Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirveye ev sahipliği yapan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e teşekkür ederek konuşmasına başladı. Türkiye'nin iklim değişikliği etkileriyle en fazla karşı karşıya kalan ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “2053 net sıfır emisyon hedefimize ulaşmak için kilit sektörlerde dönüşüm sağlıyoruz. Yeşil finans stratejisi ve ulusal yeşil taksonomi çalışmaları da devam ediyor” dedi. Ayrıca, emisyon ticareti sistemini içeren İklim Kanunu’nun kısa süre içinde Meclis’e sunulacağını açıkladı.
Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin yenilenebilir enerji kapasitesini artırarak, toplam kurulu gücünün yüzde 59’unu bu alana yönlendirdiklerini ve bu oranın Türkiye'yi Avrupa’da beşinci, dünyada ise on birinci sıraya yerleştirdiğini belirtti. "2053 net sıfır emisyon hedeflerimizde yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerji temel önceliklerimiz arasında yer alıyor" şeklinde konuştu.
Sıfır Atık Projesi İklim Mücadelesine Katkı Sağlıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 bin megavat olan rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu gücünü 2035 yılına kadar 120 bin megavata çıkarmayı ve nükleer enerjide 2050 yılına kadar 20 bin megavat kapasiteye ulaşmayı hedeflediklerini de açıkladı. Erdoğan, Sıfır Atık Projesi’nin iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım olduğunu ve proje sayesinde 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini ifade etti.
Su kaynaklarının etkin kullanımı için su verimliliği seferberliği başlattıklarını ve her yıl 11 Kasım'da düzenlenen Millî Ağaçlandırma Günü kapsamında milyonlarca fidanın toprakla buluşturulduğunu belirten Erdoğan, küresel iklim finansmanı konusunda da gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına uygun çözümler üretilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Gazze'deki Çevresel Felaket Uyarısı
Konuşmasının devamında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Filistin ve Lübnan’a yönelik saldırılarının çevresel ve insani felaketlere yol açtığını vurguladı. İsrail saldırıları nedeniyle toprak ve yeraltı sularına sızan kimyasalların Gazzeli çocukların geleceğini tehdit ettiğini söyleyen Erdoğan, bu felaketin sorumlularının uluslararası mahkemelerde hesap vermesi gerektiğini belirtti.
Erdoğan, Türkiye’nin 2026’da Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 31. Taraflar Konferansı'na ev sahipliği yapma adaylığını açıkladı ve bu konuda destek veren ülkelere teşekkür etti.