Diyarbakır özel bir hastaneye tedavi görmek üzere Haziran ayında getirilen prematüre Ömer Hattap Oral’ın, iddialara göre doktorların ihmalkarlığı nedeniyle sol baş ve işaret parmağında sakatlık oluştu. Hastanenin aileyi geç bilgilendirmesiyle beraber tedavi süreci tamamlanmadan 'yer işgal ettiği gerekçesiyle' taburcu edilmesine itiraz eden aile 8 Ağustos'ta konuyu yargıya taşıdı.
Hastanede kusuru olan personel hakkında işlem yapılabilmesi için Sağlık Bakanlığının personeller hakkında soruşturma izni vermesini bekleyen dava ilerlemediği gibi minik Ömer Hattap'ın sağlık durumu ciddiyetini koruyor.
"Çocuğun sol elinin baş parmağında hafif enfeksiyon oluştuğu bilgisi verildi"
Ömer Hattap'ın tedavi süreci ve gelinen aşamayla ilgili bilgi veren baba Mahmut Oral, son zamanlarda basına yansıyan 'Yeni doğan Çetesi' ile beraber endişesinin arttığını belirterek başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere yetkili makamlara çağrıda bulundu.
Çocuğunun doğumdan sonra gelişen tedavi sürecini aktaran baba Oral, "Oğlum Ömer Hattap, 12 Haziran günü Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde dünyaya geldi. Erken doğum olduğundan hastanenin yoğun bakım ünitesinde yer olmadığı için bizi özel hastaneye sevk ettiler. Özel hastaneden bir ekip gelerek bizleri aldı. İşlemleri yapıldıktan sonra bizlere sadece 'anne sütü getirin' denildi. Biz sıklıkla hastaneye süt götürüyor, çocuğun durumu hakkında bilgi alıyorduk ve herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmamıştık. 7-8 günlerinde çocuğun sol elinin baş parmağında hafif enfeksiyon oluştuğu bilgisi verildi. Bu enfeksiyon bilgisinden sonra çocuk 37 gün yoğun bakımda kaldı." dedi.
"Bir ihmalkarlık söz konusu"
Oral, "Bizi aradılar; annenin gelip süt vermesini, sütü alabildiği durumda birkaç gün sonra normal odaya alınabileceğini ve taburcu edilebileceklerini söylediler. Annesiyle beraber hastaneye gittiğimizde anne süt verip çıktığında ağlıyordu. Ağlama sebebini sorduğumda çocuğun elinin sakat olduğunu söyledi. Durumu görüştüğümüzde ilgili doktorun çocuğun baş ve işaret parmağında kalıcı veya geçici bir hasar oluştuğu yönünde bilgisi olduğunu, başhekimin ise 15 gün sonra haberdar edildiğini öğrendik fakat o zamana kadar bize söylememişlerdi. Bize 'büyük ihtimalle serum verilirken enfeksiyon kapmış' denildi." ifadelerini kullandı.
Teşhisi konulan sağlık sorununa ilişkin başlatılan tedavi sürecinin detaylarını paylaşan Oral, "12 Haziran günü hastaneye getirdiğimiz çocuğumuzun bu sorunu 19 Haziran'da beliriyor. 20 Temmuz'da fizik tedaviye başlandı. Yani bir ihmalkarlık söz konusu. Tedaviye geç başlamakla beraber sadece 20 günlük bir manuel tedavi yapıldı, hiçbir olumlu sonuç almadık. Sonra hastane yönetimi bizlere 'burada külfet oluşturuyorsunuz, hastalarımızı bu odaya alamıyoruz' diyerek 8 Ağustos'ta kapı dışarı ettiler." şeklinde konuştu.
"Hastane yönetimi 'bize külfet getiriyorsunuz, fizik tedaviyle boştur' deyip bizi kapı dışarı ettiler"
O günden bu yana o özel hastaneye gitmedikleri gibi hastane tarafından da kendileriyle hiçbir şekilde irtibatın kurulmadığının altını çizen Oral, şu ifadelere yer verdi:
"Çocuğunuz nasıl oldu, tedavi süreci nasıldır diye hastane yönetimi bizi hiçbir şekilde aramadı. Kendilerine o zaman 'Çınar ilçesine bağlı kırsal mahallede kalıyorum, özel arabam olmadığı için gidip gelemem, çocuğumdan dolayı herhangi bir iş yerinde çalışamıyorum ve ne gerekirse bütün malımı da feda ederim' dedim. Hastane yönetimi kesinlikle benim masraflarımı karşılama veya başka bir şeyle teklifte bulunmadı. Üstüne hastane yönetimi bana 'bize külfet getiriyorsunuz, fizik tedaviyle boştur' deyip bizi 8 Ağustos'ta kapı dışarı ettiler. Yeni doğan çetelerinden dolayı bizim kafamıza da bir soru işareti de takıldı."
"Yeni doğan bebeklerin katledildiği o hastaneler gibi bu hastanenin de üzerinde durulsun"
Hastaneden çıkarıldıktan sonra çocuğun tedavisi için kendi imkanlarıyla gerek Batman gerekse Diyarbakır'da özel ve devlet hastanelere gittiğini sözlerine ekleyen Oral, "Çoğu doktor bana 'ya bu parmaklar böyle kalacak ya da kesilecek' dediler. Avukatımız suç duyurusunda bulunmuş. Sağlık Bakanlığı'ndan daha yazı gelmediği için dava açamıyoruz, soruşturma başlatamıyoruz. Özel hastane olduğu için savcılık şu an Sağlık Bakanlığı'ndan gelecek yazıyı bekliyor." diye belirtti.
Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere yetkili makamlara seslenen Oral, "Gittiğimiz özel hastane Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir hastanedir. Çocuğumun parmakları risktedir, kesilebilir. Yeni doğan bebeklerin katledildiği o hastaneler gibi Sağlık Bakanlığı bu hastanenin de üzerinde dursun. İl Valisine ve Çınar Kaymakamı'na çağrım, çocuğumun tedavisi ve sağlığı için onlardan gereken yardımı bekliyorum." dedi.