Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam ediliyor.
‘SALİM GÜRAN’IN BÜTÜN İFADELERİ ÇELİŞKİLİ’
Diyarbakır'da Narin Güran (8) cinayetine ilişkin davanın duruşmasında söz alan Diyarbakır Barosu avukatlarından Aydın Özdemir, “Şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi talebimizdir. Güran ailesi fertlerinin sistematik bir şekilde hareket ettiği kanaatindeyiz. Narin Güran’ın cenazesine ulaşılmaması amacıyla olayın saatini değiştirerek maddi gerçeği ortaya çıkmasının önüne geçmeye çalışılmıştır. Örneğin, Narin’in 17.40’ta görüldüğü ile ilgili iddialar var. Birsen Güran’ın ifadesinde, Salim’in ‘17.40’da Narin’i gördüğünüzü söyleyin, yoksa sıkıntı çıkar’ şeklinde ifadesi var. 4 ayrı ifadesi var, bir kısmını kabul etmedi. Muhammed Kaya isimli biri var, kaybolmasından 1 gün sonra terlik buluyor ve o terliğin Narin’in terliği olduğunu düşünüyor ama kolluk kuvvetlerine teslim etmiyor. Aracına alıyor, köye gidiyor, birkaç yere gidiyor. Gerçekten ona ait olduğunu düşünüyorsa, nasıl olur da kolluk kuvvetlerine vermez? Bir kısım beyanlarda aile meclisi toplantısı kabul ediliyor, bir kısım beyanlarda kabul edilmiyor. Şimdi toplantı var mıydı, yok muydu? Toplantı olup olmadığını bir aile neden gizler? Bir kısım aile üyeleri neden, ‘Toplantı yapmadık’ dedi? Bu kısım şaibelidir. WhatsApp kayıtlarının silinmesi, bir insan neden bu kayıtları siler? Tek başına Salim Güran bunu yapmış olsaydı, tesadüf derdik. Ama birçok aile üyesinin bunu yapması tesadüf değil. Salim Güran’ın bütün ifadeleri çelişkili. Örneğin; ilk ifadesinde aile bireyleriyle alışverişe gittiğini söylüyor ama bu aile bireylerinin ifadeleriyle çelişiyor. Olayın sıcağı sıcağına Salim Güran neden böyle beyanda bulundu? Salim Güran olay günü birçok görüşme yapıyor. Narin’in DNA’sının Salim Güran’ın aracında çıkması, Narin’in nişan için arabaya binmesiyle ilgisi yoktur bu DNA’nın” dedi.
‘BİZE GÖRE, ENES, O İZLERİ KENDİ YAPMADI’
Özdemir, “Dosyada bir jandarma tutanağı var. Narin’i ararken defalarca aileyle görüşüyorlar. Tutanakta, ‘Enes için ne yapabilirim’ diyor. Jandarma tutanağında ‘Annenin Enes’i koruma çabası var’ deniliyor. Balkondaki eşarbı, Narin’in cenazesinin bulunduğu çantada çıkıyor. Köydeki kavgada Enes, mahkemedeki ifadesinde ‘Ben oradaydım, kadınlardan birinin ağzını kapattım’ dedi. Neden kapattı? Adli Tıp Kurumu raporu çıktıktan sonra cezaevi görüşmesinde ilk defa Narin’in nasıl öldürüldüğünü söylüyor. Şaşırmıyor. Vücut belli bir dereceye kadar acıya katlanabilir. Belli bir acı derecesine kadar kendimize zarar verebiliriz. Vücut refleksle sizi geri iter. Adli Tıp Kurumu raporunda, ‘5-6 günlük izler var’ deniliyor. Bize göre, Enes, o izleri kendi yapmadı” diye konuştu.
‘CİNAYET SAATİNDE HERKES BİR İŞLE MEŞGUL’
Daha sonra söz alan baro avukatlarından Metin Arkaş, Salim Güran’ın eşi Melek Güran ve çocuklarının ifadelerinde çelişki olduğunu belirterek, “İddia edilen cinayet saatleri, 15.15 ile 15.40. Herkes bu saatler arasında bir işle meşgul. Kadınların kavgası konusunda, Yasemin’in Narin’in vefat haberinin geldiği gün verdiği tepki, en doğal tepkidir. Görüntü kayıtları olan bir delil. Birine beddua edildi ve ‘Biliyorsanız söyleyin’ denildi. Melek Güran ve çocuklarıyla ilgili çelişki var. 14.33 te bir HTS kaydı var. Baz kayıtları çıktıktan sonra 16.00’a kadar evde olduğu şeklinde ifadeler değişti. Salim Güran ‘Ben eve döndüğümde kıyafetimi değiştirdim’ diyor. Aile üyeleri ‘Değiştirmedi’ diyor” dedi.
