Guterres, BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen ve siyonist rejim-Filistin sorununu ele alan önemli bir oturumda konuştu.

Orta Doğu'nun derin bir dönüşüm sücreci içinde olduğunu vurgulayan Guterres, "Bölge belirsizliklerle dolu, ancak aynı zamanda önemli fırsatlar da barındırıyor. Orta Doğu yeniden şekilleniyor, fakat bu sücrecin sonuçları henüz net değil." dedi.

Bu çalkantılı dönemde Orta Doğu'nun barış, onur ve umut dolu bir geleceğe yönelmesini sağlamanın ortak bir sorumluluk olduğuna dikkat çeken Guterres, bölgedeki gelişmelerle ilgili güncel bilgi paylaştı.

"Lübnan'da yeni bir dönem başlıyor"

Guterres, "Lübnan'da yeni bir dönem başlıyor." ifadesini kullanarak, Lübnan halkının tamamını temsil eden ve vatandaşların güvenliğini sağlayan bir yapının oluşması dileğini dile getirdi.

Ateşkesin Lübnan'da kırılgan olduğunu ancak devam ettiğini belirten Guterres, BM Lübnan Geçici Barış Gücü'nün (UNIFIL) bu sücrecin güçlenmesi için önemli çabalar sarf ettiğini ifade etti.

Guterres, "İsrail'in güneydeki varlığı, anlaşmada belirtildiği üzere sona ermeli ve Lübnan silahlı kuvvetleri ülkenin tamamında etkin olmalıdır." şeklinde konuştu.

"Gazze'de kalıcı ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması şart"

Guterres, Gazze'deki ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması anlaşmasının uzun süredir beklenen bir "rahatlama" sağladığını belirtti.

Dün Gazze'ye 630'dan fazla insani yardım tırının ulaştığını kaydeden Guterres, tarafların anlaşmaya tam olarak uymaları gerektiğini vurguladı.

Guterres, "Bu anlaşmanın tüm esirlerin serbest bırakılması ve Gazze'de kalıcı bir ateşkesin sağlanması yolunda bir adım olmasını temin etmeliyiz." dedi.

Gazze'deki ateşkesin sahada dört ana konuda etkili olması beklendiğini dile getiren Guterres, bunları şu şekilde sıraladı:

"BM kurumlarının, özellikle BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın faaliyetlerini engellenmeden sürdürmesi, yardımların güvenli bir ortamda ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve kamu düzeninin yeniden sağlanması, kritik yardımlara erişim, özellikle tıbbi tahliye gerektiren hastalar için uluslararası destek sağlanması ve sivillerin korunması ile geri dönüşlerinin güvenli şekilde gerçekleştirilmesi."

BM Genel Sekreteri, "BMGK ve üye ülkeleri Gazze'de ateşkesin desteklenmesi, çatışmaların kalıcı olarak sona erdirilmesi, sorumluların hesap vermesi ve yeniden inşa sücrecine destek verilmesi konusunda göreve çağırıyorum." dedi.

Uluslararası basının Gazze'ye erişim sağlaması ve sahadaki durumu aktarabilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Guterres, ateşkesin Gazze'de yönetişim ve güvenlik çerçevelerini ele almak için bir fırsat sunduğunu ifade etti.

Guterres, Filistin Yönetimi'nin Gazze'de görev almaya hazır olduğunu belirterek, Gazze'nin Batı Şeria ile siyasi, ekonomik, sosyal ve idari anlamda yeniden birleşmesi gerekliliğine dikkat çekti.

"Batı Şeria'nın ilhakı uluslararası hukukun ciddi bir ihlali olur"

Guterres, işgal altındaki Batı Şeria'daki durumun da kötüleştiğine işaret ederek, İsrailli yetkililerin Batı Şeria'nın tümünün veya bir kısmını ilhak etmeye yönelik açıklamalar yaptığını hatırlattı.

"Bu tür bir ilhak girişimi, uluslararası hukukun ciddi bir ihlali olur." uyarısında bulunan Guterres, Orta Doğu'da istikrar için "iki devletli çözümün geri dönüşsüz bir adımı" olarak vurguladı.

"Suriye halkı için umut ışığı doğdu"

Guterres, Suriye'ye ilişkin olarak, "Yıllardır süren şidet ve baskı rejiminin sona ermesiyle Suriye halkı için bir umut ışığı doğdu." değerlendirmesinde bulundu.

Bu umut ışığının korunması ve kaosa dönüşümün önlenmesi gerektiğini belirten Guterres, "Üye ülkelerin Suriye halkıyla dayanışmasından memnuniyet duyuyorum." dedi.

Ayrıca Suriye'ye yönelik yaptırımlarla ilgili daha fazla adım atılması gerektiğini vurgulayan Guterres, ülkenin acil ekonomik ihtiyaçlarına dikkat çekti.

BM Genel Sekreteri, Suriye halkına gerekli yardımların sağlanması için en etkili yolun kapsayıcı bir siyasi geçiş olduğunu ifade etti.

Orta Doğu'nun derin bir dönüşümden geçtiğini tekrarlayan Guterres, "Tüm Orta Doğu'nun halklara daha fazla adalet, onur, insan hakları ve barış sağlanacak şekilde dönüştürülmesi için elimizden geleni yapmalıyız." diyerek sözlerini tamamladı.

Editör: Murat Tanrıkulu