Soruşturma kapsamında ilk olarak aile üyelerinin ifadesi alınmış ve Narin’in o gün neler yaptığı ve nerelere gittiği belirlenmeye çalışılmıştı. Buna göre çıkarılan zaman çizelgesinde Narin en son 15.15’te okulun kamerasına takıldı. Narin’in o gün bu saatten sonra ne yaptığı ise tamamen yakınlarının ifadelerine göre belirlendi ve hareket/zaman çizelgesi oluşturuldu.
Milliyet’in haberine göre, bu çizelgeyi oluşturan ‘tanık’ ifadelerinde Narin 17.40’ta evlerinin 300 metre uzağındaki caminin orada iki kişi tarafında görülmüş, 10 dakika sonra da babasının amcası Hüseyin Güran’ın evine gidip zili çalarak kuzenlerini sormuştu. Narin’in o saatte evlerine geldiğini ise jandarmaya kuzen Birsen Güran anlatmıştı. Tutuklanan Birsen, önceki günkü ifadesinde yalan söylediğini bunu da amcası Salim Güran’ın yaptırdığını anlattı: “Ben her ne kadar (daha önce) Narin’in geldiği saati 17.40 olarak söylemişsem de daha sonra düşününce Narin’in 14.00 civarında geldiğini anladım (…) Zamanını tam hatırlayamamakla birlikte Narin’in kaybolduğu gün veya ertesi gün kardeşim Melike ile bu konuyu konuşurken Salim Güran’ın buna şahit olması üzerine bize saat 17.40 sıralarında Narin’i gördüğümüzü söylememiz gerektiğini söyledi.” Böylece amca Salim Güran’ın bu süreci nasıl yönlendirdiğine dair önemli bir detay ilk defa ortaya çıkmış oldu.
“18.47” yalanını o çocuğa kimin telkin ettiği bulunacak
Narin’i arama sürecindeki diğer ifadelere göre; küçük kız 17.40’ta caminin orada iki kişi tarafından da görülmüş, bundan sonra da Narin 18.47’de bir arkadaşı ile karşılaşmıştı. M. adlı bu arkadaşının pedagog ve psikologlar eşliğinde ifadesi alındı. Bu çocuk da kayıp kızla karşılaştıklarını, “Oyun oynayalım” dediğini ancak Narin’in “Yorgunum” diyerek ayrıldığını anlattı.
Bugün ortaya çıkan maddi gerçeklere göre ise Narin o saatlerde çoktan katledilmiş ve dereye gömülmüştü. Şimdi Narin’i o gün, ne zaman ve nerelerde görüldüğüne dair diğer yalan söyleyenler ve özellikle “18.47” yalanını o çocuğa kimin telkin ettiği de bulunacak.
BABA O İFADEYİ YALANLADI: ARABASINA HİÇ BİNMEYİZ
Serbest kalan baba Arif Güran ifadelerinde kardeşi Salim’i doğrudan suçlamasa da onun arabayla ilgili söylediklerini yalanlıyor: “Biz Salim’in arabasını hiç kullanmıyoruz. Ben veyahut çocuklarım kesinlikle binmedik. Narin ve kardeşi Eren ben burada olmadığımdan dolayı sadece bir kez kınaya giderken bindiler. Arka koltuğa oturduklarını annesi söyledi. Bu nedenle çıkan DNA’ya ilişkin bir şey diyemiyorum. Suçlu kardeşimse cezalandırılmasını istiyorum.” Güran gönül ilişkisi iddiasına da “Kesinlikle aralarında bir şey olamaz. Salim’e güvendiğim için değil eşime güvendiğim için bunu demekteyim” cevabını verdi. Dün kızının mezarını ziyaret eden baba, “Allah kahru perişan etsin, Rabb’im onların da evine bu ateşi düşürsün” dedi. Nevzat Bahtiyar’la ilgili de “Camide yanımda oturan insandı” ifadelerini kullandı.