‘VECDİ’NİN HEM NEVZAT, HEM SALİM’LE İŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDE OLDUĞUNU ANLAYABİLİYORUZ’
Duruşmada söz alan baro avukatlarından Erdem Kaya, “Nevzat Bahtiyar’ın kardeşi Vecdi Bahtiyar dinlendi, Nevzat Bahtiyar Salim Güran’la 21 Ağustos'tan sonra hiçbir iletişiminin olmadığını iddia etti. Kayıtlara baktığımızda, bütün organizasyonu ve aralarındaki iletişimi Vecdi Bahtiyar’ın üzerinden yürüdüğünü görüyoruz. 22-24 Ağustos’ta Nevzat Vecdi’yi arıyor, o da Salim Güran’ı arıyor. Defalarca sıralı bir iletişim dosyaya yansıyor. ‘Narin için yaptığımız görüşmelerdir’ dese de kendisinin de olaydan haberdar olduğu bu görüşmelerden çok net anlaşılıyor. Vecdi Bahtiyar, 22-24 Ağustos’ta Hatay’da, sonra Diyarbakır’a geliyor. 8 Eylül’de sabah saatlerinde Narin’in cansız bedeninin bulunduğu yerde çalışma var. Nevzat, Vecdi’yi arıyor. Muhtemelen, köyden çalışmaların yapıldığı yer görünüyor. Cansız bedeninin bulunacağını da biliyor ve onu haber veriyor. Bu görüşmelerde, Vecdi’nin hem Nevzat, hem Salim’le iş birliği içerisinde olduğunu anlayabiliyoruz” diye konuştu.
‘R.A.’NIN ORGANİZASYONDAN HABERİ VAR’
Konuşmasına devam eden Kaya, “R.A., dosyadaki kilit tanıklardan biri ama dinlenemedi. Bizce Narin’in cansız bedeninin saklandığı anda R.A. ve Mehmet Selim Atasoy birlikte gözcülük yapıyor. Dosyaya yansıyan, R.A. ile ilgili bir tutanak var. 8 Eylül 2024 tarihinde R.A. mahkemeye sevk edilmiş, tutuklanmış. Jandarmanın hazırladığı tutanak. Şüpheli tutuklanmasının etkisiyle ağlamıştır. Yaşadığı sinir patlaması neticesinde, ağlamaklı olarak muhtar Salim Güran’a sinkaflı bir küfrediyor. ‘Senin yüzünden başımız belaya girdi. Komutanım, muhtar öğleden sonra yanıma geldiğinde, üzerinde tarlada çalıştığı kıyafeti yoktu, kıyafeti temizdi, her iki ayak bileğine kadar suyun içine girmişti” diyor. R.A.’nın da bu organizasyondan haberi olduğunu anlıyoruz. 18.38 de Salim R.A.’yı arıyor. Sınırın üzerinde düşen bir şeyden bahsediyor. ‘Sınırın orada, taşın yanında’ diyor, yoldan gidip gelen bir arabadan bahsediyor. Bu yer, Narin'in cansız bedeninin saklandığı yer de olabilir. Bunu R.A.’nın Salim Güran’a iletmesi, Narin’in gömüldüğü yeri bildiklerini ortaya koyuyor” dedi.
