Bismil ilçesinde Peygamber Sevdalıları Vakfı öncülüğünde, Cuma namazının ardından basın açıklaması düzenlendi. Kurtuluş Camiinin yanındaki meydan parkında düzenlenen basın açıklamasında ellerinde pankartlar bulunan grup sık sık sloganlar atarak tekbir getirdi.
Düzenlenen basın açıklamasına HÜDA PAR Bismil İlçe Başkanı Mehmet Emin Bal, Bismil İlçe Belediye Başkan Adayı Ali Bilmez ve çok sayıda kişi katıldı.
Grup adına basın açıklamasını HÜDA PAR Bismil İlçe Gençlik Kolları Başkanı Ömer Faruk Türk okudu.
Gazzeli kardeşlerimiz Uhdud Ashabının yaşadığı mezalimi yaşamaktadırlar
Gazze’de yaşanan zulmün Kur’an’ı Kerim’de geçen ‘Ashabı Uhdud’ kıssasına benzediğini vurgulayan Türk;
“Gazze’de mazlum kardeşlerimiz tarihte örneğine az rastlanacak türden büyük bir zulümle karşı karşıya kalmaktadırlar. Siyonistler yapmış oldukları bu zulmü güçlü olduklarından dolayı değil, Müslümanların zayıf olmasından dolayı da değil, ümmetin ihtilaf ve ayrılıklarından dolayı yapmaktadır.
Dünya istikbarını arkasına alarak soykırım suçlarını işleyen siyonist çetelerin yapmış oldukları katliam, talan, yıkım, nesli ve ekini yok etmeleri tarihin karanlık sayfalarında yerini almaya devam etmektedir.
Uhdud ashabının yaşadıklarının bir benzerini, modern çağın karanlık yüzyılında yaşanmaktadır. Siyonist çeteler, tarihi vesikalarda geçen ne kadar zulüm, vahşet, insani hak ihlalleri, cinayetler, talanlar ve katliamlar varsa bunların hepsini 6 aylık süreçte Gazze’de işledi ve işlemeye devam etmektedir.” İfadelerini kullandı.
“Gazzeli kardeşlerimizin yaşadıkları Uhdud ashabının yaşadıklarını artık geçmiş durumdadır”
7 Ekim’den bu yana 154 gündür bir halkın tüm dünyanın gözleri önünde açlık, susuzluk ve en ağır teknolojik silahlarla katledilmekte olduğunu belirten Türk;
“Siyonist vahşetin zulümleri yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bahsi geçen Uhdud ashabının yaşadıklarını artık geçmiş durumdadır. Bu siyonist vahşet Nazi işgalini aratmayacak duruma gelmiştir. Yaşanan bu vahşet ve soykırım modern çağın vahşi, canavar ve bir o kadar da gaddar ve acımasız yüzünü göstermektedir.
Abluka altındaki Gazze’de yaşanan katliam ve soykırımın haddi hesabı yok. 7 Ekim’den bu yana 154 gündür bir halk tüm dünyanın gözleri önünde açlık, susuzluk ve en ağır teknolojik silahlarla katledilmektedir.” Şeklinde konuştu.
“14 bini çocuk ve 9 bini kadın olmak üzere 30 binin üzerinde Filistinli kardeşimiz şehit edildi”
“HAMAS’ın karşısında ağır hezimet yaşayan işgal rejiminin savunmasız Filistin halkına özellikle de çocuklara ve kadınlara yönelik katliamlar gerçekleştirdiğinin altını çizen Türk;
“7 Ekim'den bu yana Gazze’de savunmasız Filistin halkına, sivillere, çocuklara ve kadınlara yönelik 3 binden fazla katliam saldırıları gerçekleştirdi. Terör rejimi İsrail’in barbarca saldırılarında 14 bini çocuk ve 9 bini kadın olmak üzere 30 binin üzerinde Filistinli kardeşimiz şehit edildi. Siyonist vahşetin mağduru 73 bin kardeşimiz ise yaralandı. On binlerce masum, savunmasız sivil insan, halen enkaz altında ve kayıp durumda kalmış ve bir türlü yakınları tarafından naaşlarına bile ulaşılamamaktadır.” Dedi.
“Kınama mesajları artık işe yaramamaktadır”
İslam ülkelerinin İsrail ile tüm ilişkileri kesmesi gerektiğini söyleyen Türk;
“Bu vahşetin durdurulmasına yönelik kınama mesajları artık işe yaramamaktadır. Gerçekten siyonist soykırımı durdurmak istiyorsanız, en başta siyonistlerle yapmış olduğunuz askeri, diplomatik ve ticari ilişkilerinizi durdurunuz. Siyonistlere gıda ve malzeme göndererek, ellerinizi mazlumların kanlarına bulaştırmaktan vazgeçiniz.” İfadelerinde bulundu.
