2022 yılında vefat eden Şeyhmus Arslan, vefatının 2.ci yılında mezarı başında yad edildi.
Tepe beldesinde gençlere islami davayı anlatan ve uyanmasına vesile olan Arslan, ilim ve cihat yolunda sürdürdüğü hayatıyla davanın öncüleri arasında yer aldı.
Arslan’nın eşi Raife Arslan, mezarın başında Bismil Habere yaptığı açıklamada, ben eşim Şehmus Arslan daha askere gitmeden 1975 yılında evlendim. O iyi eş, iyi bir Baba, evin direği, aile fertleri zayıf düştüklerinde onların sığınacağı, zorluklar karşısında dimdik durmanın evdeki simgesi, edep ve güvenin kaynağı idi. Biz ve çocuklarım ondan memnunduk. O daime bize Allahın yolunu, Kuranı anlattı. Allah’tan başka kimseden korkmamamızı öğretti. İlk önce Tepe beldesinden önce, Batman’a yerleşti. Askerlikten sonra, Batman’da Fırında çalışıyordu. 1985 yıllarında Batman’da İslami dava ile tanıştı. Dedi.
Raife Arslan (Bal), Eşim Şeyhmus Arslan , İlkokul mezunu olmasına rağmen 3 günde bir siyasal islami kitabı bitiyordu. Okuduğu kitaplar, Bediuzaman Sait Nursi, Mısırda Müslüman kardeşler lideri Hasan El benna islami kitapları, Seyyit Kutup, Mevdudi, Sait Havva ve çok sayıda Siyasal islamcı yazarların kitabı okudu. Biz zaten daha öncede muhafazakar bir aile idik, Kürtçede çarik denen ince tülbent takıyordum. Örtünme şekli tam islama göre olması gerektiğini eşim bana söyleyince, bende dedim, İslamin örtünme konusunda neyi emrediyorsa, islama göre hareket edeceğim. Dedim. O’da dedi en uygun örtünme Çarşaf deyince, severek çarşafı giydim. Eşim hergün bize evde Kuran’da bölümler anlatıyordu. Dini sohbetlere katıldım. Dinimizi tanıyınca islamin güzelliklerinin farkına varıyorduk. Dedi.
1989 yılında Batman’dan tekrar Tepe beldesine yerleştiğini ifade eden Raife Arslan, Eşim Tepe beldesinde ortaklık olarak Tepe beldesinde Fırın açtı. Mecburen Tepe’ye yerleştik. Eşim, Tepe’de hem Fırın işi ve hemde İslami dava mücadelesini sürdürdü. İslami Tebliğini Tepeli gençlere anlattı. Akşam evimizde her gece 5-10 genç toplanıyor. İslam ve Kuran okuyor, müzakere ediyorlardı. Islamin sadece ibadet değil, toplum ve devlet olduğunu, Kuran’ı kerimin anayasamız olduğunu, eşim sürekli anlatıyordu. Dedi.
Şeyhmus Arslan gençlik fotoğrafı
--
Raife Arslan, konuşmasının devamında, eşimin islami davadaki mücadelesi Tepe gençleri üzerinde etki etti. Tepe’de 100’e yakın genç, siyasal İslamın eserleri okuyor. Ailelerine gerçek islami anlatıyorlardı. Fakat 28 şubatın karalık zihniyeti, eşimin İslam-i çalışmalarında rahatsız oldu. Eşimi hapse ettılar. Eşim 11 yıl hapis yattı. Dedi.
Allah’a ve Resulüne İman eden, İslam’ı bir sosyal hayat nizamı olarakbenimseyen Eşine hapiste iken her ay ziyaret ettiğini ifade eden Raife Arslan,İslam’ı toplumsal hayata hâkim kılma mücadelesi nedeniyle eşimin hapse girmesi, Allah yolunda olduğundan dolayı gam yemiyordum. Tarih boyunca, her fert ya da cemaat çeşitli baskı, zulüm, işkence ve katliamlara maruz kalmıştır. Elbette bizde maruz kalacaktık. Ama üzülmüyorduk. Çünkü davamız Allah kuran yolu idi. Diye konuştu.