'YENİ FAİLLERİN ÇIKACAĞI KANAATİNDEYİM'
Duruşmada söz alan eski Baro Başkanı Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar'ın geldiği yönden gitmesi halinde tespit edilemeyeceğini ifade ederek, "Soruşturma dosyasına baktığımız zaman, öldürmekten 4 sanığımız var. Aslında bizim tutuklu sayımız daha fazlaydı. Öldürmeye iştirak anlamında yeni faillerin çıkacağı kanaatindeyim. En çok bu dosyada, üzerinde bir avukat olarak şaşırdığım konu şu. Belki hayatınızın en değerli şeyini kaybediyorsunuz. Dönüp baktığımız zaman en çok hatırlamamız gereken bir zamandan bahsediyoruz. Ben o gün ne yaptım? Dönüp baktığımız zaman belki en çok iyi hatırlamamız gereken bir günü kastediyorum. Biz en değerli şeyi kaybettik. En değerli şeyi kaybettiğimiz günde o güne dair bütün ayrıntıları, ilmik ilmik hatırlama gibi bir mecburiyet var aslında. Ben o gün ne yaptım? O günü hayatlarında hiçbir şekilde unutmayacakları, her saniyesinde ifade etmesi gereken bütün o sosyal çevrenin ayrımı, sosyal çevresi bir günü ertesi güne uymayan ifadelerden önümüzdedir. 23’ünde başka, 24’ünde başka, 25’inde başka. Narin’in kaybolduğu saati kolluk 18.00 olarak biliyor. Narin’in 15.11’de öldüğünü Adli Tıp Kurumundayken öğrendik. Narin’in bulunduğu yer itibariyle yeniden görüntüler incelenmeye başlandı. Bu görüntülerde kırmızı araç tespit edildi. Nevzat Bahtiyar kırmızı aracın sahibi olarak bulundu. Nevzat Bahtiyar, geldiği yönden gitmiş olsa, tespit edilemeyecekti, o okulun tesadüfi kamerası olmasaydı" dedi.
'DARALTILMIŞ BAZ İSTASYON ÇALIŞMASI ÇOK TARTIŞILDI'
Eren, baz istasyonu verilerinin yer ve zaman itibariyle kişinin nerede olduğunu gösterdiğini belirterek, "19 gün senaryo oluşturmaya müsait bir zaman. Neden 17.40 kurgulandı? Çünkü 17.40'a kadar birilerinin nerede olduğu kurgulandı. Kim için bu kurgu yapıldı? Ben müşteki tarafım, Narin'in adına konuşuyorum. Bugün dosyada sanık olan oğlu evdedir. Bu çocuğu evde uyuyor göstermemiz lazım. Eren var küçücük. Muhammed var anlatır. Evin dışından birine daha ihtiyaç var. Kim? Hediye. Hediye çamaşır muhabbetinin doğru olduğuna inanıyor. Eğer Salim Güran, eşi ve çocuklarının ifadeleri doğruysa, senin o aracı görmemen mümkün değil. Her gün bu dosyaya çalıştım. İddiaya göre, salim 15.00’te de 16.00’da da evde. Hediye bir şekilde 3’üncü tanık olarak eve getirildi. Kurgusal olarak herkes tembihlendi. O kadar kolay mı? Muhammed ‘Ben Hediye’yi bizim evde görmedim’ dedi. Hediye’nin oğlu ben 13.00’te uyandım dedi, ‘Uyandığımda annem evde değildi’ diyor. Sordum ‘1’den 3’e kadar neredeydin?’ diye, ‘Kendi evimdeydim’ dedi. Bunu idrak edebilecek bir yaşta çocuk. Biraz daha organizasyon yapılmalı, ne yapılmalı? Enes’i evden çıkarmamız lazım. Ne zaman çıkmalı? Nevzat Bahtiyar’ın aracının kameralara göründüğü, 15.40’tan sonra, cinayet mahallinden uzaklaşması lazım. Daraltılmış baz istasyon çalışması çok tartışıldı. Çok ceza dosyalarında görmediğimiz bir şey. Bu kadar güçlü baz sinyallerinin olduğu yerde sinyal aralığını da belirliyor. Birçok uzmana sordum. Yanılma payını sordum. Baz istasyonu verisi, yer ve zaman itibariyle nerede olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
'SANIKLARIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINI İSTEDİ'
Gerçeğin açığa çıkmasını istediğini belirten Eren, şöyle konuştu:
"Biz Narin’in kimler tarafından öldürüldüğü konusundaki bu iddianameyle, bu yargılamanın sanıklar açısından cezaya dönüşeceğine inanıyoruz. Gerçek ne ise açığa çıkmasını istiyoruz. İlk günden bugüne kadar bazı kısımlarıyla gösterildiği kadarıyla bugüne geldiğimiz aşamada, bu iddianame sanıkların tutukluluk halinin devamını talep ediyoruz."
