Çınar ilçesine bağlı Düzova Mahallesi'nde (Qerhéta), elektrik kesintisi nedeniyle yaşanan sıkıntılar devam ediyor. Mahalle sakinlerinden bazıları kaçak elektrik kullanımı sebebiyle, bazıları ise biriken borçlar nedeniyle Dicle Elektrik enerji şirketi tarafından elektrikleri kesildi. Mahallenin yaklaşık 140 hanesi bu durumdan etkileniyor.
Son 8 gündür elektrik olmayan mahallede, temel ihtiyaçlar karşılanamaz hale geldi. Elektrik olmaması nedeniyle buzdolabı gibi cihazlar kullanılamazken, su ihtiyacı da kuyulardan karşılanıyor. Ancak elektrik olmaması su pompalarının çalışmamasına neden oluyor, bu da mahalleliyi susuz bırakıyor.
Muhtar Necati Ertem, yaşanan sıkıntıların çözümü için yetkililerden yeterli destek alamayınca görevinden istifa ettiğini belirtti. Ayrıca mahalledeki imam hatip de su olmadığı için mahalleyi terk etmek zorunda kaldı. Durumun vahameti karşısında mahalle sakinleri, Dicle Elektrik'in borcu olan abonelere yönelik yaptırımlar yerine tüm mahalleyi cezalandırmanın haksızlık olduğunu vurguladı.
Muhtar Necati Ertem
Mahalle sakinleri, yaşadıkları mağduriyeti yetkililere ilettikleri halde herhangi bir çözüm bulunmamasından dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını ifade etti. Elektrik ve su gibi temel ihtiyaçların karşılanamamasının insanların yaşamını zorlaştırdığını ve yetkililerin sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu belirttiler.
"Mahalleyi de satsak 48 milyon lirayı ödeyemeyiz"
Sorunun çözümüne yönelik önerilen tavsiyelerin yetersiz olduğunu sözlerine ekleyen Ertem, şunları söyledi:
"Kaymakam jenaratör vereceğini söylüyor. Verdiği jeneratör bu gece boyunca bir ton mazot yakmış. Gecede tüketilecek birer ton mazotun hesabını kim verecek? Mahallede 3 bin tane hayvan var. Sorunu kaymakama götürüyoruz 'Valiliğe gidin' diyor. Valiliğe gidiyoruz 'Dedaş ile anlaşamıyoruz, siz anlaşın' deniliyor. Uzlaşıya gidiyoruz 4 milyon lira borçtan bahsediliyor, 'tamam' diyoruz. Sabah kalktığımızda '8 milyon', ertesi gün '48 milyon ödeyeceksiniz' deniliyor."
Ertem, "Mahallede su yok, cemaat camiye gitmeyince imam da bırakıp gitti. Borcumuzu vermeye hazırız fakat 48 milyon lira deniliyor, mahalleyi de satsak bu parayı ödeyemeyiz. Çınar'ın 82 kırsal mahallesi var. Bu mahallelerde kimsenin borcu yok mudur? Her mahallede muhakkak 3-5 kişinin borcu vardır. Bu uygulama mahallemize kasten yapılıyor." şeklinde konuştu.
"Borcu olanlar cezalandırılsın, bizi neden cezalandırıyorlar"
Cazim Öğrük
Borcu olmamasına rağmen kendisinin de mağdur edildiğini, dolabındaki tüm yiyeceklerin çürüdüğünü, mevsimlerin üzerinde seyreden sıcak havada su bulamadıklarını dile getiren mahalle sakinlerinden Cazim Öğrük, yaşadığı sıkıntıları dile getirirken boğazı düğümlendi.
"Bugün hiçbir yetkili halimiz sormuyor" diyerek sitemini dile getiren Öğrük, "3 aydır mağduriyet yaşıyoruz. 35 yıllık aboneyim, 5 kuruş dahi borcum yoktur. Borcu olanlar cezalandırılsın, bizi neden cezalandırıyorlar. Devletimiz iyidir diyoruz. Suriyelileri getirdi, onlara sahip çıkıyor ama bizde de bıçak kemiğe dayandı. Elektriğimiz yok, suyumuz yok, ben ile eşim hastayız ve devletimiz bizimle ilgilenmiyor." diye belirtti.
Öğrük, "Kaymakama gidiyorum. Jeneratör vereceğini söylüyor. Jeneratörle aydınlatmayı sağlarım da suyu nasıl halledeceğim. Mahallede 105 hane karanlıkta kalmış. 3 aydır elektrikle ilgili sorun yaşıyorduk. Son 8 gündür tümden elektriklerimiz kesilmiş. Hayvan sahipleri bizden daha perişan. Durumumuzu Allah'a havale ediyoruz. Allah hakkımızı bırakmasın." dedi.
"3-5 hane için bütün mahalleyi cezalandırmak adalet midir?"
