Diyarbakır'da kadınların doğada topladığı taşlar, tescilli takılarla buluşturulup farklı tasarımlara dönüştürülüyor.
Enstitü müdürü Ufuk Yakut: "Yeni ürünlerimizin patent çalışmalarına da başlıyoruz. Ortaya çıkan bu eserler enstitünün kendi mağazasında ve Türkiye genelindeki olgunlaşma enstitülerinin 'Bohça' mağazalarında satışa sunuluyor" ifadelerini kullandı.
Doğanın zenginliği takıya dönüşüyor
Enstitü Müdürü Ufuk Yakut, atölyenin kurulmasının, bölgedeki geleneksel el sanatlarını yaşatma ve kadınlara yeni fırsatlar sunma amacı taşıdığını belirtti. Kadın ustalar, arazide buldukları yarı değerli taşları toplayarak atölyede özenle işliyor. Bu taşlar daha sonra Diyarbakır’a özgü, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş takılarla bir araya getirilerek benzersiz aksesuarlar haline getiriliyor.
Yakut, yeni tasarımlar için patent süreçlerinin başladığını belirterek, “Bu eşsiz eserler hem enstitümüzün mağazasında hem de ülke genelindeki olgunlaşma enstitülerinin 'Bohça' mağazalarında satışa sunuluyor. Diyarbakır’ın zengin kültürel mirasını ve el sanatlarını geleceğe taşımak için çalışmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
El emeği, göz nuru tasarımlar
Kuyumculuk teknolojisi öğretmeni Sevcan Aydoğan, atölyenin, bölgede bugüne kadar yeterince tanınmamış yarı değerli taşları değerlendirmelerine olanak sağladığını söyledi. Kalsedon gibi taşları topladıklarını ve bunları damla ya da oval gibi çeşitli formlara getirerek işlediklerini ifade eden Aydoğan, “Diyarbakır’ın geçmişten gelen kuyumculuk geleneğini doğanın büyüsüyle harmanladık. Ortaya çıkan tasarımlar, alışılmış takılardan oldukça farklı ve özgün” diye konuştu.
Aydoğan, tescilli Diyarbakır hasır bileziği ve kişnişli kolyenin tamamen el işçiliğiyle üretildiğini vurgularken, taşların toplanması ve işlenmesinin oldukça zahmetli bir süreç olduğunu belirtti. Ürettikleri tasarımların da tescillenmesi için çalışmalarını sürdüreceklerini ekledi.
Kadınların emeği geleceğe taşınıyor
Atölyede çalışan kadınlar sadece ustalık kazanmakla kalmıyor, aynı zamanda kendi işlerini kurarak hayallerini gerçekleştiriyor. Enstitü Müdürü Yakut, “Bu topraklardan doğan sanatla gelecek kuşaklara ilham vermek için çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.