Şanlıurfa'da Güvenlik ve Asayiş Toplantısına katılan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, hiçbir demokratik ülkenin demokrasiyi kendine kalkan olarak kullanan terör zihniyetini asla kabul etmediğini söyledi.
Yerlikaya, “TUSAŞ saldırısında da gördük ki terörün birlik ve beraberliğimize, kardeşliğimize darbe indirmekten başka bir hedefi yok. Bu gün burada bir kez daha haykırıyoruz, teröre taviz yok, kardeşliğimize pusu kuranlara geçit yok. Peki ne var, kardeşlik var, omuz omuza mücadele var, sırt sırta vermek var. Tıpkı Malazgirt'te, tıpkı Çanakkale'de, tıpkı Dumlupınar'da olduğu gibi. Altını çizmek isterim ki terörle demokrasi bir arada olamaz. Demokratik hiçbir ülkede terör affedilebilir, sindirilebilir, hoş görülebilir, demokrasi zırhı içerisinde yaşatılabilir bir kavram olmamıştır. Terör bir zehirdir. Panzehiri hukuk ve milli iradedir. Hiçbir demokratik ülke demokrasiyi kendine kalkan olarak kullanan terör zihniyetini asla kabul edemez. 5393 sayılı belediye kanununda belediye yöneticilerinin terör örgütü üyesi olması durumunda nasıl bir süreç ile karşı karşıya kalacakları çok açıktır. Bu kanunun 45'inci maddesince belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yaltaklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması hallerinde, ki bu yaşanan son olayda belediye başkanı tutuklanmıştır. Yine bu kanunun 46'ncı maddesinde belediye başkanlığına büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelere de vali tarafından görevlendirme yapılır diyor” dedi.
Bir taraftan halktan görünüp diğer taraftan fikriyle, zikriyle terör örgütleriyle bir olunmayacağını dile getiren Yerlikaya, “Dünya üzerinde terör belasından en çok canı yanan milletler arasında maalesef ilk sıralarda bizim milletimiz geliyor. Biz sadece dağdaki teröristlerle, canlı bombalarla mücadele etmiyoruz. Terörizmle de onu besleyen kaynaklarla da mücadele ediyoruz. Ülkemizde 30 büyükşehir, 51 il, 922 ilçe, 399 belde belediyesi var. Hangi partiden olursa olsun terörle arasına mesafe koyan, milli bir duruş sergileyen, bu belayla amansız fakatsız mücadele eden her belediye başkanımızın başımızın üzerinde yeri var, ancak terörle iktisatlı olanlarla milletimiz adına hukuk önünde de hesap sormak bizim görevimiz. Bizim 2 bin 200 yıllık devlet geleneğimiz var. Bir taraftan halktan görünüp diğer taraftan fikriyle, zikriyle terör örgütleriyle bir olunmaz. Şehrin emini terör yandaşı olamaz. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve bu devletin de bir sahibi var. O da aziz milletimizdir. Eğer birilerinin pusulası terörü göstermeye kalkarsa hukuk buna dur der, vicdan buna dur der çünkü terörün siyaseti olmaz. Terörle sadece mücadele edilir” ifadelerini kullandı.