Sevkiyatın, İran’ın nükleer tesislerine yönelik muhtemel bir saldırının hazırlıkları kapsamında yapıldığı öne sürülüyor. KAN televizyonunun iddialarına göre, ABD ve İsrail, Tahran ile yürütülen diplomatik sürecin başarısız olması durumunda İran’ın nükleer altyapısına karşı ortak bir askeri müdahale ihtimalini masada tutuyor.
Aktarılan bilgilere göre, gönderilen mühimmatın Avrupa ve Orta Doğu’daki ABD üslerinden taşındığı bildirildi. Bu sevkiyatın, ABD’nin İsrail’e yönelik askeri desteğinde yalnızca son adım olmadığına dikkat çekiliyor. Geçtiğimiz hafta da onlarca Amerikan kargo uçağının, yüksek tonajlı MK-84 bombaları ve THAAD hava savunma sistemine ait önleme füzelerini İsrail’e ulaştırdığı biliniyor.
New York Times: İsrail Mayıs’ta İran’a Saldırmak İstedi
ABD merkezli The New York Times gazetesi, İsrail’in mayıs ayında İran’a yönelik büyük ölçekli bir saldırı planını Washington’a sunduğunu yazdı. Gazete, söz konusu saldırının Natanz ve Fordow gibi İran’ın nükleer tesislerini hedef almayı amaçladığını belirtti.
Habere göre dönemin ABD Başkanı Donald Trump, planı tamamen reddetmediğini ancak mevcut şartlarda önceliğinin diplomatik çözüm süreci olduğunu ifade etti. İsrail Başbakanlık Ofisi ise bu iddialara yönelik herhangi bir yalanlama yapmadı.
İsrail, ABD Üzerindeki Baskısını Artırıyor
İsrail merkezli Yedioth Ahronoth gazetesi, Tel Aviv yönetiminin İran’a karşı Washington’dan daha sert bir tutum benimsemesini istediğini, ancak Trump yönetiminin doğrudan askeri çatışmaya girmekten şu aşamada kaçındığını yazdı.
Siyonist rejimin, İran’ın nükleer programında "geri dönüşü olmayan bir aşamaya" yaklaşıldığı görüşüyle saldırı planında ısrarcı olduğu ifade ediliyor. Uzmanlar ise, İsrail’in ABD desteği olmadan böylesi bir askeri operasyonu tek başına gerçekleştirme ihtimalinin düşük olduğuna, ancak ABD’nin sahada doğrudan yer almasa da lojistik destek sağlayarak sürecin bir parçası haline geldiğine dikkat çekiyor.