Eşinin hapiste iken büyük zorluklar gördüğünü ifade eden Raife Arslan, Eşim islami davadan dolayı tutuklanınca zorluklar çektik. Hem 9 çocuğa bakmak zordu. Buna rağmen her ay ve 11 yıl boyunca, eşimi hapishanede ziyaret ettim. Bana cezaevi görüşünde diyordu, hakkını helal et, bende diyordum. Sen üzülme, davan İslam ve Kuran davasıdır. Benimde imtihanım bu, bana güzel bir sabır düşer. Derdim.
Eşimle geçindiğim evlilik hayatta, daime birbirimizi sevdik, incinmedik, birbirimize destek çıktık. Müslüman mücahide kadınlara düşen görevde budur. Diye konuştu.
"Yusufi Zindanda kaldığı yıllarda İslam ilimleriyle meşgul oldu"
Eşinin vefatına kadar hayatını Kur'an'a adadığını dile getiren Raife Arslan, "O bir Kur'an aşığıydı. Kur'an aşığı olduğu gibi yüzlerce Kur'an aşıklarını da yetiştiren bir muallimdi. Hapis hayatını, medreseye çevirmiş, kendini iyi yetiştirmişti. Hapiste çıktıktan sonra, islami mücadelesini sürdürdü. Fakat, herşeyi satmıştık, ekonomik olarak zor durumdaydık. Tepe beldesinde çok iş yoktu. 9 çocuk büyümüş, ekonomik sorunlar nedeniyle çalışmak için ailece İstanbul’a yerleştik. Hapishaneden sonra, sağlık sorunları baş gösterdi. Beyinde tümör çıktı. Kaç defa ameliyatta alındı. Amansız bir hastalığa yakaladı. İstanbul’dan tekrar Tepe beldesine yerleştik. Eşim, ölürsem, köyümde öleyim. O hastalığı çok ilerlediği için bizi tanımadığı zamanda bile onun ağında Kuran ayetleri çıkıyordu.
Eşim, islami davaya girdikten sonra, gerek Batman’da gerek Bismil ve Tepe’de gençleri Kur'an-ı Kerim'i öğretip her birini Kur'an öğretmeni yaptı. O, gençleri camilere göndererek yüzlerce, genci yetiştirdi. Kabri başında bulunduğum eşime Rabbim ondan ebeden ve daimen razı olsun. Senin yolunda gideceğiz. Çünkü kurtuluş islamdadır. şeklinde konuştu.
Şehymus Arslan’nın oğlu, Cemal Arslan ise konuşmasında, Kadınların başörtüsü olduğu için okullara sokulmadığı, var olan toplumsal düzeni korku ve tehlike mantığına endeksleyen kararların alındığı 28 Şubat zihniyeti babamı 11 yıl zindana attı. Babam bize hiç bir zaman korkmamamızı söyledi. Babam, İlk oğlunu ismi, İslam koydu. Cündüllah koydu. İslami davada mücadele edenlerin isimleri koydu. Bize diyordu. İslam davası büyük bir davadır. Büyük davaya büyük bedeller ödenir. Hz. Adem den kıyamete kadar Habil ve kabil’in mücadelesi devam edecektir. İnşallah biz Habil olacağız. Diyordu.
Babam islami davayı anlatırken, toplumda, babama iftira atanlar oluyordu. O diyordu, iftira atsınlar. Sahabelerde iftiralara maruz kalmıştır. Diyordu.
En küçük oğlu konuştu
Şehmus Arslan en küçük oğlu konuşmasında ise, ben 9 kardeşten en küçüğüm. Ailenin en küçüğü olduğum için, annem ve babam beni belki daha çok seviyordu. Yaptığım şımarıklık yüzünden bu konuda abi ve ablalarımdan özür dilerim. Babamı çok seviyorum. Babamın gündelik hayatın sadeliğinden hiç uzaklaşmadan, pozisyon peşinde koşmadan çok sevdiği davasına adanmış hayatını büyük bir incelikle sürdürdürüyordu. Babamın davası İslamin ve Kuranın yeryüzünde hakim olmasıdır. Babam İslam ümmet ve kardeşliğe önem veriyordu. Kudüs’ün isgal altında olmasına üzülüyordu. Biz babamızın yolunu sürdüreceğiz. diye konuştu.