Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve Gaziantep’in de aralarında bulunduğu 11 ilde büyük hasara yol açan depremle ilgili çalışmaları yerinde inceledi. Yılmaz, depremin unutulmaması ve farkındalığın devam ettirilmesi gerektiğini vurguladı.
Nurdağı’nda Afet Koordinasyon Toplantısı
Yılmaz, ilk olarak Nurdağı ilçesinde Afet Koordinasyon Toplantısı’na katıldı. Toplantıda, depremden etkilenen illerde yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Yılmaz, toplantının ardından Nurdağı ilçesinde inşası süren kalıcı konutlarındaki örnek daireyi gezdi. Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, Gaziantep’te ihalesi yapılan 19 bin konutun hızlı şekilde tamamlanmasını hedeflediklerini ve ekim ayında Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde biten konutların hak sahiplerine teslim edileceğini söyledi.
Depremin Büyüklüğü ve Maliyeti
Yılmaz, 6 Şubat’taki depremin sıradan bir deprem olmadığını ve dünyada eşine az rastlanan bir felaket olduğunu belirtti.
Yılmaz,
“Bizim de tarihimizde yüzyıllarca önce gerçekleşmiş bir depremin tekrarıydı, büyük bir felaket ve afetti. Depremler, 11 ilimiz ve 14 milyondan fazla insanımızı doğrudan etkiledi. Bu yıl sadece merkezi yönetim bütçemizde deprem harcamalarımız hesaplarımıza göre 762 milyar lira olacak. Çok büyük bir yükle karşı karşıyayız. Diğer harcamalarımızı sayarsak yerel yönetimleri, SGK, İŞKUR ve başka çalışmaları da dahil edersek 1 trilyon liraya yakın bir kaynağın bu sene depreme harcanacağını ifade edebilirim. Bu en gelişmiş ülke için bile büyük bir maliyet ama inşallah hep birlikte ülke ve millet olarak bu yükü omuzlayacağız. İlk yapılan hesaplamalarda 104 milyar dolarlık bir maliyet hesaplanmıştı, bunun ihtiyatlı bir hesap olduğunu ifade etmek zorundayım ve gerçekten büyük bir maliyetle karşı karşıyayız.”
dedi.
Deprem Gündeminin Unutulmaması
Yılmaz, depremin ilk gününden itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde tüm bakanlık ve kurumların deprem bölgesinde çalışmalarını yürüttüğünü ifade etti. Yerelde valilik ve belediyelerin, STK’lerin depremin oluşturduğu ağır yükü omuzladığını anlatan Yılmaz, deprem gündeminin unutulmaması ve farkındalığın devam ettirilmesi gerektiğini vurguladı.
Yılmaz,
“Deprem gündemini bir süre mutlaka hatırlatmamız lazım. Ülkemizin bu ağır yükünü millet olarak hep birlikte omuzlamamız ve farkındalığı devam ettirmemiz lazım. Krizleri yönetmemek için riskleri daha iyi yönetmemiz lazım. Bu konuda da hem devlet hem de millet olarak üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor.”
diye konuştu.
Kalıcı Konutlar ve Yerinde Dönüşüm
Yılmaz, hak sahipliğinden dolayı çadır ihtiyacının kalmadığını, kalıcı konutlarını bekleyen hak sahiplerinin konteynerlere yerleştirildiğini söyledi. Yılmaz, son deprem yönetmenliklerine uygun konutların inşa edildiğini belirterek,
“Yapılan çalışmaların sonucunda sabırla ve belli bir süre içerisinde çalışmalar bittiğinde bölge Türkiye’nin en güvenli yerleri haline gelecek. Bölgenin nüfusu da buradaki faaliyetleri de eskisinden daha fazla olacak. Geçmişte Van’da depremin ilk zamanlarında çok tereddütleri vardı insanların ama depremden 2-3 sene sonra gittiğimde nüfusun eskisinden de daha fazla olduğunu gözlemledim ve burada da oradan farklı olmayacak. Kalıcı barınma noktasında yerinde dönüşüme müsaade eden düzenleme yaptık. Dolayısıyla isteyen vatandaşlarımızın kendi alanında ama mutlaka belli kriterlere uygun şekilde, fay hattında, dere yatağında, sıvılaşmış zeminde olmamak kaydıyla Bakanlığımızın denetimi altında yerinde dönüşe müsaade etmiş durumdayız. Bu konuda da daha hızlı çalışma olacak. Yerinde dönüşüm aynı zamanda da yerel ekonomiyi de geliştirme noktasında faydalı olacaktır.”
dedi.
Altyapı, Sosyal Alan ve Ekonomi
Yılmaz, deprem bölgesindeki altyapı çalışmalarını planlı ve koordineli şekilde yürüttüklerini belirtti. Yılmaz, deprem bölgesindeki konut ihtiyacının yanı sıra altyapı çalışmalarının, sosyal alanların ve ekonominin de önemli olduğunu vurguladı.
Yılmaz,
“OSB’ler, çarşı, şehir merkezleri, tarımsal faaliyetler gibi ekonomik faaliyetlerin devam etmesi için gerekli tedbirleri alacağız. Ayrıca sosyal alanlar, okullar, hastaneler, camiler gibi insanların hayatını kolaylaştıracak ve yaşam kalitesini artıracak alanları da ihmal etmeyeceğiz.”
şeklinde konuştu.
