Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları, kırsal mahalle ziyaretleri kapsamında vatandaşlarla bir araya gelmeye devam ediyor. Bu kapsamda Eş Başkan Doğan Hatun, Kulp ilçesine bağlı İslamköy Mahallesi'ni ziyaret etti. Bu ziyarette Kulp Belediyesi Eş Başkanları Fatma Ay ve Murat İpek, Bağlar Belediyesi Eş Başkanları Leyla Ayaz ve Siraç Çelik, Sur Belediyesi Eş Başkanı Adnan Örhan ve Yenişehir Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Ergün de Hatun'a eşlik etti.
‘Suyumuza sahip çıkmalıyız’
Mahallede vatandaşların sorunlarını dinleyen Eş Başkan Hatun, Büyükşehir Belediyesi olarak kırsal bölgelerdeki sorunları çözmeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini vurguladı.
Hatun, Kasor Havzası olarak bilinen ve Akdoruk, İslamköy, Narlıca, Dolu ve Kaynak mahallelerini kapsayan alanda yapılmak istenen maden aramalarına karşı tepki gösterdi. Eş Başkan Hatun, konu hakkında şu açıklamalarda bulundu: "Bugün kirli yöntemlerle toprağımıza el koymaya çalışıyorlar. Diyarbakır’ın tüm ilçelerinde halkımıza şu çağrıyı yaptık: Suyumuz ve toprağımız hepimize yeter, sahip çıkmalıyız. Sahip çıktığımızda sadece kendimizi değil, on ülkeyi bile besleyebiliriz. Su kaynaklarımız o kadar zengin, topraklarımız o kadar bereketli. Buradan çıkan su binlerce kişiye yetiyor, Dicle Nehri'nin suyunu düşünün, milyonlara yeter. Bu temiz doğayı koruduğumuzda, gelecek nesiller de aynı şekilde faydalanacak."
‘Halk bilinçlendirilmeli’
Maden mühendisi olduğunu hatırlatan Hatun, maden çıkarma işlemlerinin çevre üzerindeki etkilerine dair bilgi sahibi olduğunu belirtti: "Burası içme suyu havzası. 81 ilde kanunen içme suyu havzalarında maden çıkarılamaz. Burada çok değerli madenler olabilir ama bu zenginlik suyu kirletiyor. Büyük şirketlerin gelip suyumuzu tüketmesine, toprağımızı kirletmesine ve insanları göç ettirmesine karşı çıkmalıyız. Konuyla ilgili Baro ve Narlıca halkı ile görüşmeler yaptık, halk bilinçlendirilmelidir."
‘Haklıyız, toprağımızı savunacağız’
Hatun, "Doğa sadece insanlar için değil. Ağaçlara, toprağın altındaki canlılara da sahip çıkmak zorundayız. Kimse korkmasın, güçlüyüz ve haklıyız. Gerekirse kanımızı dökeriz ama toprağımıza maden işleyicilerinin girmesine izin vermeyiz" ifadelerini kullandı. "Yaklaşık 20 bin insan bu sudan faydalanıyor. Bu, bizim doğal hakkımız. Toprağımızı ve suyumuzu işgal etmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz."
‘Bölge turizme uygun’
Bölgenin turizm açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu da vurgulayan Hatun, "Neden sadece maden çıkarımı düşünülüyor, turizm potansiyelini değerlendirmiyorlar? Türkiye'de bu kadar güzel doğaya sahip kaç yer var? Turizmle buradan maden çıkarımı kadar kazanç elde edilebilir" dedi.
‘Adım adım sorunları çözeceğiz’
Hatun, bölgedeki mahalleleri tek tek ziyaret ederek, halkın sorunlarını dinlediklerini ve çözüm odaklı çalışacaklarını ifade etti. "Su kaynakları üzerinde maden faaliyetleri yürütmek yasaktır. 8 yıldır bu köylere kimse uğramadı, ama biz buradayız ve kalacağız. Halkımıza verdiğimiz sözleri adım adım yerine getireceğiz. Bugüne kadar bu köylere hizmet getirilmemiş olabilir, ama önümüzdeki 5 yıl içinde tüm sorunları tek tek çözeceğiz" diyerek sözlerini noktaladı.