Basın açıklamasını okuyan DÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Eşref Araç, İsrail'in uyguladığı baskı, zulüm ve katliamlarda kadın, çocuk, hasta ve sağlık çalışanı ayrımı olmaksızın binlerce insanın yaşamını yitirdiğini söyledi.
Araç, İsrail'in uluslararası hukuk ve savaş normlarına tamamen aykırı bir şekilde hareket ettiğini ifade ederek, "Gazze'de yaşayan insanları temel haklarından mahrum bırakma amacıyla uygulanan bu kuşatma ve barbar saldırılar, sadece uluslararası hukuku ihlal etmekle kalmayıp, aynı zamanda insani değerlere de tamamen aykırıdır. Özellikle çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve engelliler dahil savunmasız sivillerin hedef alınmasını, insanlığa karşı işlenmiş bir soykırım olarak görüyoruz." dedi.
"Gazze'de hastanelerin yüzde 44'ü çalışmıyor"
Özellikle çocuk, kadın, yaşlı ve engelliler dâhil savunmasız sivillerin topyekûn hedef alınmasını, insanlığa karşı işlenmiş bir soykırım olarak gördüklerini ifade eden Araç, "Bu acımasız saldırıların bir an önce durdurulması ve sorumlularının uluslararası hukuk önünde hesap vermesi için uluslararası toplumu acil bir şekilde harekete geçmeye çağırıyoruz. İsrailin Gazze'de bulunan hastanelere yaptığı saldırılar, sadece sağlık hizmetlerini engellemekle kalmayıp, aynı zamanda hastaların ve oralara sığınanların güvenliğini de ciddi şekilde tehlikeye atmıştır. Bu bağlamda, sağlık çalışanlarının tarafsızlık ilkesi gereği savaş ve çatışma ortamlarında dahi insan hayatını koruma ve tedavi etme görevini yerine getirdiğini hatırlatmak istiyoruz." dedi.
İşgal rejiminin binlerce yaralı sivilin bulunduğu Şifa Hastanesi, Nasr Çocuk Hastanesi, El Ehli Babtist ve Türkiye Filistin Dostluk Hastanelerinin tahliyeye zorladığı Filistin Kızılay'ına bağlı Kudüs ve Endonezya Hastanelerinin çevrelerini vurduğunu hatırlatan Araç, şunları söyledi:
"Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yer alan El Avde Hastanesi ile Hasta Dostları Hastanesi'nin çevresini hedef aldı ve ambulansları vurdu. Bombalama sonucu El Rantisi Çocuk Hastanesi'nde de çok büyük yangınlar meydana geldi. Gazze'de hastanelerin yüzde 44'ü çalışmıyor. Gazze'deki 36 hastaneden 16'sının ve 72 temel sağlık hizmeti merkezinin 52'si tamamen kapandı. Bunlar yaşanırken Dünya Sağlık Örgütü, Gazze için büyük salgın hastalık uyarısında bulundu. Gazze Sağlık Bakanlığı da sağlık durumunun iyice kötüye gittiğini ve büyük salgınların oluşacağını aktardı. 7 Ekim'den beri 54 bin 866 üst influanza ve kovid, 33 bin 551 zehirli ishal vakası, suçiçeği, deri döküntüleri, kızamık hastalıkları yaşandı. 70 kanser hastası ölümle karşı karşıya bulunuyor. 39 bebeğin ise oksijen ihtiyacı karşılanamadığı için ölümle karşı karşıya olduğu belirtiliyor."
"Sorumlu sadece israil değil, tüm devletlerdir"
Mevcut durumda orada görünen tablonun çok vahim bir hal aldığına dikkat çeken Araç, "Buradan doktorlar, sağlık çalışanları ve vicdanlı insanlar olarak çağrımız artık bu soykırımın durdurulmasıdır. Artık sorumlu sadece israil veya bunun parçası olan devletler ile kurumlar değil, şimdi sorumluluk tüm kurum, devlet, lider, halk ve bireylerdedir. Bu nedenle, uluslararası toplumun bu insani krize daha duyarlı ve etkin bir şekilde müdahale etmesini talep ediyoruz. Sağlık çalışanlarının güvenliğinin sağlanması ve hastanelerin korunması, sadece bir zorunluluk de değil, aynı zamanda insanlık adına bir önceliktir. Bu konuda herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurguluyoruz." ifadelerini kullandı.
Araç, "Meslek onurunu koruyarak hastanelerden ayrılmayan, kendi canları pahasına hastaların sağlığını korumaya karar vererek görevlerine devam eden, tüm tehditlere ve engellemelere rağmen önlüklerini asmayan sağlık görevlilerine Dicle Üniversitesi doktorları ve sağlık çalışanları olarak yürekten teşekkür ediyoruz." şeklinde konuştu.
DÜ Tıp Fakültesinde okuyan Filistinli öğrencilerden Eymen Muhammed, Filistin'de akrabalarının yaşadığını, onların hayatlarından endişe ettiğini söyledi.
İsrail'in hastaneleri, kadınları ve masum çocukları hedef aldığını belirten Muhammed, "Hastaneleri bombalamaları bütün savaş kurallarına aykırıdır. Hastaları, kadınları, bebekleri hastanedeyken bombalayıp öldürüyor. Onları protesto etmek için buradayız." dedi.
Malik Hazne de akrabalarının Batı Şeria'da olduğunu söyledi.
İsrail'in zulmüne karşı toplandıklarını dile getiren Hazne, "Hastaneleri, çocukları bombalamamaları için buraya geldik. Tüm yasalarda bu savaş suçudur. Çocukları öldüremezsiniz, hastaları hastanede bombalayamazsınız. Bu suçtur." ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının ardından grup, İsrail aleyhine sloganlar atarak dağıldı. (Haber Merkezi)