'R.A.'NIN TANIK OLARAK DİNLENMESİNİ TALEP EDİYORUZ'
Duruşmada söz alan Baro Avukatı Aslı Cemre Işık, Salim Güran’ın işçisi R.A.’nın tanık olarak dinlenmesini talep ederek, "Ses kayıtlarının çok kaliteli olmadığı kanaatindeyiz. Salim Güran ve Mehmet Selim Atasoy arasındaki 16.27 ve 16.38 arasındaki görüşmelerinin iyileştirilip, Kürtçe bilen tercümanlar tarafından çevrilmesini talep ediyoruz. Kadınların kavgası konusundaki tutanağa göre, kadınlar buradaki beyanlarıyla reddettiler. Kolluk kuvvetlerinden varsa görüntülerin tarafımıza gönderilmesini talep ediyoruz. Jandarma personelinin dinlenmesini talep ediyoruz. Muhammed Yağmur’un beyanı vardı. Araçla Çarıklı’dan Tavşantepe’ye geldiğini söylüyordu. İlgili kolluk birimine müzekkere yazılarak araç PTS hareketlerini talep ediyoruz. R.A.’nın 14 Eylül tarihindeki beyanlarını göz önünde bulundurarak, tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz. Valiliğin 25 Ağustos tarihli basın metni var. Kayalıklar üzerinde bulunan kan lekesinin mahalledeki bir çocuğa ait olduğuna dair açıklama. Bu basına metninde herhangi bir bilgi ya da belge göremedik. Bu tespitlerin hangi bilgi ve belgelere dayanarak yapıldığının sorulmasını talep ediyoruz. Nevzat Bahtiyar’ın kızı ile Süheyla Özkan’ın da tanık olarak dinlenmesinin talep ediyoruz" dedi.
Baro avukatlarının, 1 saat 8 dakika savunma yaptıkları kayda geçti
8 KİŞİNİN DAHA DİNLENMESİ TALEP EDİLDİ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Avukatı Elif Aslı Şahin ise Recep Kaya, Devran Güran, bakkal ve oğlu, Narin’in kaybolduğunu annesi Yüksel Güran’a haber veren İsa Kaya ile İbrahim Kaya, Hasan Kaya ve Narin’in Kur’an kursundan arkadaşları F. Güran ile H. Güran’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti.
'BU DOSYANIN KİLİT NOKTASININ ENES GÜRAN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ'
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Avukatı Abdullah Yılmaz ise "Mahkemeden talebimiz şu ana kadar olduğu gibi adil bir yargılamanın olması. 21 Ağustos’ta ilk resmi ihbar, Baran Güran tarafından yapılıyor. Yine akşamında arama çalışmaları başlıyor. Ertesi gün Muhammed Kaya bir terlik buluyor. Akabinde Salim Güran bütün aramalarda var. Kolluk birimleriyle sürekli hareket ediyor. Yanlış yönlendirdiğine dair tutanaklar var. 24 Ağustos’ta 21.00 sıralarında dış bir müdahale olmaksızın yangın gerçekleşiyor. 2 gün sonra yine Enes Güran’ın gözünde morluk ve diş izi tespit ediliyor. Burada maalesef bir ayrım yapılamıyor. 30 Ağustos’ta Narin’in yakınlarının telefonları inceleniyor. Salim Güran’ın kullandığı araç var. Burada bir arama ve inceleme yapılıyor, Van jandarma kriminalden. Burada aracın şoför koltuğunda DNA profili tespit ediliyor. Aracın sağ arka iç kısmında, Narin’e ait kıl tespit ediliyor. Olaydan 12 gün sonra amca tutuklanıyor. 6 gün sonra da Narin’in bedeni bulunuyor. 2 Eylül’de arama çalışmaları devam ederken, Yüksel Güran adeta kızının öldüğünden emin, oğlu Enes için ‘Ne yapabilirim’ söylemlerinde bulunduğu tutanaklarda var. 8 Eylül’de, Narin'in cenazesinin bulunduğu gün kadınlar arasında bir tartışma yaşanıyor. Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın araçlarında toprak numuneleri inceleniyor ve benzer oldukları tespit ediliyor. Dolayısıyla bu dosyanın kilit noktasının Enes Güran olduğunu düşünüyoruz. Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun" diye konuştu.
Bu sırada gözyaşlarını tutamayan Arif Güran, mahkeme salonundan çıkarıldı.