Mokhiber, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk'e hitaben kaleme aldığı mektubunda, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda çok sayıda sivil ölümün yaşandığını, bunun da soykırım suçunu oluşturduğunu savundu.
Mokhiber, mektubunda şu ifadeleri kullandı:
"Bu, tipik bir soykırım örneğidir. Filistin'deki Avrupalı, etnik milliyetçi, yerleşimci sömürge projesi, Filistin'de yerli Filistin yaşamının son parçalarının hızla yok edilmesine yönelik son aşamasına girdi.
"Dahası ABD, İngiltere ve Avrupa'nın çoğu bu korkunç taarruzun tamamen suç ortağıdır. Bu hükümetler, Cenevre Sözleşmeleri'ne 'saygıyı tesis etmek' adına anlaşma yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddetmekle kalmayıp, taarruzu silahlandırıyor, ekonomik ve istihbarat desteği ve İsrail'in zulümleri için siyasi ve diplomatik kılıf sağlıyor."
Mokhiber, mektubunda ayrıca, BM'nin İsrail'in saldırılarını durdurmak için yeterli çaba göstermediğini de eleştirdi.
"Bir kez daha, gözlerimizin önünde bir soykırımın işlendiğine şahit oluyoruz ve çalıştığımız kuruluş BM bunu durdurmak için aciz duruyor."
Mokhiber, 1990'larda BM İnsan Hakları Danışmanı olduğu dönemde, 1980'lerden bu yana Filistin'deki insan hakları konusunu incelediğini ve bölgede birçok saha çalışması yaptığını belirterek, bu konunun kendisi için "kişisel" olduğunu vurguladı.
Mokhiber, mektubunu şu sözlerle bitirdi:
"Bu saldırıları durdurmak için derhal harekete geçilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Gazze'de yaşananlar insanlığın hafızasına kazınacak bir soykırım olarak tarihe geçecek."