Erken Tanı Hayat Kurtardı
Medipol Sağlık Grubu’nun yaptığı açıklamaya göre, İstanbul’da yaşayan Başbayram ailesi, kızları Nehir Ela’nın göz kaymasını fark ederek hastaneye başvurdu. İlk aşamada beyin tümörü ihtimali değerlendirilse de yapılan detaylı tetkikler sonucunda göz tansiyonu hastalığı tespit edildi. Prof. Dr. Sevil Karaman’ın yönlendirmesiyle gerçekleştirilen ameliyat ve ardından uygulanan tedavi süreciyle küçük kızın görme sağlığı yeniden kazandırıldı.
"Göz Tansiyonu Körlüğe Neden Olabilir"
Prof. Dr. Sevil Karaman, göz tansiyonunun erken teşhis edilmediği durumlarda ciddi görme kayıplarına ve hatta körlüğe yol açabileceğini belirtti. Karaman, "Nehir Ela bize yaklaşık 2 yaşında sağ gözde kayma şikayetiyle getirildi. Çocuklarda göz kayması farklı birçok nedene bağlı olabilir. Özellikle aniden ortaya çıkan kaymalarda çok dikkatli olmak gerekir. Muayene sırasında sağ gözünün sol gözünden daha büyük olduğunu fark ettik. Ailesi sadece kaymayı fark etmişti, ancak göz büyüklüğü bizim için uyarıcı bir işaretti. Göz arkasında tümör ihtimali veya göz tansiyonu söz konusu olabilirdi. Erken müdahaleyle bu tür hastalıklar kontrol altına alınabiliyor ancak gecikme durumunda ne yazık ki körlük kaçınılmaz olabiliyor" ifadelerini kullandı.
"Her İki Gözde de Tam Görme Sağlandı"
Tedavi sürecinde ailenin büyük rol oynadığına dikkat çeken Prof. Dr. Karaman, ameliyatın ardından Nehir Ela’nın göz tansiyonunun ilaç kullanmadan kontrol altına alındığını belirtti.
Şu an her iki gözde de tam görme sağlandığını aktaran Karaman, "Göz tansiyonu nedeniyle sağ göz kullanılamadığı için kayma gelişmiş ve bu durum göz tembelliğine yol açmıştı. Sol gözü kapattığımızda, sağ gözüyle hiçbir şekilde odaklanamıyor ve görmekte zorlanıyordu. Ancak ailesi tedavi sürecinde büyük bir özveri gösterdi, sol gözü düzenli olarak kapattılar ve bu sayede sağ gözü de tam görme seviyesine ulaştı" dedi.
Tedavi Süreci Sürekli Takip Edilmeli
Ameliyat sonrası takibin son derece önemli olduğunu vurgulayan Karaman, şu açıklamalarda bulundu:
"Bu süreç hâlâ devam ediyor. Özellikle diğer gözün kontrolü de büyük önem taşıyor. Sağ gözde tekrar tansiyon yükselmesi olup olmadığını düzenli olarak takip ediyoruz. Çocuğun tedaviye uyumu sayesinde bu muayeneleri uyutmadan yapabiliyoruz. Ancak bazı durumlarda, çocuk ağlıyorsa veya muayeneye uyum sağlamıyorsa, genel anestezi altında değerlendirme yapmamız gerekebiliyor.
Göz tansiyonu ameliyatı tek başına yeterli değil. Çocuğun gözlük ihtiyacı olup olmadığı, görme düzeyi gibi birçok faktör dikkate alınmalı. Tedavi süreci bir bütün olarak ele alınmalı; gerektiğinde cerrahi müdahale, gerektiğinde medikal tedavi, gözlük kullanımı ve kapama tedavisi birlikte uygulanmalı. Erken teşhis, doktor-aile-çocuk iş birliğiyle birleştiğinde oldukça başarılı sonuçlar elde edilebiliyor."
