Köşe Yazısı
Yazar: Hacı Su
İnsanı yaratan Yüce Allah , ona idrak etmek için akıl, görmek için göz, konuşmak için dil vermiş, onu sayılmayacak kadar nimetle donatarak ruhen ve bedenen bezeyip güzelleştirmiştir. Bu nimetlerin sonsuzluğunu İnsanlığa rehber olarak gönderilen Kur’an- ı Kerim şöyle beyan etmektedir. ‘’Gökleri ve yeri yaratan, gökten su indirip onunla size rızık olarak türlü türlü ürünler çıkaran Allah’tır; izni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize veren, nehirleri sizin için faydalı olacak şekilde yaratan O’dur. Düzenli seyreden güneşi ve ayı sizin için yararlı kılan, gece ile gündüzü faydalanacağınız biçimde yaratan O’dur. O size istediğiniz her şeyi verdi. Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız başa çıkamazsınız. Şu bir gerçek ki insanoğlu çok zalim, çok nankördür! (İbrahim 32-34)
Allah insanı halife yaratan Allah (cc) inanı en güzel ve mükemmel biçim ve yapıda (ahseni– takvim ),yeryüzü varlıkları içinde gerek fizyolojik gerekse ruhsal ve zihinsel yetenekler bakımından en mükemmel ve en seçkin canlı olarak yaratmıştır. Bu gerçek ‘’Şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yaratmışızdır’’.(Tin Süresi 4) ayeti ile beyan edilmiştir. En Güzel şekilde yaratılan insanın dünyadaki serüveni ve hayatın gayesi imtihandır. Can verilen her nefis ve insan bir şekilde imtihan edilecektir. Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele! O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz, derler. İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.(Bakara Suresi 155-157) “Biz kullarımızı her zaman imtihan ederiz.” (Mü’minûn Sûresi, 30.) “İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece ‘İman ettik’ demeleriyle bırakıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.”(Ankebût Sûresi, 2-3.)
Hayatın bir imtihan olduğu herkesin bir şekilde imtihan edildiği, bazen açlık bazen korku bazen ölüm, can ,mal ve ürünlerle olacak bazen sıhhat afiyet ile bazen engel ve musibet , bazen varlık bazen yokluk ile olacağı bu imtihan sonucu ‘’Sabredenleri Müjdele ‘’ mükâfatı olduğudur. “Allah insanı yaratırken eşrefi mahlûkat olarak yaratmıştır. Bu sebeple fiziki olarak insanda bulunan engel her ne olursa olsun insanı eşrefi mahlûkat olmaktan veya üstün bir varlık olmasına engel teşkil etmeyecektir. İslam’da insanların tarağın dişleri gibi eşit olduğudur. Varlıkların en mükemmeli ve en üstünü olan insanın Allah katındaki değeri iman, ibadet, sâlih amel, takva ve güzel ahlâk nispetindedir. Çünkü Allah insanları bu açıdan değerlendirmekte, onların fizik yapılarına, renklerine, ırklarına, cinsiyetlerine, sağlam veya engelli oluşlarına bakmamaktadır. Varlıkların en mükemmeli ve en üstünü olan insanın Allah katındaki değeri iman, ibadet, sâlih amel, takva ve güzel ahlâk nispetindedir. Çünkü Allah insanları bu açıdan değerlendirmekte, onların fizik yapılarına, renklerine, ırklarına, cinsiyetlerine, sağlam veya engelli oluşlarına bakmamaktadır. “Allah katında en üstün olanınız en muttakî olanınızdır” (Hucûrât, 49/12) ayeti bu gerçeği ifade etmektedir.
