Prof. Dr. Işın, dünya genelinde devam eden İsrail işgaline karşı yapılan tüketici boykotları hakkında yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırıların ardından tüketici gruplarının kitlesel eylemlere başladığını hatırlattı.
Boykotun çift yönlü etkili olduğunu vurgulayan Işın, şirketlerin İsrail menşeli ürünleri satmaktan kaçınmaya başladığını ve tüketicilerin de boykotlarla İsrail işgaline tepki gösterdiğini ifade etti.
Işın, dünyada şu anda iki tür boykotun görüldüğünü belirterek, sadece tüketicilerin değil, sivil toplum kuruluşlarının ve hükümetlerin de aktif bir rol oynadığını söyledi.
Alışveriş süreçlerinde çok dikkatli davranıldığını ve etiketlerin incelendiğini dile getiren Işın, bunun Fransa'da özellikle belirgin olduğunu ifade etti. Işın, "Fransa'da bazı marketlerde İsrail menşeli avokadoların başka ülke menşeli gibi gösterilmesine tüketiciler tepki gösterdi. Benzer tepkiler sadece Fransa'dan değil, farklı ülkelerden de geldi." dedi.
İşgal altındaki bölgelerde İsrail markalarının yaşadığı itibar kaybına dair resmi verilerin olmadığını belirten Işın, şunları söyledi:
"İsrail markaları, tüketici boykotları nedeniyle ciddi şekilde itibar kaybetti. ABD gibi İsrail'e olumlu bakılan ülkelerde bile tüketici boykotları yaşandı. Marka itibarı, firmanın misyonu, vizyonu, insan haklarına saygı, adalet ve pozitif ayrımcılık gibi değerlere dayanır. Bu değerler vurgulanırken, bir firmanın İsrail kökenli olması veya İsrail'e karşı tavrın olmaması marka değerini olumsuz etkiler. Bazen bu durum kamuoyuna da yansır. Örneğin, İsrailli askerlerin elindeki ürünlerin fotoğraflanması, bu imajı olumsuz etkileyen nedenlerden biridir."