Keleklerin akıntı yardımıyla kolayca ilerlediği dönemlerde, yani kışın ve ilkbaharda en süratli ve güvenli yolculuk, Dicle üzerinden yapılabiliyordu.
Yüzyıllar boyunca devam etti
Böylece, yüzyıllar boyunca Güneydoğu Torosların ormanlarından kesilen tomruklar, yakacak olarak değerlendirilecek odunlar, inşaat malzemesi, kaya tuzu, maden cevheri, Diyarbakır havzasının buğday ve arpa gibi hem insanların hem de gücünden yararlanılan hayvanların gıdası olan tahıl maddeleri yüzyıllar boyunca keleklerle Dicle üzerinden Musul, Bağdat, Basra’ya taşındı.
Suyun çok az olduğu zamanlarda ya kelekle taşımacılık yapılamıyor ya da keleğe çok az yük yükleniyordu.
Sağnak yağmurlarının ya da eriyen karların birden bire ırmağın düzeyini yükselttiği mevsimde de kelekle taşımacılık tehlikeli, riskli oluyordu. Böyle zamanlarda Dicle’de tehlikeli akıntılar, çağlayanlar, burgaçlar (tourbillonnaire) ortaya çıkıyordu.
Ayrıca taşkın suları bol miktarda blok kaya, çakıl taşıyarak, bunların ırmak tabanına yığıyor, bütün bunlar taşımacılığın olağan düzenini bozuyordu.
Asur Medeniyeti ve Tarihsel süreçte kelek
Sal, su üzerinde hareket etmek veya taşımak için tahta veya tomrukların bir araya eklenmesiyle yapılan basit bir taşıt türüdür. En basit tekne/kayık tasarımı olarak bilinir ve genellikle gövdesiz ve yalın bir yapıya sahiptir.
Geleneksel sallar genellikle tahtadan, tomruktan veya kamıştan yapılırken, modern sallar genellikle duba veya polistiren bloklardan oluşur. Şişme sallar ise dayanıklı kauçuk malzemeden yapılmış çok katmanlı yapıya sahiptir, özellikle rafting gibi sporlarda kullanılır.
Asurların "kalaku" olarak adlandırdığı basit sallara dayanır
Kelek adı verilen bir sal türü, Asurların "kalaku" olarak adlandırdığı basit sallara dayanır ve günümüzde Dicle Nehri'nde hala kullanılmaktadır. Kelek yapımında koyun ve keçi derileri kullanılır, bu deriler yüzülür ve dikildikten sonra insan soluğuyla şişirilerek tulumlar oluşturulur. Taşınacak mal miktarına göre salı taşıyacak tulum sayısı değişiklik gösterebilir.
Norveçli bilim insanı Thor Heyerdahl ve beş arkadaşı, 1947'de Güney Amerika'nın batı kıyılarından Tahiti'nin doğusundaki adalara yaptıkları yolculukta "Kon-Tiki" adlı bir sal kullanmışlardır.