Hepimiz birbirimizden mesul olduğumuz gerçeğinden yola çıkarak toplum olarak bu kardeşlerimize gereken kolaylığın göstermemiz gerekir. Unutmayalım ki herkes bir engelli adayıdır. Bugün hepimize düşen, engelli kardeşlerimizi doğru anlamak ve onlara saygı göstermektir. Sorunlarına ortak olmak, hayatlarını kolaylaştırmaktır. Bütün imkânlardan faydalanabilmeleri için seferber olmaktır. Kardeşlerimizi üzecek sözlerden, hayatlarını zorlaştıracak davranışlardan kaçınmaktır. Unutmayalım ki hayatı birbirimize kolaylaştırdığımız ölçüde kâmil mümin olabiliriz.
Rahmet Elçisi (s.av), kin, nefret ve intikamla dolu, değer ölçülerini yitirmiş, yollarını şaşırmış, gönülleri kararmış, ahlak bağları tamamen çözülmüş, aşağıların aşağısına yuvarlanmış olan Cahiliye toplumunun rahmet, şefkat, sevgi, muhabbet toplumu olmasının önündeki engelleri kaldırarak onları rahmet ve merhamet toplumuna dönüştürmüştür.
Üzülerek ifade edeyim ki insanlık cahiliye dönemi yaşantısına geri dönmektedir. Bugün dünya, haktan, hakikatten, adaletten, sadakatten, merhametten, şefkatten, hoşgörüden hızla uzaklaşmaktadır. Şefkat, merhamet, adalet, vicdan engellisi bir dünya haline dönüşmeye başladık.
Sosyal hayatımız bozuluyor, ahlak bağlarımız çözülüyor, akrabalık bağlarımız zayıflıyor, gönüllerimiz kararıyor, merhamet ve şefkat, sevgi muhabbet, hoşgörü kalplerimizden siliniyor, hayır ve fazilet değerlerimizi yitiriyor, Allah’a giden yoldan hızla uzaklaşıyoruz.
Değerli Müminler!
Bugün, Myanmar’da, Arakan ’da, Bosna’da, Suriye’de, Irak’ta Doğu Türkistan’da özellikle Filistin’de, insanlık tarihinin en büyük zulümlerinden biri olan Siyonist barbarlık yaşanmaktadır. Masum, günahsız bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar hunharca katledilmektedir. Evler, camiler, okullar, hastaneler zalim, gaddar, kindar, ırkçı Siyonistler tarafından yasaklı fosfor bombalarıyla acımasızca bombalanmaktadır. Bütün dünyanın gözü önünde insanlık suçu ve soykırım işlenmektedir. Binlerce masum can verirken dünyayı yaşanmaz hale getiren Emperyalist güçlerin insaf ve vicdan engelli yöneticileri bu soykırımı seyretmektedirler. Aynı şekilde dünyanın daha birçok yerinde yaşanan amansız zulümler , katliamlar soykırımlar ,işgaller, yürekleri burkan şiddet, oluk oluk akan kan, dinmeyen gözyaşı, yitirilen umutlar, heba olan hayatlar insanlığı cahiliye girdabına doğru hızla çekmektedir. Merhamet, şefkat ve hoşgörü engelli sevgi ve adalet engelli, ahlak ve vicdan engelli bir dünyaya doğru hızla yol almaktayız.Maalesef Demokrasi, İnsan Hakları , özgürlükler kavramlar helvadan putlar olarak karşımıza çıkmaktadırlar.
Son olarak engelli kardeşlerimizin bu hayatın parçası olduğu gerçeğinden yola çıkarak sadece 3 Aralık Engelliler günü münasebetiyle sadece bir güne sığdırılan hatırlanmayı değil de her zaman ve her yerde hatırlanmak ve yanlarında olduğumuzu hissettirmemiz lazım Bu duygu ve düşüncelerle; karşılığı Cennet olan bu ağır imtihanlarında tüm engelli kardeşlerimizin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü kutluyor, bir gün değil, her gün yanlarında olduğumuzu belirterek, selam ve sevgilerimi sunuyorum. Rabbimden bu imtihanlarında muvaffakiyetler temennisinde bulunuyorum. Selam ve dua ile