Ürdün medyasına yaptığı açıklamada el-Hams, hastanelerin aşırı yoğun olduğunu belirterek, gelen vakaların çoğunun temiz su eksikliğinden kaynaklanan cilt hastalıkları yanı sıra solunum yolu hastalıkları, bağırsak enfeksiyonları ve çeşitli hepatit türlerini içerdiğini belirtti.
Gazze'de salgın hastalıkların yol açtığı büyük felaket riskine dikkat çeken el-Hams, imkanı olan ülkelerin kuracakları sahra hastanelerinin Gazze'deki sağlık sektöründeki baskıyı hafifletebileceğini vurguladı.
El-Hams, Mısır'a nakledilen yaralıların El-Ariş ve Refah'ta tecrit altında ve sıkı gözetim altında tutulması nedeniyle kötü muamele gördüğünü belirtti.
Gazze Şeridi'nde yaralı ve enfeksiyon vakalarının yaklaşık 40 bin olduğunu, bunların büyük bir kısmının Gazze dışında tedavi görmesi gerektiğini ifade eden El-Hams, şehit ve kayıp sayısının ise 25 binin üzerinde olduğunu tahmin ettiklerini belirtti.
El-Hams, birçok hastanenin hizmet dışı kalmasının ardından kanser ve diyaliz hastalarına hizmet verilemediğini, saldırının başlangıcından bu yana gerekli ekipmanın bulunmaması nedeniyle bu alanda herhangi bir ilerleme kaydedilemediğini vurguladı.
İşgalci siyonist rejim, 7 Ekim'den bu yana sivillerin binalarının yanı sıra hastaneleri de bombalarken, birçok hastane de hizmet dışı kaldı. İşgalcilerin ayrıca yakıt ve elektrik tedarikini engellemesi sonucu sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere birçok alanda hizmet verilemez hale geldi.