Mayınsız Türkiye Girişimi, gazetecilerle mayınların yol açtığı insan kayıplarını ve gazetecilerin bu konudaki sorumluluklarını tartıştı.

Diyarbakır'da düzenlenen panelde, Türkiye'nin mayınlarla mücadeledeki başarısızlığı ve gazetecilerin bu konudaki rolü ele alındı.

Diyarbakır’da mayın toplantısı 1

Bianet'in haberine göre, panelde sunulan bilgilere göre, Türkiye'nin 29 Mart 2013 tarihli uzatma talebi raporuna göre, toprağa döşeli halde bulunan 1 milyon 3 bin 943 adet mayın bulunmakta. Bu mayınların 839 bin 146'sı anti-personel karamayını, 164 bin 797'si ise anti-tank mayını.

Mayınsız Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, Türkiye'nin 2004 yılında Mayın Yasağı Antlaşması'na taraf olduğunu ancak bugüne kadar mayın temizlemede gerekli ilerlemeyi kaydetmediğini söyledi. Öğreten, Türkiye'nin toprağında 1 milyondan fazla mayın olduğunu ve bu mayınlar nedeniyle her yıl onlarca insanın hayatını kaybettiğini belirtti.

Diyarbakır’da mayın toplantısı 2

Öğreten, mayın patlamalarının özellikle çocuklar ve kadınlar için büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. Öğreten, "Mayın patlamaları sonucunda sadece insanlar değil, hayvanlar ve doğa da zarar görüyor" dedi.

Mayınsız Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten sunumunda, anti-personel mayınlar hakkında şu ifadeleri kullandı;

  • Mayınlar kimlik sormaz.
  • Mayınlar sinsi silahlardır.
  • Mayınlar robot askerlerdir.
  • Mayınlar kitle imha silahlarıdır.
  • Mayınlar barış bilmeyen silahlardır.

Mayınsız Türkiye Girişimi, Türkiye'nin 25 Eylül 2003 tarihinde Mayın Yasağı Antlaşması'na katıldığını, 1 Mart 2004 tarihinde ise taraf devlet olduğunu hatırlattı. Öğreten, mayın patlamalarının çocukların da yaşamını yitirdiğine vurgu yaparak, mayınların olduğu illerin tamamının Kürt kentleri olduğunu belirtti.

Diyarbakır’da mayın toplantısı 3

Bianet editörü Ruken Tuncel ise sunumunda mayın ve savaş atıklarının güvenlik politikalarıyla ilişkili olduğunu belirtti. Savaş politikalarının sadece insanların yaşam hakkını ihlal etmekle kalmayıp tüm canlılar için tehdit oluşturduğunu vurgulayan Tuncel, gazetecilerin "Barış ve Çözüm Gazeteciliği"ni benimsemeleri gerektiğini ifade etti.

Tuncel, gazetecilerin mayın ve savaş atıkları konusunda duyarlı olması gerektiğini vurguladı. Tuncel, "Mayın ve savaş atıkları nedeniyle yaşanan ihlaller, genellikle olay gerçekleştiği zaman haber oluyor. Bu da mayınların yarattığı tehdidin anlaşılmasını güçleştiriyor" dedi.

Tuncel, gazetecilerin mayın ve savaş atıkları konusunda hak odaklı habercilik yapması gerektiğini belirterek, "Bu konuda sadece olay haberciliği değil, neden-sonuç ilişkisini ortaya koyan haberler yapılmalı" dedi.

Kaynak: (Haber Merkezi)