Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesindeki tarihi Dört Ayaklı Minare önünde toplanan grup, buradan slogan atmadan Hazreti Süleyman Camisi önüne kadar yürüdü.
Yürüyüşe katılan sağlık çalışanları ve hekimler, ellerinde "Beyaz önlükler kana bulanmasın" ve "Ben doktorum hedef değil" yazılı dövizler ile "Hastanelere ve sağlık çalışanlarına saldırı insanlık ve savaş suçudur" yazılı pankart taşıdı.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Uluslararası Doktorlar Derneği İl Temsilcisi Doç. Dr. Eşref Araç, grup adına yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarının 7 Ekim'den bu yana yeni bir katliama dönüştüğünü dile getirdi.
İsrail'in saldırılarında savaş kurallarını ihlal ettiğini belirten Araç, hastaneler, okullar, Birleşmiş Milletlerin sığınaklarının dahi vurulduğunu aktardı.
Araç, 55 ambulansın füzelerle vurulduğunu, 281 sağlık çalışanının şehit edildiğini anlatarak, şunları söyledi:
"Bunun üzerine yapılan kara harekatlarıyla hastanedeki sivil ve çocuklar dahi şehit edilmiş, elektrik, internet ve suyun kesildiği Gazze'de bebekler, kuvöze oksijen sağlanamadığı için şehit olmuştur. Hastaneler, hastalar, doktorlar ve sağlık çalışanları gibi en insani unsurlar saldırı altındayken hekimlere ve sağlıkçılara büyük sorumluluk düşüyor. Biliyoruz ki hiçbir din, ırk yahut siyasi görüş, hastanelerin, hekimlerin, çocukların bombalanmasını, sağlık hakkına ulaşımın engellenmesini onaylamaz, aksine buna karşı çıkar. Nitekim uluslararası hukuka göre de bu açık bir savaş suçudur. Biz buradan dini, dili, ırkı, vatandaşlığı, siyasi görüşü fark etmeksizin bütün hekimlere, sağlık çalışanlarına, vicdan sahibi bütün insanlara tekrar sesleniyoruz. İsrail zulmüne karşı durmak için daha neyi bekliyorsunuz? Kanıksamayacağız, normalleştirmeyeceğiz, sindirilmeyeceğiz. Sabırla ve azimle, hekimler ve sağlık çalışanları olarak zulme karşı 'dur' diye haykıranlar olacağız."