Enflasyonun baz etkisinin dışında da düşüş göstereceğini ifade eden Şimşek, "Para politikasının gecikmeli etkisi görünmeye başladı. Mali politikadaki negatif itki ve gelirler politikasının desteği dezenflasyon sürecini hızlandıracak. Şirketlerin fiyatlandırma davranışlarında iyileşme gözlemliyoruz," dedi.
Şimşek, Türkiye'nin sürdürülebilir bir büyüme için fiyat istikrarına ihtiyaç duyduğunu belirterek, "Büyüme ve enflasyon arasında bir çatışma yok," şeklinde konuştu.
Cari dengedeki iyileşmeyi kalıcı hale getirmek için enerji üretimi, sanayi politikaları ve enerji dönüşümüne yatırım yaptıklarını belirten Şimşek, "Bu adımlar, rezerv birikimine katkı sağlayacak ve dış borcun milli gelire oranını azaltacak," diye ekledi.
Kur Korumalı Mevduat Hesaplarında 100 Milyar Dolar Azalma
Şimşek, döviz rezervlerindeki artışın ana nedenlerinden birinin dolarizasyondaki düşüş olduğunu belirterek, bankacılık sektörü ve reel sektörün artan dış borç çevirme oranlarının ve portföy girişlerinin rezerv birikimine katkı sağladığını ifade etti. Ayrıca, Ağustos 2023'ten itibaren kur korumalı mevduat hesaplarında 100 milyar doları aşkın azalma yaşandığını vurguladı.
Türkiye'nin ticaret yapısının sağlam olduğunu belirten Şimşek, "Gümrük Birliği ve 27 ülkeyle serbest ticaret anlaşmamız var. İhracatımızın %60'ını bu ülkelerle gerçekleştiriyoruz," dedi. Türkiye'nin 90 milyona yaklaşan nüfusu ve kişi başına 15 bin dolar geliriyle büyük bir ekonomiye sahip olduğunu kaydeden Şimşek, gelişmekte olan ülkeler arasında Türkiye'nin hızlı büyüme sergilediğini söyledi.
Her yıl 1 milyonu aşkın kalifiye iş gücünün mezun olduğunu belirten Şimşek, Türkiye'nin güçlü bir üretim kültürüne sahip olduğunu ifade ederek, "Neden daha zengin ülkeler kadar ileride değiliz? Çünkü katma değer zincirinde üst sıralara çıkamadık. Bu konuda yapısal reformlara ağırlık vereceğiz," diye konuştu.
BRICS ve AB İlişkileri Hakkında
Şimşek, BRICS'in AB gibi yapısal bir birlikten ziyade bir diyalog platformu olarak değerlendirilebileceğini belirtti. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne yük değil, bir kazanım olduğunu vurgulayan Şimşek, "Eğer daha derin bir entegrasyon istiyorlarsa, Türkiye'ye ihtiyaçları var; ancak Avrupa'nın siyasi tutumu bu entegrasyona engel oluyor," dedi. Avrupa'da stratejik derinliğe dair bir vizyon eksikliği bulunduğunu ifade eden Şimşek, AB ile Türkiye'nin yakınlığının her iki taraf için de faydalı olacağını dile getirdi.