Hüseyin Öğrük
Kendisi ve ailesiyle beraber yaşadıkları sıkıntının yanı sıra hayvanlarına da su temininde sorun yaşadığını belirten besici Hüseyin Öğrük, "DEDAŞ, 5 kişinin borcundan dolayı ana hatta elektriklerimizi kesmiş, 3 direğimizi sökmüş. Mahallede 130-140 hane tümden mağdur olmuş. Bir besici olarak 40 hayvanım var, su yok, perişanım. Sulama tankerleriyle su getirip hayvanların ihtiyaçlarını karşılıyordum. Geçen gün su temin etmek üzere başka mahalleye gittim, elektrik olmadığından başka bir mahalleye gitmek zorunda kaldım. Şu an bir haftadır hayvanlarım susuz. Koyunlarımı suladığım havuzda bir damla su yok. Babam hasta, annem 15 gündür yatalak." diye kaydetti.
Soruna ilişkin ilçe kaymakamı ile yaptığı görüşmeyi aktaran Öğrük, "Sıkıntımızı iletmek üzere kaymakama gittik, ilgilenmedi. Israrla derdimi anlatmaya çalışarak 'siz devletsiniz, sıkıntımızı çözecek makam sizsiniz. Yenidoğan bebeğin hastanede, elektrik ve su olmadığından eşimi babasının evine göndermişim. Yarın ayrılma noktasına geldiğimde sorunumu kim giderecek? Müslüman ülkeyiz diyoruz. Abdest alacak su bulamadığımdan namazı bıraktım. Bunun sorumlusu kim olacak? Bu sorunumuza çözüm bulmazsanız devlet olarak siz mesuliyet altındasınız. Hakkımı helal etmiyorum.' dememle korumaları beni uzaklaştırdı." ifadelerine yer verdi.
Öğrük, "Şimdi yine evime gelmişim ve sorunum devam ediyor. Birazdan diğer mahallelere gidip su talebinde bulunacağım, verip vermeyecekleri de belli değil. 3-5 hane için bütün mahalleyi cezalandırmak adalet midir? Zulümdür. Kaymakama gittiğimizde sorunumuzla ilgilenmese gidebileceğim kapı mı var? Eşimi gönderdim, hayvanlarımı da satsam ne yapacağım?" diyerek sitem etti.
"DEDAŞ çalışanlarını darp etmemiz mümkün değil. Düşmanımız dahi gelse bir fincan kahvemizi de çayımızı da esirgemeyiz"
Necdet Öğrük
Dicle Elektrik'in uygulamalarından dolayı ciddi bir mağduriyet yaşadıklarını söyleyen Necdet Öğrük ise "Mahallemiz 7 gündür mağdur. Elektrik ve suya ilişkin ne kadar ihtiyaç varsa giderilemiyor. Buradaki halk çiftçilikle uğraşıyor. Babamın hem abonesi hem de bir kuruş dahi borcu olmamasına rağmen aboneliği olmadığı iddiasıyla bir milyon liralık ceza yazılmış. Konu mahkemeye taşınmış iken bu kez de elektriği kesmişler. Normal şartlarda bu sezonda iki kez sulama yapmamız gerekiyordu, yapamadık. Ekinlerimizin tümü kurudu." şeklinde konuştu.
Mahalle sakinleri hakkında "Dicle Elektrik çalışanları darp ediliyor" iddialarında bulunulduğunu ve bu iddiaların asılsız olduğuna vurgu yapan Öğrük, "DEDAŞ bu haksızlığı bize yaparken hakkımızda 'mahallede abone çalışması yaptığımızda bizi taşlıyorlar, darp ediyorlar' iddiasında bulunuyor. Bu mümkün değil. Bizler Müslümanız ve toplumumuzda düşmanımız dahi gelse bir fincan kahvemizi de çayımızı da esirgemeyiz. Evimde ne varsa paylaşırım. Bu mağduriyetim üzerine de gelseler baş-göz üstüne derim. Nitekim bir ordu askerle mahalleye geliyorlar. O kadar askerin içerisinde onlara saldırıp zarar vermemiz mümkün değildir. Bizi böyle bir töhmet altında bırakmasınlar." dedi.
Dicle Elektrik: Kaçak kullanımla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz
Konuya ilişkin Dicle Elektrik tarafından yapılan haber paylaşımında şu ifadelere yer verildi:
"Geçtiğimiz ay kaçak olduğu tespit edilen 13 trafonun tamamına el koyan Dicle Elektrik saha ekipleri, aynı bölgede bu kez kamyonet ve traktör kasalarına yerleştirilen mobil trafolar yanı sıra direklere kaçak olarak yerleştirilmiş trafolar tespit etti. Kaçak kullanımla mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, 'Elektrikte kaçak kullanımın önüne geçmek ve aboneliği bulunmayan vatandaşlarımızı kayıt altına almak için önemli çalışmalar yapıyoruz. Abone olarak elektrik kullanımını kayıt altına almak istemeyen vatandaşlar elektrik bedellerini ödememek için sağladığımız birçok teşvik programına rağmen değeri 200 bin TL olan trafolar alarak kaçak kullanıma yöneliyorlar. Amacımız milli kaynaklarımızı koruyarak kesintisiz, kayıpsız ve kaliteli bir şekilde sorumluluk bölgemize elektrik ulaştırmak. Bu kapsamda kullandığı elektriğin bedelini zamanında ödeyen abonelerin haklarını korumak adına kaçak kullanımla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.' dedi." (İLKHA)