“Gazze, dünyanın gözleri önünde kıtlığa maruz bırakılmaktadır”
Müslüman ülkelerin liderlerine çağrıda bulunan Türk;
“Abluka altındaki Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde kardeşlerimiz kıtlığa maruz bırakılmaktadır. Siyonist çeteler Gazze’ye insani yardımların ulaştırılmasına engel olmaktadır. Başta her şeyi ticarete ve menfaate indirgeyen Müslüman liderler olmak üzere bu zulümden nemalanan şirketler ve devletler bu soykırıma seyirci kalmakla birlikte ortak olmaktadır.”
“Halkın yemek zorunda kaldığı hayvan yemleri de tükendi”
Gazze’de açlıktan dolayı 14 günlük bebeklerden, 10 yaşındaki çocuklara kadar birçok kişinin yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Türk;
“Gazze’de temel insani gıdalar arasında yer alan un, pirinç ve tahılın yanı sıra halkın yemek zorunda kaldığı hayvan yemleri de tükendi. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Gazze’de 2 milyon insan siyonistlerin "aç bırakma politikası" sonucu ölüme terk edilmiş durumdadır. Gazze'de kadın, çocuk, genç, yaşlı binlerce insan açlıktan ve kıtlıktan dolayı ölüme terkedilmiş durumdadır. Gazze’de açlıktan dolayı 14 günlük bebeklerden tutunda 10 yaşındaki çocuklara varıncaya kadar büyük bir zulüm yaşanmaktadır.” Diye konuştu.
“Zulme sessiz kalmak büyük bir utançtır”
İsrail’in adeta bir terör örgütü gibi davrandığını ve İsrail’e mutlaka anladığı dilden cevap verilmesi gerektiğini dile getiren Türk;
“Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan zulme sessiz kalmak büyük bir utanç olarak tarihin karanlık sayfalarında yerini almaktadır. Siyonist çetelere gıda başta olmak üzere silah üretiminde kullanacağı her türlü malzemeyi satmak en az bu soykırıma ortak olmak kadar büyük bir vahşiliktir, büyük bir canavarlıktır, büyük bir alçaklıktır. Bu yaşanan soykırım ve mezalimi durdurmanın yolu, bir terör örgütü gibi davranan siyonist İsrail’e anlayacağı dilden karşılık vermekle olur. İçimizi yakan zulüm ve insani krize gücü yettiği halde seyirci kalanları Allah’a havale ediyoruz.” İfadelerini kullandı.
Uluslararası vicdan ve kamuoyundan talebimiz şudur:
Türk, Peygamber Sevdalıları Vakfı’nın İslam İşbirliği Teşkilatı ve İslam ülkelerinden taleplerini şöyle sıraladı:
“İslam İşbirliği Teşkilatı, salı günkü toplantısında insani ve tıbbi yardımların sağlanması, su ve elektrik temini ve acil yardım için insani koridorların açılması kararı aldı. Söz konusu kararın salt okunmuş bir bildiri olmaktan çıkarılarak, siyonist işgal rejime baskı uygulayacak şekilde fiili adımlara dönüştürülmelidir.
Örgüte ve üye devletlere, nihai bildiride belirtilen tutumları işgalci rejime, Filistin halkına karşı saldırganlığını ve barbarca savaşını durdurması için baskı uygulayacak fiili adımlara dönüştürme kararının uygulanması için somut adımların atılması çağırısında bulunuyoruz.
Suçlu Siyonist işgal ordusunun Gazze’de neden olduğu acıların ve insani felaketin büyüklüğü, saldırıyı durdurmak, sistematik bir açlık savaşına maruz kalan Gazze halkına gıda yardımı götürmek ve Nazi oluşumunun çağdaş tarihimizde eşi benzeri görülmemiş vahşet ve katliamların hesabını vermekten kaçmamasını sağlamak için ortak ve acil eylem çağrısında bulunuyoruz.
Bildiride alınan karar ile siyonist işgalcilerin Filistin halkını topraklarından sürmeye yönelik her türlü girişim reddedildiği belirtilirken, söz konusu kararın bir an önce uygulanmasına yönelik somut adımlar atılmalıdır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne işgal yetkililerinin savunmasız Filistin halkına karşı işlediği savaş suçlarına ilişkin soruşturmayı hızla tamamlaması çağrımızı yeniliyoruz.
Siyonist suçluların uluslararası adalete teslim edilmesi için üstün bir çaba ve girişimde bulunan Güney Afrika, Komorlar, Cibuti, Bolivya, Bangladeş, Venezuela, Şili ve Meksika'ya teşekkürlerimizi arz ediyoruz.
Mısır'da ihvan liderleri hakkındaki idam kararları Gazze’deki katliamlardan bağımsız değildir. İhvan Hareketine bir gözdağı ve darbe niteliğindedir. İdam kararlarına karşı uluslararası irade devreye girmelidir. Bu konuda Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne dava açılmalı, cunta darbesiyle başa gelmiş Mısır’ın askeri vesayetinin idam kararları durdurulmalıdır.”
Program, Nimet Boğa’nın okuduğu dua ile sona erdi.