Gazze Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı açıklamada, son saatlerde İsrail'in 16 katliam gerçekleştirdiğini ve hastanelere 151 şehit ve 313 yaralının geldiğini söyledi.
En büyük katliamlardan birinin Cibaliye'de gerçekleştiğini belirten El Kudra, enkaz altında ve sokaklarda çok sayıda kurbanın olduğunu kaydetti.
El Kudra, 7 Ekim'den bu yana İsrail saldırılarında şehit edilenlerin sayısının 19 bin 453'e, yaralıların sayısının ise 52 bin 286'ya yükseldiğini ifade etti.
İşgalin, hastaneleri tahrip ederek ve personelini esir alarak kuzey Gazze'deki sağlık sistemini kasıtlı olarak ortadan kaldırdığını belirten El Kudra, bu durumun 800 bin kişinin canına kast etmek anlamına geldiğini söyledi.
El Kudra, Gazze'nin kuzeyinde binlerce yaralı, hamile kadın, çocuk ve kronik hastanın sağlık hizmetlerinden mahrum olduğunu vurguladı.
İşgalcilerin halen Gazze'nin kuzeyindeki hastanelerin 3 yöneticisi başta olmak üzere 93 sağlık personelini insanlık dışı koşullarda ve işkence altında tutmaya devam ettiğini vurgulayan El Kudra, işgalin saldırılarında şu ana kadar 310 sağlık personelinin şehit olduğunu belirtti.
El Kudra, saldırılarda ayrıca 102 ambulansın imha edildiğini, 38 sağlık kuruluşunun hedef alındığını, 22 hastane ve 52 sağlık ocağının hizmet dışı kaldığını aktardı.
Çok geç olmadan acilen 5 bin yaralının yurt dışına tedavi için tahliye edilmesi gerektiğini ifade eden El Kudra, Gazze Şeridi'nde çocuk aşılarının eksikliğinin devam ettiğini belirterek bu durumun özellikle yerinden edilme merkezlerindeki yeni doğan çocukların sağlık durumunu daha da kötüleştirdiğini vurguladı. El Kudra, ilgili yetkilileri bu aşıların sağlanması için derhal çalışmaya çağırdı.
El Kudra, sağlık ekiplerinin barınma merkezlerinde 350 bin bulaşıcı hastalık vakası tespit ettiğini, bu sayının sağlık merkezlerine ulaşabilen sayı olduğunu, bu sayının çok daha fazla olma ihtimalinin yüksek olduğunu kaydetti.
El Kudra, uluslararası kuruluşlara, barınma merkezlerine, 700 binden fazla çocuğa, 50 bin hamileye, 1.100'ü diyaliz hastası ve binlerce yaralı olmak üzere binlerce kronik hastaya yaşam koşulları ve sağlık hizmeti sağlanması için çalışma çağrısında bulundu.
Uluslararası toplumdan tepkiler
İsrail'in vahşetine karşı uluslararası toplumdan tepkiler gelmeye devam ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail'in saldırılarını "korkunç" olarak nitelendirerek, "Bu saldırılar derhal durdurulmalı" çağrısında bulundu.
Avrupa Birliği (AB), İsrail'in saldırılarını "şiddetli bir şekilde" kınayarak, "Bu saldırılar uluslararası hukuka aykırıdır ve derhal durdurulmalıdır" açıklamasında bulundu.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İsrail'i "meşru müdafaa hakkını kullandığı" yönünde savundu.
Türkiye, İsrail'in saldırılarını "soykırım" olarak nitelendirerek, "Bu saldırılar karşısında uluslararası toplumu sessiz kalmaya davet ediyoruz" açıklamasında bulundu.
İsrail'in saldırıları, Filistin'de yeni bir insani krize yol açtı. Yüz binlerce Filistinli, evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yerinden edilme merkezlerinde kalan Filistinliler, yetersiz yaşam koşulları ve sağlık hizmetlerinden mahrum durumda.
