Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Arabulucular ve Arabuluculuk Merkezleri Platformu'nca, Türkiye Barolar Birliği LİTAİ Otel'de düzenlenen programa katıldı. Program sonrası Tunç açıklamalarda bulunarak gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“Baz kayıtlarının tespiti ve sonrasında daraltılmış baz kayıtlarıyla ilgili tespitler oldu”
Bir gazetecinin “Narin davasında da ilk duruşma yapıldı ve 26 Aralık'a ertelendi bir sonraki duruşma. Aile fertlerinden herhangi bir itiraf gelmedi. Duruşmayı nasıl değerlendirirsiniz?” sorusuna Bakan Tunç, “Etrafta özellikle teknik çalışmalar yapılarak araçlardan elde edilen kimyasal bulgular, DNA, biyolojik bulgular, tüm bunlar hepsi soruşturma kapsamında değerlendirildi. Tespit edilen kamera görüntüleri incelendi. Bunların bir kısmı TÜBİTAK'a gönderildi ve incelemeler yapıldı. Bilirkişiler tayin edildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımız ve koordinasyonu yürüten başsavcı vekillerimiz yoğun ve titiz bir çalışma gösterdiler. Jandarmamız, kolluk görevlerimiz, adli kolluğumuz bu konuda yoğun bir çalışma gösterdi ve özellikle HTS kayıtlarından yola çıkarak baz kayıtlarının tespiti ve sonrasında daraltılmış baz kayıtlarıyla ilgili tespitler oldu” cevabını verdi.
“Mahkeme bütün delilleri değerlendirecek”
Daraltılmış baz kayıtlarıyla ilgili teknik çalışma belki ilk kez bu soruşturma vesilesiyle gündeme geldiğini bildiren Tunç, “Daraltılmış baz çakışması gerçekten çok önemli bir delil. Bu konuda tabii değerlendirmeyi yapacak olan mahkeme. Mahkeme bütün delilleri değerlendirecek. Daraltılmış baz çakışmasıyla bu usulün nasıl gerçekleştiği, bu teknik çalışmanın nasıl yapıldığıyla ilgili raporlar hem dosyada mevcut. Bundan sonra da yine son duruşmada da bir ek karar alınarak daraltılmış baz çakışmalarıyla ilgili teknik raporla alakalı hakimin ve mahkeme heyetinin tereddüt ettiği hususlarla alakalı da yine bir kişiden ek raporlar istendi ve beyanlar doğrultusunda gerek tanık beyanları gerek şüphelilerin, tanıkların beyanları hepsi mahkeme tarafından değerlendirilecek hususlar. Biz burada devam eden bir yargılama süreci söz konusu. Adalet Bakanı olarak biz tabii ki suçluluk ispat edilinceye kadar mahkeme karar verinceye kadar ve o karar kesinleşinceye kadar masumiyet karinesi vardı. Dolayısıyla şu suçludur, bu suçsuzdur dememiz söz konusu olamaz. Burada tutuklu devam eden bir dosya var. Bir dava süreci var ve hunharca işlenen bir cinayet var. Bu cinayeti kimler işlemişse yargı bundan hesap soracak dedik. Bu konuda adli soruşturma titiz bir şekilde devam ediyor dedik” şeklinde konuştu.
“Dava sürecini hep beraber takip edeceğiz”
Narin soruşturması başladığında maalesef kamuoyunda farklı değerlendirmeler de yapıldığını aktaran Tunç, “Gösteriler yapılmaya başlandı. Bunun üstü kapatılıyor şeklinde birtakım manipülasyonlar da yapıldı. Yürüyüşler yapılmaya başlandı. Konuyu farklı boyutlara konuyu farklı siyasi boyutlara çekmek isteyenler de oldu. Ama biz burada narin kızımızın hakkını hukukunu bu devlet korur ve onu katledenlerden hesap sorar dedik. Bundan hiç tereddüdünüz olmasın dedik. Bu kapsamda da titiz bir çalışma neticesinde dava açıldı. Dava sürecini hep beraber takip edeceğiz. Alınan ara kararlar var. Ve bu kararlar neticesinde yirmi altı Aralık'ta duruşma gerçekleştirilecek ve 26 Aralık'ta da toplanan deliller yine 26 Aralık'a kadar mahkeme heyetinin istediği birtakım deliller de var. Hastane kayıtları var ve bu anlamda özellikle gelecek olan ek raporlarla beraber mahkeme heyeti bir değerlendirme yapacaktır. Tüm kamuoyu şunu gördü. Türk yargı sisteminde nasıl hakim ve savcılarımızın titiz bir şekilde olayları aydınlatmaya yönelik maddi gerçeği ortaya çıkarmaya yönelik suçluları ortaya çıkarmaya yönelik nasıl bir çalışma içerisinde olduklarını hep beraber bu dava vesilesiyle de kamuoyu görmüş oldu” ifadelerini kullandı.