Kürtlere yönelik eleştirilerinin başında inatçılık huyları ve otoriteye karşı çabucak isyan etmeleri gelir.

Aslen Kütahyalı olan Evliya Çelebi koruyucusu ve hamisi olan Melek Ahmet Paşa’nın Bitlis ve Van’daki görevleri sırasında Çelebi de kendisiyle beraber uzun yıllar Osmanlı’nın Kürt vilayetlerinde yaşayarak bu kadim halkı yakından tanıma fırsatı bulmuştur.

 Independent Türkçe’de Mehmed Mazlum Çelik makalesinde yazısına göre;

I M G 1211

Kürtleri yakından tanıyor

Evliya Çelebi uzun yıllar bir arada yaşadığı Kürtlerin bir yeknesak içerisinde olmadığının farkındadır.

Osmanlı’nın serhat boylarının bu kadim halkının karakteristiğini belirleyen iki temel unsur vardır: Bunlar dil ve coğrafyadır.

Çelebi, bölgede yaşadığı süreçte Sünni ve Müslüman Kürtleri kendisine yakın bulurken Şii ve Ezidi Kürtlere karşı ise neredeyse örtük bir düşmanlık gütmektedir. 

I M G 1209

KÜRTLER SAVAŞÇI VE YİĞİT AMA.....

Kürtlerin savaşçı ve yiğitliğini yere göğe sığdıramayan seyyahımız, eleştirilerini sıralamaktan da çekinmez.

Kürtlere yönelik eleştirilerinin başında inatçılık huyları ve otoriteye karşı çabucak isyan etmeleri gelmektedir.
 

Savaştan korkmak ve ihanet etmek gibi huyları bulunmayan Kürtlerin, incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerle otoriteye kılıç çekmeleri seyyahımızı çileden çıkartan özelliklerdendir.

Öyle ki seyyahımıza göre bir zamanlar Kürtlerin içerisinde yaşayan Yunus Peygamber, Kürtlerin inatçılık ve kavgacılığından bıkarak şehri terk etmişti;

Hz. Yunus kâh bu Nenîvî şehri’nde otururmuş ve kâhice Musul şehrinde otururmuş. Sonunda Yunus Nebî inatçı Kürtlerin taşkınlık ve ayaklanmaları derdinden Musul şehrini terk edip Akra’nın Humeydiye kavminden nice inançlı adamlar ile batı tarafa giderek Akdeniz kıyısında Sayda şehrine gelip deniz kıyısında küçük bir kulübe inşa edip ibadet ile meşgul oldu.

(Evliya Çelebi Seyahatname Cilt 4)


Seyyahımıza göre Kürtlerin kavgacılığının ise özel bir sebebi yoktur. Kürtlerin çok düşkün oldukları satranç ve kavgadan vazgeçememeleri onların hayatlarının bir rutinidir:

Bir kere cami içinde sadranç oynaşırlarken Kürt kavminin kabı dar olduğundan birbirleriyle 'kişo mişo' derken yaka paça olup birbirlerini hançer ile camide parça parça edip öldükleri meşhurdur. O zaman yasaklamışlar ama yine bazıları camide leclâc sadrancı oynarlar.

I M G 1210

KÜRTLERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ 

Kürtlerin fiziksel özellikleri

Evliya Çelebi, Kürtleri tek bir millet olarak ele almaz. Fiziksel açıdan kişisel temizliklerine dikkat etmeyen Ezidi Kürtleri sert bir şekilde eleştirirken; Malatya, Van, Diyarbakır ve Bitlis Kürtlerinin güzelliğini övmekten kendisini alıkoyamaz.

Orta boylu, sağlam bünyeli, güzel yüzlü ve iri adamları olur. En az yaşayanları yetmişe seksene ulaşmış iken çalışmak ve kazanmaktan geri durmazlar ve her an cimâdan kalmayıp yüz sene yaşarlar. Güzel ve sevimli sayısız çocukları vardır. Gençleri güzellikte ve tatlılıkta, hoş görünüşlü, peri yüzlü, ay parçası gibidirler. 


Havasının tatlılığından erkekleri sağlam yapılı olup ömür müddetleri yetmişe altmışa ermişken dişleri parlak inci gibi tane tanedir ve son derece yaşlanmışlarken yüzlerinin renkleri biraz kırmızıca dinç ve zinde adamlardır. Suyu ve havası hoş, gençleri sevimli, güzel yüzlü, hoş görünüşlülerdir.

