını, ancak bunu kabul etmekte zorlandığını ifade eden Klaveren, "Sonunda onun (Hz. Muhammed) karakteri ve peygamberliği hakkında ikna olmuştum. Kendi kendime düşündüm ki Allah'ın tek olduğunu ve Hz. Muhammed'in onun elçisi olduğunu söylersem pratik olarak şehadet etmiş olurum. Ancak ben Müslüman olmak istemiyordum, bu yüzden tüm kitapları kapattım ve bir kenara koydum." dedi.
İslam'a geçişini hızlandıran olayı ise şöyle anlattı: "Kulağa masal gibi gelebilir, ama gerçekten de öyle oldu. Kitapları kaldırdığım raftan bir sürü kitap düştü ve bu kitaplardan biri Kur'an-ı Kerim'di. Onu aldığımda baş parmağım 22'nci surenin 46'ncı ayetindeydi. Bana özetle şunu söylüyordu: ‘Kör olan gözler değil, kalplerdir.' Evet, benim sorunum gerçekten de buydu." açıklamasında bulundu.