DMM'nin açıklamasında, sosyal medya ve bazı platformlarda gündeme gelen iddiaların, halkı yanıltmaya yönelik manipülasyon içerdiği belirtildi.

Açıklamaya göre, Sazlıdere Barajı'nın içme suyu rezervlerinden çıkarılmasına ilişkin karar 15 Eylül 2022'de alındı. Bu kararın herhangi bir yargı süreci veya tutuklulukla bağlantısının bulunmadığı ifade edildi. Kararın, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıklar ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla hazırlanan bir iş birliği protokolü kapsamında uygulamaya geçirildiği kaydedildi.

DMM verilerine göre, İstanbul’un yıllık su tüketimi yaklaşık 1 milyar 162 milyon metreküp civarındayken, Sazlıdere Barajı’nın mevcut su kapasitesinin yalnızca 51 milyon metreküp olduğu aktarıldı. Kanal İstanbul Projesi kapsamında barajın su rezervlerinin yüzde 61’inin kanal sınırları içinde kalacağı, geriye kalan yüzde 39’luk bölümün ise korunacağı belirtildi. Bu durumun İstanbul'un genel su ihtiyacına etkisinin yalnızca yüzde 3 düzeyinde olacağı vurgulandı.

Yılbaşından bu yana İstanbul’a sağlanan 338 milyon metreküp suyun 287 milyon metreküpünün, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından inşa edilen Melen ve Yeşilçay regülatörlerinden temin edildiği bildirildi. Ayrıca, İstanbul’daki barajların doluluk oranının da yüzde 82,10 seviyelerinde olduğu ifade edildi.

DMM, Avrupa Yakası'nda gelecekte ortaya çıkabilecek su ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yeni su kaynakları ve depolama projeleri üzerinde çalışmaların sürdüğünü de açıkladı.

Açıklamanın sonunda, 2022 yılında alınan Sazlıdere kararının İstanbul'da susuzluk yaşanmasına yol açacağı yönündeki iddiaların hiçbir bilimsel temele dayanmadığı ve kamuoyunu yanlış bilgilendirme amacı taşıdığı vurgulandı.

Kaynak: İLKHA