(Evliya Çelebi Seyahatname Cilt 4)

EVLİYA ÇELEBİ BİSMİL OVASINDA DICLE NEHRİNDE KELEK (KAYIK) İLE GEÇMİŞTİR

Evliye Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Bismil düz ve çamurlu ovasında bahsederken "PİS MİL" olarak bahseder.

Evliya Çelebi 1600 li yıllarda Seyahatnamesinde Diyarbakır hanlarında konaklayan Kervan sahiplerinin biri birine "PİS MİLİ" nasıl geçtiklerini sorduklarını,çünkü Dicle nehrinin oluşturduğu ve bataklık haline gelen alevyonları (ki;bu yörede buna MİL denildiği bilinmektedir) deve kervanlarının aşmakta zorlandıkları ve bu mevkiin PİSMİL olarak adlandırılırdı. 

Lokasyon

Fiziksel özellikleri verilen insanların tamamının erkek olmasını ise Evliya Çelebi, kadınların erkeklerle aynı ortamda bulunmaması ile açıklar.

I M G 1212

KÜRT KADINLARI BAŞÖRTÜ KONUSUNDA ESKİDEN BERİ HASASTIR. İSLAMA BAĞLIDIR

Ancak Râbia-i Adeviyye mertebesinde perde ehli, dindar ve güzel yüzlü kadınlarını kendileri överler. Gerçekten de kapalıdırlar.

(Evliya Çelebi Seyahatname Cilt 4)


Çelebi, Kürtlerin yaşadığı coğrafyanın sınırlarını ise Erzurum’dan  başlatarak Basra’ya  kadar götürür; ama ne Erzurum’daki Kürt’ün ne de Basra’dakinin birbirine hiç benzemediğini defaten vurgulayacaktır:

Büyük memlekettir, bir ucu Erzurum diyarından Van diyarına, Hakkari diyarı, Cizre, İmadiye, Musul, Şehrezûl, Harir, Ardalân, Bağdad, Derne, Derteng ve ta Basra'ya varıncaya kadar 70 konak yerde bu dili konuşan insanlar bulunur.

 
Kürtlerin nüfusunu ise saptamaya çalışan Evliya, oldukça abartılı rakamlar zikretmektedir: 

Ama bu kadar ülkeler içinde beş kere yüz bin (500 bin) tüfeng atar Şafiî mezhepli ümmet-i Muhammed vardır. Ve tamamı 776 adet kale sayılır ki hepsi mamurdur. 

I M G 1209
HZ ALI KÜRTLERE DUA ETMİŞTİR

Çelebi, Kürtlerin bu denli yoğun bir nüfusa sahip olmasının nedenini Hazreti Ali’nin Kürtler için ettiği hayır duasıyla açıklamaktadır:

Tâ Hz. Yunus'tan beri imana gelip Kürt dilini konuşur kalabalık bir kavimdi. Hicretten sonra H. 36 (M. 656-7) Hz. Ali Humeydiye kavmini İslâm dinine davet etti, ancak onlar davete uymadılar. Hazret-i Ali kalabalık asker ile gelince hepsi Hz. Ali‟nin ayağını tozuna yüz sürerek İslâm ile şereflendiler. Hâlen Akra kavmi gayet mümin, muavahhid ve Şafiî mezhepli Sünnî kavimdirler. Ve has Kürtlerdir. Hz. Ali bu kavme dua ettiğinden çoluk çocukları hesapsızdır.
 

Evliya Çelebi ve Kürtçe

Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde Kürtçe’ye de yakın bir ilgi göstermiştir.

Öyle ki bu dilin birbirinden ayrılan lehçelerini ve farklılıklarını yakından gözlemlemiştir.

Seyyahımıza göre Kürtçe'deki farklılıkların en temel nedeni Kürtlerin çok geniş bir coğrafyaya yayılmasıdır. 

Kürtlerin yaşadığı yerler dağlık, taşlık ve uçsuz bucaksız ovalar olduğundan 12 tür Kürt dili vardır.

Ve her ülke kavminin bir çeşit kelimeleri, ibareleri, sözleri vardır ki birbirlerinin lehçesini bitişiğinde olan kimseler anlar, yoksa bir ülkesi uzak olan kimseler iki ülke aşırı olan kavmin sözlerini tercüman ile anlar.

Independent Türkçe’de Mehmed Mazlum Çelik makalesinde alıntı ve Bismil Haber editörü eklentisi 

Kaynak: Haber Merkezi ve Independent Türkçe